Tarih: 04.10.2018 06:41

Dünya Kur´an Düzenine Kulak Verme Hazırlığında

Facebook Twitter Linked-in

04.10.2018 Perşembe

Önceki yazının başlığından da (Görev, sabır, tespih, ortaklık ve vakit namazları) anlaşılacağı üzere, bize göre önemli olan konular üzerinde durduk? Yazının sonunda ne dedik? Bu çok önemli konuya gelecek yazımızda da devam edebiliriz... Devam edelim?

Vakitleri bu şekilde ayırıp gününü bilinçli ve verimli geçiren kimse sonra razı olur.

Rıza nerden doğar? İlgili ayette (Taha, 130) ?Lealleketerdâ? (rıza) ifadesi var.

Önceleri namaz zor gelir. Oysa alıştıktan sonra namaz vakti gelince bir sıkıntı basar, namazı kıldınız mı ferahlarsınız.

Her vakitte ne yaptığınızı ve ne yapacağınızı hesapladığınız için artık çalışmaktan zevk alırsınız, yaşamaktan da zevk alırsınız. İçkiden, kumardan, gıybetten zevk almaz hale gelirsiniz. İsraf etmediğinizden dolayı da zengin olursunuz. Kanaatkâr olduğunuz için de asla geçim sıkıntısı çekmezsiniz. Bunlara benzer daha nice sonuçlardan dolayı rızaya erersiniz.

 

 

 

İnsanlar olarak bu mutlu hayatı yaşayabilmemiz için yüz lojmanlı işyeri apartmanlarını kurmalıyız. Burada yaşayanlar beş vakit namazı birlikte kılacaklar, bir araya toplanıp bu cennet gibi hayatı birlikte yaşayacaklardır. Bu arada bu dünyadaki cehennem hayatından cennet hayatına geçenler veya geçmek isteyenler olursa, onlara da imkân sağlamalıyız...

?Salât/namaz? merkezli diyeceklerimiz bu kadar.

Meraklısına not: Bu konu defalarca farklı yönleri ile yazıldı, istifade edilmeli.

***

Taha Suresi yeni bir medeniyetin nasıl kurulacağını Hz. Musa örneği ile anlatmaktadır. Ondan sonra da bize beş vakit namazı nasıl kılacağımızı, hangi vakitlerde kılacağımızı anlatmaktadır. Ortaklık sisteminde namaz vakitlerinde herkes kendi işine gider; kendisi kendi iradesi ve isteği ile gider. Kimse kimsenin emrinde değildir. İnsanlar özgürdür. Bu sure birlikte olabilme ve başarılı olma şartlarını da anlatmaktadır. Ayrıca biz Kur´an ehline isteyenlerin beş vakti birlikte kılacakları imkânları hazırlamamız gerektiğini de hatırlatmaktadır.

 

 

Namazın topluluk içinde insanı nasıl özgür kıldığına işaret etmektedir. Herkes kendi işini yapacak ama çalışma ve dinlenme saatleri ortak olacaktır. Birlikte herkes kendi işini yapacak. Bunlar zamanla anlaşacak ve ortak iş yapmayı öğrenecek, böylece kendi istekleri ile ?ortak beden? yani gerçek anlamda olması gereken ?topluluk/cemaat? olacaklardır.

Uygarlaşmanın şartı olan eğitim de böylece sağlanacaktır. Özellikle siz genç okuyucularımız; iktidar olalım da bunu yapalım diye düşüneceksiniz... Kooperatifler kuralım ve biz halk olarak bu inkılâpları yapalım diye düşüneceksiniz... Böylece gerçek anlamda olması gereken ?topluluk/cemaat? hâline gelmiş olacaksınız... Genç okuyucularımıza tavsiye ederiz; Kur´an´a dayanarak yaptığınız veya yapacağınız çalışmalarınız muvacehesinde içtihadınızla elde ettiğiniz sonuçlardan başka hiçbir şeyin peşine düşmeyin.

Bir tavsiye daha: Biz hesap sormakla değil, çalışmak ve hesap vermekle mükellefiz.

Bu bölümde bu konuda diyeceklerimiz de bu kadar.

***

Madem tavsiyelerde bulunuyoruz, devam edelim: Batı dünyasının Dolar´ında ve silahında gözün olmasın. Onu para ile yenmeyi düşünme, onu silahla yenmeyi düşünme. Onu/onları uygarlıkla, ilimle, adaletle ve sistemle/düzenle yani Adil Düzen ile yenmeye çalış.

İktidardakiler dolarla yani para ve güçle yenmeyi, diğerleri de silahla, askeri ve sivil bürokrasiyle yenmeyi hedefledi.

Oysa biz Adil Düzen ve Adil Ekonomik Düzen ile onlara karşı gelmeyi hedefledik. Her geçen gün haklılığımız biraz daha anlaşılıyor veya anlaşıldı, inşallah.

Bir ara onlar başardı gibi bir görüntü oluştu ama son günlerde ve son yıllarda ortaya çıkan sonuçlarla her şey artık ayan beyan ortada, her iki tarafın hal-i pür melali ortada.

Tüm dünya şimdi Kur´an düzenine kulak verme durumunda ve de hazırlığındadır...

Evet, Kur´an düzeni yani Adil Düzen, Adil Ekonomik Düzen...

Ve´s-SELAM mea´d-DUA...




Orjinal Habere Git
— HABER SONU —