Münih Konferası’nda ABD ile Avrupa arasındaki taşlar yerinden oynarken Riyad’da Rusya ve ABD heyetlerinin bir araya gelmesiyle beraber Ukrayna’ya dönük çözüm senaryoları da gündeme gelmeye başladı. Trump bir yandan Zelenski'ye 'diktatör' demeye varan tonu sert açıklamalar yaparken Rusya’nın G8’den çıkarılmasının hata olduğunu ve geri dönmesi gerektiğini ifade ediyor. Öte yandan hem Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin hem Ukrayna Cumhurbaşkanı Vladimir Zelenski çözüm istediklerini ifade ediyor.
Trump’ın aklında nasıl bir Ukrayna çözümü var? Putin Ukrayna konusunda ne talep edecek? Münih Konferansı bir fiyasko muydu? Avrupa’yı ne bekliyor? Ukrayna’da bir çözüm Türkiye’yi nasıl etkiler? Rusya’nın Suriye’den çekilmesiyle beraber Rusya-Türkiye ilişkileri nasıl bir hatta ilerleyecek? Bu soruları Oxford Üniversitesi St Antony's College Avrupa Çalışmaları Merkezi'nde, değişen dünyada Avrupa'nın rolünü inceleyen Dahrendorf Programı'nın direktörü, Rusya, Türkiye ve Balkanlar konusunda araştırmalar yapan Dr. Dimitar Bechev ile konuştuk.

Bechev’e göre, Trump ABD’yi ilgilendirmediğini düşündüğü Ukrayna konusunu çözerek hızla Çin’e ve ABD’nin ticari ilişkilerine odaklanmak istiyor. Münih Konferansı sonrasında Avrupa güvenlik mimarisinin tehdit altına girdiğini ifade eden Bechev, Ukrayna’da varılacak çözümden Türkiye’nin kazançlı çıkacağını düşünüyor.
2022’den bu yana neredeyse Batı ile Rusya arasında bir savaşa dönen Ukrayna savaşına dönük Trump ilk adımı attı ve Rusya ile ABD arasında görüşmeler de sürüyor. Trump’ın Ukrayna konusunda aklında nasıl bir çözüm var?
Bana kalırsa bunu Ukrayna savaşı olarak isimlendirmek dahi sorunlu. Gördüğümüz iki ülkenin karşılıklı olarak sorumluluğu paylaştığı bir savaştan ziyade Rusya’nın topyekûn işgal etmeye çalıştığı bir durum söz konusu. Daha sonrasında Trump, savaş konusunda Zelenski'yi suçladı. Trump, Rusya ile bir “anlaşmaya” varmaya hevesli. Bunun iki nedeni olduğunu söylemek mümkün. İlk olarak Ukrayna’daki durumun Amerika'yı ilgilendirmediğini düşünüyor. İkincisi Rusya ile uzlaşırsa Çin’e ve ABD'nin diğer ülkelerle ticari ilişkilerini elden geçirmeye odaklanmak istiyor.
‘PUTİN UKRAYNA'NIN HEM AB HEM NATO ÜYELİK YOLUNUN KAPATILMASINI İSTİYOR’
Rusya ile Ukrayna arasındaki gerilim 2008’de Ukrayna’nın NATO’ya üye olabileceğine dönük kararla bugüne dek süregeldi. Rusya 2014’te Kırım’ı ilhak etti, ardından NATO ile Ukrayna arasındaki görüşmelerin sürdüğü ve güvenliğinin tehlikede olduğu gerekçesiyle Ukrayna işgalini başlattı. Bugün Rusya Kırım’ın dışında Donetsk başta olmak üzere bazı Ukrayna bölgelerini de işgal etti. Putin 'çözüme hazırım' diyor. Putin masada Trump’tan/Ukrayna’dan ne talep edecek?
Bence gerilim, 2004’te Ukrayna’da Batı yanlısı Viktor Yuşçenko’nun iktidara gelmesi süreciyle başladı. Nitekim Rusya, Yuşçenko’yu zehirlemeye de çalıştı. Bu anlamda gerilimin 2005’ten bu yana sürdüğünü iddia edebiliriz. Nitekim bu tarihten itibaren Moskova, Kiev'i kendi etki alanına sokmak için siyasi çabalarını hızlandırdı.
Bugüne gelirsek, Rusya Kırım dışında sadece bir bölgeyi, Luhansk bölgesini tamamen işgal etmiş durumda, Donetsk'in kontrolü içinse savaşıyor. Öte yandan Putin aslında taleplerini 2021 gibi erken bir tarihte ortaya koydu ki bunlar Rusya'nın kazanımlarını tanımaktan ziyade Ukrayna'nın bütünlüğüyle doğrudan alakalı. Putin ne istiyor? Şöyle özetlemek mümkün: Ukrayna'nın Rusya yanlısı bir rejim altında olmasını, ordusunun silahsızlandırılmasını ve NATO'nun yanı sıra AB üyeliği yolunun da kapatılmasını istiyor. Ayrıca NATO'nun Baltık ülkelerinden Karadeniz'e kadar uzanan doğu kanadından çekilmesini talep ettiğini de akılda tutmamız gerekiyor.
‘MÜNİH KONFERANSI'NDAN SONRA BİR BÜTÜN OLARAK AVRUPA GÜVENLİK DÜZENİ TEHDİT ALTINDA’
Geçtiğimiz hafta gerçekleşen Münih Konferansı, ardında pek çok soru işareti ve Avrupa-ABD ilişkilerinin geleceği konusunda kaygılara neden olacak şekilde bitti. Münih’teki manzara Ukrayna’yı nasıl etkiler?
Bana kalırsa Münih Konferansı tam bir fiyasko oldu. Avrupalı liderler yeni ABD yönetimiyle bir uzlaşıya varmayı umuyordu. Ancak bu beklentinin aksine ABD Başkan Yardımcısı JD Vance'in Rusya'nın saldırganlığından ziyade, ifade özgürlüğünü yasaklayan ve aşırı sağdan endişe duyan Avrupa'nın nasıl bir sorun olduğu üzerine verdiği bir dersle karşılaştılar. Bu konuşmayı ve olası sonuçları dikkate alırsak bence artık tehdit altında olan yalnızca Ukrayna'nın güvenliği değil, ABD'nin çekilme niyetinin sinyallerini vermesiyle beraber bütün olarak Avrupa güvenlik düzeni tehdit altında.
‘AVRUPALILAR BİR BÜTÜN OLARAK RUSYA’YI TEHDİT OLARAK GÖRÜYOR’
Ukrayna Savaşı, sadece Ukrayna ile Rusya arasında değil, aslında bir anlamda Avrupa ile Rusya arasında bir savaşa da döndü. Rusya ile enerji ilişkileri hasar aldı, ancak AB içerisinde Rusya konusunda bir tek seslilik de yok. Hali hazırda Trump, eğer bir çözüm olacaksa, örneğin asker yollanacaksa bunun NATO üstünden yapılmayacağını ve ABD’nin asker yollamayacağını söyledi. Dahası Avrupa’ya daha çok sorumluluk alın dedi. Bu durumda Ukrayna-Rusya-ABD görüşmelerinin Avrupa üzerinde sizce nasıl bir etkisi olur?
Enerji ilişkileri belirli oranda hasar aldı, ama tamamen kopmadı. AB, hala Hindistan ve Türkiye gibi aracılar üzerinden rafine Rus petrolü ve ürünlerini satın alıyor. Boru hatlarından aktarım TürkAkım ile sınırlanmış olsa da LNG'ye yaptırım uygulanmıyor, yani Rus gazı hala Avrupa’ya akıyor. Değişense şu oldu: Avrupalılar bugün Rusya’yı bir tehdit olarak görüyor, bu konuda neredeyse hemfikirler. Bu durum Orban’ın Macaristan’ında dahi böyle, ancak Orban geri adım atmak yerine Türkiye gibi angaje olmayı tercih ediyor. Aralarında yaşadıkları anlaşmazlıksa Ukrayna’ya barış gücünün gönderilmeyeceği konusunda. Bana kalırsa bu noktaya gelmiş olmaları dahi başarı sayılabilir.
‘TÜRKİYE, RUSYA İLE UKRAYNA ARASINDAKİ BİR ÇÖZÜMDEN KAZANÇLI ÇIKAR’
Türkiye hem Ukrayna hem de Rusya ile komşu, savaş boyunca yaptırımlara taraf olmadı. Hatta arabuluculuk önerisinde de bulundu. Erdoğan ile Putin arasındaki özel ilişki de dikkate alındığında Türkiye olası bir Ukrayna-Rusya çözümünden nasıl etkilenir? Konumunda bir pekişme olur mu?
Türkiye’nin bu durumda kazançlı çıkacağını düşünüyorum elbette bazı zorluklar da yaşanacak. Örneğin Türkiye’nin Rusya ile ilişkileri nedeniyle bankalarına, işletmelerine ABD tarafından yaptırım uygulanması tehdidi ortadan kalkacak. Zorluksa şöyle yaşanabilir: Rusya Boğazlardan yeniden savaş gemilerini geçirip Karadeniz’de donanmasını güçlendirmek isteyecektir. Buna karşın NATO da buraya gemi yollayacaktır, burada durumu yönetmek biraz zorlayıcı olabilir.
‘TÜRKİYE İLE RUSYA İLİŞKİLERİ ESAS COĞRAFİ ODAK NOKTASI OLAN KARADENİZ’DE YOĞUNLAŞACAK’
Son olarak biraz Ukrayna’dan uzaklaşma pahasına, Rusya ile Türkiye arasındaki ilişkilerin Ortadoğu’da da bir karşılığı var. Siz de bu konuda yazdınız aslında. Özellikle Suriye’de değişen dengeler düşünüldüğünde hesaba Ukrayna’yı da katarsak Rusya-Türkiye ilişkileri nasıl bir yöne evrilir?
Burada tarihsel bir hatırlatmayla başlamak gerekiyor. Rusya ile Türkiye’nin ilişkilerinde aslında coğrafi odak noktası Karadeniz’dir. Aslında 2015-2024 arasında gördüğümüz Ortadoğu odaklı durum bu açıdan bir istisna teşkil ediyor. Rusya’nın Suriye’den çekilmesiyle beraber odak noktası yine Karadeniz olacak. Bununla beraber, Türkiye Rusya’nın hem Hmeymim'de devam eden varlığının niteliği ve kapsamını hem de Libya'daki varlığını artırıp artırmayacağını da yakından izleyecektir.
Kaynak Gazete Duvar