Reklam Görüntülerine Tıklayarak Kitap Siparişi Verebilirsiniz

Düşünce bilincin

Ali Haydar HAKSAL

Düşünce bilincin

Hayatı anlamlandıran varlık bilinci. Bilinçle yaşanan hemen her an ile ayrıntıların aşk ile yaşanması. Hayatın anlamı ve tadının yaşanarak olgunlaşması ve gelişmesi. Aşk, kendisine emanet edilene sıkı bağlılığı, ömrünce bilinçle yaşamasıdır. Hemen her adım önemli. Çünkü sorumluluk insanı anlamlandırır.

İnsan hayatının yolcusu. Kendi iç derinliğine.

Sıradan yaşamak da elbette bir tercih. Bilinçle yükümlendiklerimize ihmal etme hakkımız yok. İhanet ise asla kabul edilemez.

Müslüman olma bilinci hayatın kendisi. İbadetler gibi yaşama bilinci de önemli. Amentü bağlamındaki sade iman bile bir dikkat gerektirir. Bu tip insanlara çok da sorumluluk yüklenilmemiştir ama hayatın diğer yönlerini ihmal etmesi anlamına gelmez. Bu kimseler rızıklarını, hayata ilişin gereksinimlerini ibadet bilinciyle karşılar ve yaşarlar. Hayatı sadedir, sade yaşar, fazla bir hırs ve tamahı olmaz. Sıradan insanın cihadı, yani cehdi yaşama ve dar sınırlı alanla ilgili. Ondan fazla bir şey de beklenemez.

 

 

 

Sorumluluk yükümlenen ya da takdirin kendisini bulmasıyla bilinç yüklü ve çileli bir hayat süreci başlar. O kimse sadece kendinden sorumlu değildir. Sorumluluk alanı geniştir. Onun bir dava bilinci vardır, hayatının her anını bilinçle donandırmak zorunda. Eylemleri kendisini sınırlamadığı gibi, çevresi ve bütün insanlık ilgi alanındadır. Kalem sahibi ise düşüncelerini sağlıklı olarak aktarmakla yükümlü. İnsanların fikri beslenmelerini gerektirir.

Müslümanların hayatları bilinç yüklüdür, olması gereken de budur. İbadetler alışkanlıklardan öte bilinç gerektirir. İbadetlerin dışındaki zamanları da gene ibadet bilinci gerektirir. Çünkü hemen her adım ve davranışı kayıt altına alınır. Bunu hisseder ya da öyle düşünür. Çünkü düşünme bunu gerektirir.

Sorumluluk alanı geniş olanlar hayatı bir cehde döner. Cehd çaba ve aşktır. Cihad etmek hayatın her anı için geçerli. İnsan insanın aynası. İnsan insanın güven alanı. Dert ve sorumluluk sahibi olanlar hem kendilerinden hem de insanlıktan sorumludurlar. Çünkü onlar dert sahibidirler ve davaları vardır. Dava; peygamber ahlâklı insanlığın iyiliğine ve güzelliğine adanmadır. Asıl cihad da budur. Örnek yaşama ve örnekliği hayata geçirme.

Günümüz insanı sorumluluktan kaçıyor bilgi yüklendikçe bilgi bilince dönüşmedikçe edindiklerinin kendisinden başka hiçbir kimseye bir yararı olmaz kendisine bile olmaz. Bencil ve bireysel yaşama sorumluluktan kaçma ve sadece kendi bireysel gereksinimleri karşılama olur. Bunlar hırs ve tamah yüklü olurlar. Asla bölüşmezler. Lokmalarına ve hayatlarına kimseyi dahil etmezler.

İnsan yalnız yaşama mahkûm bir varlık değil insan yükümlülük ve sorumluluk anlamına da gelir.

İnsanları yücelten ve büyüten sorumluluklarıdır, bunların hakkıyla yerine getirilmesidir.

Dert ve dava sahibi olanlar sorumluluk duyarlar. Acı çekerler. Dertlerine dert eklerler. Hayata âşık gözüyle bakarlar. Bu tam anlamıyla bir sevdaya dönüşür. Gözü iyiliklere ve güzelliklere odaklıdır. Hayırlı ve güzel gördüklerine aşk gözüyle bakar ve sevdalanırlar. Sorumluluğunu daha iyi yerine getirmeye bakar asla kendinden kaçmazlar. Boşluk bırakmazlar. Boşluk bıraktığı andan aksamalar başlar. İpin ucu kaçınca bir daha toparlayamazlar.

Günü ve anı hakkıyla değerlendirirler. Hayatında boşluğa yer bırakmazlar.

İnsan tekdüze bir varlık değil. Hayatı bilinçli kılan anlar belli bir düzene sahip. Müslüman olanın hayatı zaten bir disiplindir. İbadetlerde olduğu gibi yaşama biçimi de böyledir. İyi ile kötüyü, hayırlı ile şerri, günah ile sevabı birbirinden ayırmak zorunda. Bütün anlar kayıt altındadır. Geri dönüşü olmaz yaşananların. Pişmanlıklar ve tövbeler bir daha yanlış yapmama sözüdür. Geleceğe daha dikkatle bakma bilincine dönme çabasıdır. Çünkü Müslüman hem dava hem de bilinç sahibidir.



Anahtar Kelimeler: Düşünce bilincin

Uyarı! Yapmış olduğunuz yorumlar incelendikten sonra onaylanacaktır onaylandıktan sonra gözükecektir


YAZARLAR

Resimlere Tıklayarak Kitap Satın Alabilirsiniz

HABERLER