Türkiye Milli Eğitim Bakanlığı’na (MEB) bağlı ortaokullarda 2022-2023 Eğitim ve Öğretim yılı döneminde içinde Kürtçenin de bulunduğu seçmeli derslerin tercih süresi 7 Şubat’ta bitiyor.
MEB’deki okullarda “Yaşayan Dil ve Lehçeler” adı altında Kürtçenin Kurmanci ve Zazaki lehçelerinde seçmeli derslere yönelik kampanyalar sürerken, öğretmenlik bölümü mezunu Kürt sanatçılar da Kürtçenin seçmeli ders olarak tercih edilmesine dikkat çekti.
“KÜRTÇE İÇİN ATILAN HER ADIM DESTEKLENMELİ”
Son yıllarda birçok besteye imza atan ve çok sayıda sanatçı tarafından eserlerinin seslendirildiği sanatçı Rojhilat Azad, okullardaki Kürtçe seçmeli derslerin sayısı az olmasına rağmen bu fırsatın değerlendirilmesi gerektiğini belirterek, “Elbette olması gereken Kürtçenin resmi dil olmasıdır ama seçmeli olması da bir kazanımdır” dedi.
K24’e konuşan Kürt sanatçı Rojhilat Azad, şunları söyledi:
“Kürtlerin attığı her adımın bir lütuf değil, bir kazanım olduğunu bilmemiz lazım. Dünyada yaşayan halkların sahip olduğu her şeyi altın tepside alma şansımız olamaz. Buradan yola çıkacak olursak bizim Kürt dili ve Kürt kültürüyle ilgili edindiğimiz her kazanımı koşulsuz şartsız kabul etmemiz gerekiyor. Kürtçe dil seçme sürecini biraz TRT Kurdi dönemine benzetiyorum. İçeriği fikriyatıma uygun olmasa da TRT Kurdi de büyük bir kazanımdır. Çünkü bu kadar Türkçü ve ‘Türklük Sözleşmesi’ altında ezilen bir toplum için bir anda bir televizyonun kanalının devlet eliyle açılması ya da Kürtlerin bunu kazanması kolay bir iş değil. 70’lerde Şerafettin Elçi ‘Ben de Kürt’üm’ dediği için hapse atılmıştır. 2000’lerin başında bir Kürtçe kanal devletin eliyle açıldı. Bu büyük bir kazanımdır.”
Azad, “Kürtçenin eğitim dili ya da seçmeli olması bundan daha büyük bir alandır. Çünkü televizyon propaganda aracı olmaya çok müsait, ama okulda Kürtçe öğretilirken hiç kimse Türklük doktrini Kürtçe dersiyle enjekte edemez. Bu sebeple her kazanım altın değerinde olduğu, her kazanım için binlerce, yüzbinlerce insanın bedel verdiğini unutmadan kayıtsız-şartsız Kürtçe seçmeli derslerin sahiplenilmesi gerekir” diye konuştu.
Açıklamasında ayrıca, Kürt anne ve babalara çağrıda bulunan sanatçı Rojhilat Azad, “Kürt anne ve babalar her toplumun kendi dilini konuşması gerektiğini düşüyorlarsa o zaman çocuklarını okullarda seçmeli olarak Kürtçeyi tercih etmeleri için ön ayak olmaları lazım. Kesinlikle kampanya çocuklardan ziyade anne ve babalara yöneliktir. Ebeveynler çocuklarına ‘Kürtçe bizim dilimizdir, gidin seçin’ demeleri gerekiyor. Zaten imzayı anne ve babalar atıyor” ifadelerini kullandı.
“SEÇMELİ KÜRTÇE DERSLERİ DESTEKLİYORUM”
Kürt şarkıcı Melis Berçem Demir de Kürt ailelerinin yaşamın her alanında çocuklarına Kürtçe öğretmeleri gerektiğini söyledi.
K24’e konuşan Melis Berçem Demir, Türkiye’de 1990’lı yıllarda uygulanan yasaklardan dolayı Kürtçeyi öğrenemediğini ve bugün var olan seçmeli derslerden faydalanılması gerektiğini ifade ederek, şöyle konuştu:
“Kürtçe ile ilgili çok mustarip biri olarak özellikle mesaj vermek istiyorum. Çünkü biz 90 kuşağı çocukları olarak politik baskılardan ötürü, Kürtçe yasaklandığı için konuşamadık. Dolayısıyla birçoğumuz kendi anadilimizi bilmiyoruz. Bu büyük bir utanç ve büyük bir kayıptır. Böylesi güzel bir dilin edebiyatının, müziğinin, şiirlerinin, destanlarının kültürel mirasının korunması şart. Dolayısıyla anne ve babalar özellikle Kürt aileleri kendi ana dillerini çocuklarına öğretmeleri gerekiyor. Bu, hayatın içindeki her alanda olabilir; okul olur, kurslar olur ya da başka bir yer olur. Kültürümüzü ancak bu şekilde koruyabiliriz. Çünkü dil kültürün temelidir. Bundan dolayı okullardaki Kürtçe seçmeli derslerin varlığını ve tercih edilmesini destekliyorum, Kürtler mutlaka Kürtçe derslerine kayıtlarını yaptırmalı ve ilk tercihleri Kürtçe olmalı.”
“FIRSATI SONUNA KADAR KULLANMALIYIZ”
K24’e konuşan sanatçı Sebahattin Yıldız (Xoce) da Kürt seçmeli ders fırsatının önemsenmesi gerektiğini vurguladı.
“Her ne kadar ana sütümüz kadar hak olan dilimizi tümüyle kullanamıyor olsak da eksik de olsa biz müsaade edilen fırsatı kaçırmamalıyız” diyen Yıldız, şunları kaydetti:
“Bunu sonuna kadar kullanmalıyız. Az da olsa buna sırt çevirmemeliyiz. Seçmeli ders daha önce de oldu siyasiler sahip çıkmamıştı, küçümsemişlerdi, önemsizleştirmişlerdi. Bunu hayretle karşılamıştım. Ama son dönemlerde bunun farkına vardılar, bunun da bir kazanım olduğunu anladılar. Şimdi seçmeli derslerle en azından Kürtçenin gündeme ve güncele gireceğini görmezden gelemeyiz. Küçük bir adım da olsa bunu önemsememiz gerekiyor diye düşünüyorum.”
MEB’DE SEÇMELİ DERS SÜRECİ
Türkiye Milli Eğitim Bakanlığı’na (MEB) bağlı ortaokullarda 3 Ocak’ta başlayan 2022-2023 eğitim ve öğretim yılında okutulacak seçmeli dersler için tercih süresi 7 Şubat’ta bitiyor. Öğrencilerin tercih ettikleri dersleri bu tarihe kadar okul müdürlüklerine bildirmesi gerekiyor.
7 Şubat’ta kadar seçmeli ders olarak Kürtçeye kayıtlarının fazla olması durumunda önümüzdeki eylül ayında yeni eğitim yılında 5, 6, 7 ve 8’inci sınıflar için Kurmanci ve Zazaki lehçelerinde çok sayıda öğretmen ataması yapılacağı bekleniyor.
MEB, önceki yıllarda Kürtçeyi tercih edenlerin sayısının az olduğu gerekçesiyle yılda en fazla 2-3 Kürtçe öğretmeni atası yapıyordu.
2011 yılından beri Mardin, Bingöl, Muş, Van ve Diyarbakır üniversitelerinde Kürt Dili ve Edebiyatı Bölümü’nde mezun olanların yanı sıra, Kürtçe üzerine tezli ve tezsiz yüksek lisans yapmış 2 binden fazla Kürtçe öğretmeni bulunuyor.
Çok sayıda sivil toplum kuruluşu ve parti kampanya düzenlerken, Kürt aydınları ile Kürtçe öğretmenleri de velilere seçmeli ders olarak çocuklarını Kürtçeyi tercih etmeleri konusunda yönlendirmeleri çağrısında bulunuyor.
Kampanya özellikle sosyal medyada büyük destek görüyor.