Hakan Albayrak yazdı;
Almanya’da bir belediye başkanı “Ülkemize misafir işçi olarak gelen Türkler gitmek bilmiyor. Bu misafirlik çok uzadı. Yabancı uyruklu kim varsa su ve katı atık ücretlerine 10 kat zam yapacağız” deseydi, CHP’nin tepkisi nasıl olurdu?
Herhalde Bolu Belediye Başkanı Tanju Özcan’ın Suriyeli ve Iraklı mültecilerle ilgili hezeyanına gösterdiği tepkiden daha sert olurdu.
“Bu misafirlik çok uzadı… Yardımı kesiyorsun gitmiyor, iş yeri ruhsatı vermiyorum diyorsun gitmiyorlar. Bundan sonra biz yeni önlemler almaya karar verdik… Yabancı uyruklu kim varsa abone, su fiyatlarına, katı atık ücretlerine başta olmak üzere, bazı kalemlere 10 kat zam yapacağız. Türk vatandaşı ile yabancı uyruklu vatandaş aynı fiyattan su kullanmayacak. 10 kat suya, 10 kat katı atık ücretine zam yapacağız” diyen, ayrımcılık yapan, yabancı düşmanlığı sergileyen CHP’li bir belediye başkanından bahsediyoruz ama sosyal demokratlık iddiasındaki CHP'de infial namına hiçbir şey yok; parti yönetiminden açık ve net bir kınama bile yok.
***
CHP Yerel Yönetimlerden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Seyit Torun, konuyla ilgili açıklamasında dedi ki:
“Bolu Belediye Başkanımız Sayın Tanju Özcan’ın yabancılar ile ilgili görüşleri kendisini bağlamaktadır. Cumhuriyet Halk Partisi’nin tutumu, Genel Merkezimiz ile temas kurduğunda kendisine iletilmiştir. Su gibi temel bir yaşam hakkının bırakınız engellenmesi, bu konunun tartışmaya açılması dahi, parti politikalarımız ile taban tabana zıttır. Bolu Belediyesi’nin değerli Meclis Üyelerinin de aksi bir karar almayacağına inanıyoruz.
“Genel Başkanımız Sayın Kemal Kılıçdaroğlu’nun liderliğinde iktidara geldiğimizde, ülkemizin gerçek beka sorunu olan sığınmacı sorununu, kimseyi mağdur etmeden çözecek; Suriyeli misafirlerimizi güven içinde ülkelerine uğurlayacağız.
“Ancak bu süre zarfında partimizin kırmızı çizgisi, hangi ırktan ve inançtan olursa olsun, hiçbir insanın ayrımcılığa maruz kalmaması, mağdur edilmemesidir. Cumhuriyet Halk Partisi, tek bir insanın dahi temel yaşam hakkından mahrum bırakılmasını kabul etmez. Kamuoyuna saygıyla duyurulur.”
Son paragraftan anlaşıldığı üzere CHP yönetimi de Özcan’ın ayrımcılık yaptığın kabul ediyor.
Peki “Cumhuriyet Halk Partisi, tek bir insanın dahi temel yaşam hakkından mahrum bırakılmasını kabul etmez” ifadesinin pratiği nerede?
Somut olarak hangi adım atılmış / atılıyor / atılacak bu rezilliğe teşebbüs eden Özcan’a karşı?
***
Mülteciler aleyhindeki o konuşmasının bir yerine “Bu yabancı düşmanlığı değil, bu ırkçılık hiç değil” dediğine bakmayın; kendisine tepki gösteren gazeteci Nagehan Alçı için hakaret kastıyla kullandığı “Arap sevici” ifadesi, Özcan’ın düpedüz ırkçı bir motivasyonla hareket ettiğini -ve Arapları sevmeyi yadırgatıcı bulduğunu- gösteriyor.
Afro-Amerikalılara yönelik ırkçılığı ve ayrımcılığı reddeden akl-ı selim ve vicdan sahibi beyazlara “Zenci sevici” diyerek güya hakaret eden Ku Klux Klan mensuplarından ne farkı var Özcan’ın?
Evet, düpedüz ırkçılık bu.
Düpedüz nefret suçu.
Ve Türkiye Cumhuriyeti nüfusunun hatırı sayılır bir kısmını -öteden beri- Arap asıllı vatandaşlar teşkil ettiği için düpedüz bölücülük.
Muhtelif sebeplerle disiplin kuruluna sevk edilip CHP’den ihraç edilen siyasetçilerden hangisinin kabahati bundan büyüktü?