Dünya Bankası, yüksek yurt içi ve dış kırılganlıklar dikkate alındığında Türkiye´nin ekonomik görünümü için alışılagelenden daha yüksek seviyede bir belirsizlik bulunduğunu bildirdi.
Bugün yayınlanan Türkiye raporunda 2019 yılı büyümesinin yüzde 1.6 ile son 10 yılın en düşük seviyesinde gerçekleşeceği beklentisine yer veren Dünya Bankası, özel sektör yurt içi talebinin 2019´da keskin bir şekilde düşeceğini ve bunun kamu tüketimi ile dış talep tarafından telafi edilmeye çalışılacağını öngördüklerini vurguladı.
Türk hükümetinin 2018 Eylül ayında yayınladığı Yeni Ekonomik Program´ın makro istikrarın yavaş yavaş yeniden tesis edilmesi için iyi bir temel oluşturduğunu belirten Dünya Bankası, "YEP üzerine inşa edilmiş, tutarlı bir ekonomi politikaları paketi Türk ekonomisinde düzenli bir ayarlamayı sağlayabilir" ifadelerini kullandı.
ENFLASYON 2019´DA YÜZDE 19
Dünya gazetesinin aktardığı habere göre, raporunda Türkiye ekonomisinde büyümenin 2020´de yüzde 3´e toparlanacağı beklentisine yer veren Dünya Bankası, enflasyonun ise 2019´da ortalama yüzde 19 ve 2020´de ortalama yüzde 11 olacağı tahmininde bulundu.
Özel sektör tüketiminin 2019´da sadece yüzde 1.2 büyüyeceğini, aynı dönemde kamu harcamalarının yüzde 5.6 ve ihracatın yüzde 8 artacağını tahmin eden Dünya Bankası, ithalatta büyümenin ise yüzde 1.2 seviyesinde kalacağını öngördü.
Dünya Bankası´nın 2020 yılı için ise özel tüketimde artış beklentisi yüzde 2.7, kamu harcamalarında büyüme beklentisi yüzde 2.3, ihracatta artış beklentisi yüzde yüzde 6.0 ve ithalatta büyüme tahmini yüzde 5.2 oldu.
6 MADDELİK UYARI LİSTESİ
1) Türkiye ekonomisi 2019´da alışılagelmişten daha yüksek seviyede belirsizlikle karşı karşıya; büyüme tahmini yüzde 1.6 *Yeni Ekonomik Program (YEP) makro ekonomik istikrarın kademeli olarak tekrar sağlanması için iyi bir temel oluşturuyor
2) YEP´in üzerine inşa edilecek yeni politikalar ekonomide düzenli bir yeniden dengelenme sağlayabilir.
3) Enflasyon hedefin üzerinde kaldığı sürece ve beklentiler yüksek seyrederken para politikası sıkı kalmaya devam etmeli.
4) Finans sektöründen gelecek, borçlarda kademeli olarak azalmayı sağlayacak adımlar para politikasına eşlik etmeli.
5) Borçların azaltılması sürecini destekleyecek kritik unsur şirket borçlarını yapılandıracak güçlü bir çerçevedir.
6) Şirket borçlarını yapılandıracak çerçeve ekonomide sert bir iniş mi yoksa düzenli bir yeniden dengelenme mi olacağını belirleyecektir.
