Dünyanın en kalabalık iki ülkesi Çin ve Hindistan arasındaki gerilim zirveye çıktı, sınır hattında askeri hareketlilik var. ABD lideri Trump, taraflara arabuluculuk önerdi.
Çin'le Hindistan arasındaki tartışmalı Himalayalar sınırında son haftalarda tırmanan gerginlik, iki ülkenin bölgeye binlerce asker sevk etmesi ve tahkimat yapmasıyla yeni bir boyuta taşındı.
İki ülke askerleri arasında 5 ve 9 Mayıs tarihlerinde Pangong Gölü ve Kuzey Sikkim'de yumruk yumruğa kavga yaşanmış, görüntüler sosyal medyada paylaşılmıştı.
100 kadar askerin yaralandığı olayların ardından, Çin tartışmalı Ladakh sınır bölgesindeki hassas noktalara binlerce asker gönderip çadırlar kurdu.
Pekin yönetiminin, söz konusu noktadaki bir askeri üssünü genişletmeye başladığı da yine gelen haberler arasında.
Hindistan ordusunun Leh kentinde konuşlu piyade tümeninden bazı taburların da 'teyakkuz bölgelerine' kaydırdığı belirtiliyor.
ABD Başkanı Donald Trump, iki ülkeye itidal çağrısı yaptığını ve Pekin'le Delhi arasında arabuluculuk yapmayı önerdiğini açıkladı.
1962'de Çin'in Hindistan'ın kuzeydoğusuna girmesiyle başlayan ve Pekin'in askeri zaferiyle sonuçlanan Çin-Hindistan savaşında, iki taraftan toplam 2000'den fazla asker yaşamını yitirmişti.
4250 metre yükseklikteki dağlık bir coğrafyada bir ay kadar süren savaşın ardından, ateşkes anlaşması imzalanmış ve iki ülke savaş öncesi sınırlarına dönmüştü.
İngiltere'de yayımlanan Guardian gazetesine göre Hindistan'ın eski Pekin büyükelçilerinden, Delhi'deki Çin Araştırmaları Enstitüsü Başkanı Aşkok K. Kantha, son gerginliğin sınırdaki rutin olaylardan çok farklı olduğunu söyledi:
"Durum ciddi. Bunun belli bir bölgeyle sınırlı bir olay olduğunu düşünmüyorum. Çin bu kez daha saldırgan bir tavır içinde. İki tarafın da az sayıda asker bulundurması gereken bölgeye oldukça fazla sayıda asker sevk etti.
Çin ya bölgede hak iddiasında bulunuyor ya da Hindistan'a hassas jeopolitik konularda daha dikkatli olması gerektiği mesajını vermeye çalışıyor."
Hindistan bir süre önce Fiili Kontrol Hattı'na yakın bölgelerde Hindistan ordusunun manevra kabiliyetini artıracak bir dizi altyapı projelerine girişmiş, yeni yollar ve uçak pistleri inşa etmeye başlamıştı.
Ancak bu askeri inşaatlara koronavirüs salgını nedeniyle ara verildi. Çin'in bölgeye asker takviyesinin bu projelere yanıt niteliğinde olduğu kaydediliyor.
Hindistan Başbakanı Narendra Modi'nin, salı günü ulusal güvenlik danışmanı ve üst düzey askeri yetkililerle bir görüşme yaptığı açıklandı.
Görüşmede "Dış güvenlik tehditlerine karşı Hindistan'ın askeri hazırlık durumunun güçlendirilmesi yollarının ele alındığı" belirtildi.
Hindistan haber kanalı NDTV, sınırdan yaklaşık 200 kilometre uzaklıktaki bir Çin askeri üssünün uydu görüntülerini ekrana getirdi.
Görüntülerde, askeri üste geniş çaplı inşaat faaliyetlerinin yürütüldüğü ve savaş uçakları için bir pistin de inşa edildiği öne sürülüyor.
Çin Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Zhao Lijian, iki ülkenin bu tür sorunları çözebilecek kanalları olduğunu belirterek "Halihazırda Çin-Hindistan sınırında durum genel olarak kontrol altında tutulabilecek durumda" dedi.
ABD Savunma Bakanlığı'nın (Pentagon) geçen yılın başlarında yayınladığı bir rapor, Çin'in dünyanın en gelişmiş silah sistemlerine sahip olduğunu göstermişti.
Pentagon'un istihbarat faaliyetlerini yürüten Savunma İstihbarat Dairesi'nin (DIA) raporuna göre Çin, bazı alanlarda rakiplerini geçti.
Raporda, Çin kısmen ülke pazarına girecek yabancı şirketlere teknolojik sırlarını verme zorunluluğu getiren yasaları sayesinde son yıllarda askeri alanda büyük ilerleme kaydetti.
Raporda, "Mümkün olan her yolla teknolojiye erişen Çin, donanma tasarımları, orta ve uzun menzilli füzeler ve hipersonik silahlar da (ses hızından defalarca daha hızlı olan ve füze savunma sistemlerine yakalanmayan füzeler) dahil olmak üzere bir dizi teknolojide lider konumuna yükseldi. Teknoloji erişimine çoklu yaklaşık sayesinde Çin Halk Kurtuluş Ordusu şimdi bazı en modern silah sistemlerine sahip. Hatta bazı alanlarda dünya lideri" denildi.
DIA'nın raporunda, "Hava, deniz, uzay ve siber uzaydaki askeri kabiliyeti, Çin'i bölgede iradesini dayatabilecek konuma getirdi" ifadesi yer alıyor.
İstihbarat raporunda, Çin'in bölgesel ve küresel hedefleri vurabilecek, radara yakalanmayan orta ve uzun menzilli savaş uçakları geliştirdiğini, bu uçakların 2025'e kadar operasyonel hale gelebileceği belirtiliyor.