Dergideki yazı, Suriye'nin kuzeydoğusunda 4 yıl önce "koruyucular" olarak sevinçle karşılanan Amerikan askerlerinin geçen hafta bölgeden çekildiklerinin hatırlatılmasıyla başlıyor. Öfkeli Kürtlerin onların zırhlı araçlarına taşlar ve domatesler attığı, birinin "Fareler gibisiniz" diye bağırdığı belirtiliyor.
Economist'e göre Amerika'nın çekilmesi, "Türkiye'nin işgalinin ve Kürt milis gücü YPG'yi bölgeden uzaklaştırmasının" önünü açtı.
"Türkiye'nin işgali Kürtlerin özerkliği için öldürücü bir darbeydi" diyen dergi, YPG'nin de "Suriye'nin diktatörü Beşar Esad'dan koruma istemekten" başka çaresinin kalmadığını kaydediyor.
"Rusya, 3 haftadan kısa bir sürede Sayın Esad'ın, Suriye'nin kuzeydoğusunun büyük kısmını geri almasına yardımcı oldu. Uzlaştırıcı bir rol oynadı ve Türkiye ile NATO müttefiki Amerika arasındaki yarayı derinleştirdi. Sayın Putin bir kez daha Amerika'nın yanlışlarından avantaj sağlamakta usta olduğunu kanıtladı. Amerika yıllardır Suriye konusunda bocalıyor. Sayın Putin ise tam aksine Sayın Esad'ı kararlılıkla destekledi. Sonuçta Suriye'de en fazla söz sahibi lider ve bölgede büyük bir siyasi ağırlığa sahip oldu."
"Sayın Erdoğan'ın da memnun olduğuna şüphe yok. NATO'nun en büyük ikinci ordusu beklendiği gibi hafif silahlı YPG'ye üstünlük sağladı. Bir hafta süren savaş ve birkaç ateşkes anlaşması Suriye'deki Kürt proto-devletini yakıp kül etti. Ancak Erdoğan nihai bir zafer kazanmadı. Türkiye, Irak sınırından Fırat Nehri'ne uzanan 440 kilometre uzunluğunda bir alanda, tampon bölge oluşturmayı hedeflemişti. Şimdi bunun üçte birine sahip. Rusya'yla vardığı anlaşma da, Suriye rejimine, kalan Kürt bölgelerini geri alma izni veriyor."