Necip Fazıl Kısakürek Edebiyat Ödülleri törenine Erdoğan bu sözleriyle damga vurdu. Hem İslam âleminde hem de Türkiye´de son yüzyılda düşüşü yaşadık. Erdoğan buna atıfta bulunuyor. Bu düşüşe karşı Necip Fazıl destanımsı bir direniş ortaya koydu. İstanbul´un aristokrat bir muhitin imkanlarını elinin tersiyle iter ve hegemonyaya meydan okur. Bütün yazı hayatı ve bütün aydın kimliğini buna adar. Son Devrin Din Mazlumları´nda resmî ideolojinin yaptığı zulümleri, hayatını hapiste çürütme pahasına bir bir resmeder. Şeyh Said, Erbilli Esat Efendi ve Aleviler´in lideri Seyyid Rıza´yı savunur. Zulmün ve haksızlığın her biçimine ruhuyla ve fikriyle ayaklanır. NFK, bir entelektüel isyandır.
Necip Fazıl, Kemalizm´in İslam toplumunu tasfiye siyasetine karşı gövdesini, şairliğini ve fikriyatını ortaya koyar. Bunun için hapislerden kurtulmaz, iftiralara peş peşe maruz kalır. Düşen İslam´ı yeniden kaldırmak ister. İslam toplumuna atılan iftiralara karşı bütün varlığını siper eder. Rahmete irtihal ettiği zamanlarda bile hapis borcu içindedir! II. Abdülhamit´in üzerinden süren bu resmî iftiralara karşı ?Cennet Mekan Abdülhamit Han´ diyerek cevap verir. Son halife Vahdettin, resmî egemenler tarafından ´vatan haini´ diye iftiralara uğrar iken o ?Vatan Dostu Sultan Vahidüddin´ diye yazar. Resmî tarih anlatısını ters yüz eder. Yalanlarla iftiraya uğrayan bir tarihi varlığa, şairliğinin coşkun ve ateşli ruhuyla karşı durur. Tarihi yazmak değil, tarihi savunmak peşindedir. Şehir şehir Anadolu´yu dolaşır. Sesi ve ruhuyla düşen varlığımızı ayağa kaldırır. Yeni nesiller, Büyük Doğu neslinin tohumlarını serper Anadolu topraklarına.
Erdoğan, bu tohumlardan filizlenerek yetişen kişilerden biri olarak görür kendisini. O nedenle NFK´ya sık sık atıflarda bulunur. Hatta son on beş yılda yaptıklarını onun davasının uzantısı olarak değerlendirir. ?Biz üstadın ömrü boyunca hep bekleyip durduğu o inkılap var ya, işte onu gerçekleştirmek için çalıştık, çalışıyoruz? diyor. Erdoğan, AK Parti siyasetini NFK´in bu hayalleriyle birleştirir.
Cumhurbaşkanı, NFK´nin hayallerini, AK Parti siyasetini ve Kudüs davasını birleştiriyor. Kudüs hem yerel bir siyasete, hem bölgesel bir siyasete dönüşüyor. Kudüs, düşen varlığımız için NFK´nin yaptığı mücadelenin devamıdır. Osmanlı düşüşünün, İslam düşüşünün, Ortadoğu düşüşünün yeniden ayağa kalkmasının merkez hareket noktasıdır. Kudüs, sadece Kudüs değildir artık. Bütün şehirlerimizdir. Düşen bütün şehirlerimizin yeniden dirilmesidir. ?Düştüğümüz yerden kalkacaksak, bunu Kudüs´ten başlatmalıyız?. Unutmayınız Kudüs demek İstanbul demektir, İslamabad demektir, Jakarta demektir. Medine demek, Kahire demektir, Şam demek, Bağdat demektir. Kabe demek, tüm Müslümanlar olarak hepimizin şerefi, namusu, onuru, haysiyeti, varlık gayesi demektir?.
Kudüs artık, yeni bir siyasetin adıdır. İslam toplumlarının düştükleri yerden kalkmanın adı. Bütün şehirlerimiz, düştükleri yerden Kudüs diyerek kalkacaklar. Emperyalizmin yüzyıllık işgalleriyle gelen düşüşlerin tarihi son bulacak. Osmanlı´nın düşüşü son bulacak. Hepimiz düştüğümüz yerden Kudüs diyerek kalkacağız. Bunun için de yapmamız gereken ilk şey vahdettir, birliktir, tevhid olmaktır. İstişare ve dayanışma zamanıdır. Cumhurbaşkanı da buna işaret ediyor. ?Bugün Kudüs´te bir taciz, tecavüz, zulüm, haksızlık, hadsizlik ve tam anlamıyla bir edepsizlik var. Onun için bugün her zamankinden çok kenetlenmeye, istişare etmeye ihtiyacımız var?.
Bugün bölgemizde, ülkemizde ve dünyamızda cephe artık Kudüs etrafında şekilleniyor. Kudüs´ü terör devletinin başkenti olarak görenlerle buna karşı direnenler. İsrail ve ABD birinci grubun lideri, Türkiye ise ikinci grubun. Türkiye hem ülkeyi, hem bölgeyi hem de dünyayı ayağa kaldırıyor. Düşen şehri, düşen milleti ve düşen ümmeti yeniden ayağa kaldırmak istiyor. En büyük dava budur. Eğer bu davaya sahip çıkmazsak kaybedeceğimiz sadece Kudüs olmayacak. Bir yüzyıl daha kaybedeceğiz. Düştüğümüz yerde bir yüzyıl daha zulümler, isyanlar, kaoslar ve zilletler devam edecek. Emperyalizm vatanlarımızı ve inançlarımızı çiğnemeye devam edecek. İsrail ve ABD yerli iş birlikçileriyle talan düzenlerini sürdürecekler.