​Eğitim sorununu çözmek için... Köy okulları yeniden açılmalı

Köy okulları açılmalı ve taşımalı eğitimden vazgeçilmeli. Köyden şehre göç hat safhaya ulaştı. Dolayısı ile ziraatımız ve hayvancılığımız yere çakıldı. Köyde kalabilecek insanlar bile taşımalı eğitim yüzünden köyü terk edip şehre.

​Eğitim sorununu çözmek için... Köy okulları yeniden açılmalı

Eğitimci yazar İbrahim Balcı yazdı;

Bir eğitim şurasını daha geride bıraktık. Eğitim şuraları büyük umutlarla başlıyor ama neticede pek fazla bir şey çıkmıyor. Eğitimin binlerce sorunları var. Türkiye’nin eğitim sorununu halledebilmenin temel ölçülerinden birisi belki başta geleni köy okullarının açılmasıdır. Sadece köy okullarını açmak yetmez, mecburi eğitimi de ilkokuldan ibaret tutmak gerekiyor.

 28 Şubatçılar eğitimi mahvetti

 28 Şubat, eğitimi mahvetti ve zorunlu eğitimi 8 yıla çıkarttı. Bunun yanında köylerde de taşımalı eğitime geçildi. Aslında yapılması gereken 8 yıllık zorunlu eğitim değildi. İlkokul zorunlu olmalıydı ve bu ilkokul müfredatını bilhassa köyler için farklı bir biçimde düşünmek gerekiyordu. Köylerdeki taşımalı eğitimin ortadan kaldırılması gerekiyor ve köy okullarının yeniden açılması gerekiyordu. Ama maalesef tam tersi yapıldı. Şimdi acilen köy okulları açılmalı ve taşımalı eğitimden vazgeçilmeli. Köyden şehre göç hat safhaya ulaştı. Dolayısı ile ziraatımız ve hayvancılığımız yere çakıldı. Köyde kalabilecek insanlar bile taşımalı eğitim yüzünden köyü terk edip şehre gidiyorlar. Köyde okullar kapalı kalıyor. Zorunlu eğitim ilkokuldan ibaret hale getirilmeli. Köydeki İlkokullarda farklı bir müfredat uygulanmalı.  Öncelikle köy ilkokullarında pratik bilgiler sağlanmalı. Köydeki ziraat ve hayvancılıkla ilgili pratik bilgiler verilmeli. Bu, köyün kalkınmasına,  ziraatin ve hayvancılığın yeniden canlanmasına vesile olacaktır. 4 + 4 + 4 zorunlu eğitimi ile çok büyük sıkıntılar meydana geldi. Daha önce ilkokul mezunu olup hayata atılıp meslek edinen gençlerimize karşılık, bugün 4 + 4 + 4 eğitim ile liseyi bitiren öğrenci hiçbir becerisi, hiçbir yeteneği olmadan hayata atılıyor. Lise sondaki bir öğrencinin herhangi bir iş bulması mümkün olmuyor. Doğal olarak ilkokuldan başlayan öğrenci kendini üniversiteyi bitirmeye mecbur hissediyor ve üniversite bittiğinde de birçoğu iş bulamıyor. Oysa ilkokuldan sonra tahsil hayatına devam etmek istemeyen gençler ister istemez bir iş bulmak zorunda hissediyor. Kendisine iş seçme şansı da olmuyor. Bir fabrikasyon gibi ilkokul birden başlıyor üniversite 4. sınıftan çıkıyor. 

 4+4+4’ün zararları şimdi ortaya çıkıyor

 8 yıllık eğitim aslında sorunlar üretiyordu ama 4 + 4 + 4 daha fazla sorun üretir hale geldi. Başta gençliğin hayatı öteleniyor. Hayata geç başlıyor. İş kurma ve aile kurmada gecikmiş olarak hayata başlıyor. Bu da gençliğimiz, milletimiz ve ülkemiz için ciddi bir tehlike arz ediyor. İş dünyası ciddi bir feryat içerisinde ve feryatlarında da haklıdırlar. “Ara eleman, teknik eleman bulamıyoruz” diyorlar. Herkes iş yok diyor ama üretici ve esnaf “eleman bulamıyoruz” diyor. Bunun sebeplerinden birisi de meslek okullarının yeterli şekilde organize edilmemesidir. Meslek okulları da günümüz şartlarına adapte olacak şekilde düzenlenmelidir. Geçerliliği kalmamış meslek gruplarının yerine bugüne ve yarına ait meslek dalları ve uygulama ön plana çıkarılmalı, meslek okulları çoğaltılmalı. Bu arada imam hatiplerde meslek okulları statüsünde sayılıyor. Onlar için yapılanlar yeniden gözden geçirilmeli. Acaba 3 bin tane imam hatip okulu açmak yerine bölgesel imam hatipler açsak daha doğru olmaz mı? 60’lı, 70’li 80’li yıllarda İmam hatiplere sınavla giriliyordu. Şimdi ise mahallenin ortaokul ve liseleri imam hatibe çevrilip mahallenin çocuklarını zorunlu olarak imam hatibe verilmesi sağlanıyor. Velinin de öğrencinin de isteksizce kaydolduğu bir okul haline geliyor. Bu durumda istenilen verimi elde etmek mümkün değildir.

100’den fazla ilahiyatın açılması da zannedildiği gibi çok matah bir şey olmamıştır. Ben bir İlahiyat mezunu olarak buradan mezun olan hocaların istenilen seviyede olduğuna kani değilim. İlahiyatların yeniden reorganizasyonuna ihtiyacı vardır. Belki de ilahiyatlar yerine, Fatih’in Sahn-ı Seman Medresesi, Oxford-Sorbonne model alınarak bir sentez yapılmalı ve yavaş yavaş İmam Hatip öğretmenleri, imamlar, müezzinler, din dersi öğretmenleri burada yetiştirilmeli.  

Türkiye’nin temel sorunu eğitimdir. Ama eğitimi düzelteceğiz diye sürekli reform mantığı ve gündemi ile eğitim içinden çıkılmaz bir hale büründü.

Eğitimci yazar İbrahim Balcı

 

Kaynak: Milat Gazetesi