Milat Gazetesi ekonomi yazarı Gözde Altıntaş yazdı;
Yurt içi üretici fiyatları 2018 Eylül ayında kurlardaki artış nedeniyle yüzde 46,15’e kadar çıkmıştı. Kurdaki artışa neden olan olayın sona ermesiyle Yİ-ÜFE hızla gerilemişti. Ekim 2019’da yıllık bazda yüzde 1,7 seviyesine kadar inen yurt içi üretici fiyat endeksi 11 ay boyunca tek hanede kaldı.
2020 yılının başında ortaya çıkan küresel salgın nedeniyle önce arz yönlü sıkıntılar daha sonra ise değişen tüketim alışkanlıkları enflasyon beklentilerinin bozulmasına yol açtı.
Doların tüm dünyada değer kazanması, küresel çapta emtia, enerji ve gıda fiyatlarının artması, tedarik zincirinde yaşanan sorunlar başta olmak üzere pek çok unsur üreticilerin maliyetlerini yükseltti.
Diğer yandan talep yetersizliği nedeniyle üreticiler artan maliyetleri tüketici fiyatlarına yansıtamadılar.
Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) verilerine göre yurt içi üretici fiyat endeksi (Yİ-ÜFE) 2021 yılı Ekim ayında bir önceki aya göre yüzde 5,24, bir önceki yılın Aralık ayına göre yüzde 37,34, bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 46,31 ve on iki aylık ortalamalara göre yüzde 36,20 artış gösterdi.
TÜFE’deki yıllık artış ise yüzde 19,58 oldu. Yİ-ÜFE ile TÜFE arasındaki fark Ekim ayında 26,42 puana yükseldi.
Yaz aylarında döviz kuru turizmin de katkısıyla yatay bir seyir izlemişti. Eylül ayında Yİ-ÜFE’nin artış hızı hem aylık (yüzde 2,77’den yüzde 1,55’e) hem de yıllık bazda (yüzde 45,52’den yüzde 43,96’ya) yavaşlamıştı.
Ancak son 2 aydır dolar kuru yaklaşık yüzde 15 oranında değer kazandı (Eylül ayında yüzde 7, Ekim ayında yüzde 8). Buradan üretici fiyatlarındaki yüzde 46,31’lik artışta döviz kurunun yaklaşık 10-15 puanlık bir etkisi olduğu görülüyor.
Diğer yandan tüm dünyada artan enerji fiyatları başta imalat olmak üzere bütün sektörleri olumsuz etkiliyor.
Verinin detayına bakıldığında;
Sanayinin 4 sektöründen imalatta yıllık yüzde 45,94, aylık ise yüzde 5,37 artış gerçekleşti.
Ana sanayi gruplarının yıllık değişimleri; ara malında yüzde 53,20, dayanıklı tüketim malında yüzde 29,13, dayanıksız tüketim malında yüzde 31,47, enerjide yüzde 72,63, sermaye malında yüzde 26,72 artış olarak gerçekleşti.
Ana sanayi gruplarının aylık değişimleri; ara malında yüzde 5,34, dayanıklı tüketim malında yüzde 3,17, dayanıksız tüketim malında yüzde 3,25, enerjide yüzde 9,33, sermaye malında yüzde 3,99 artış olarak gerçekleşti.
Yıllık bazda kok ve rafine petrol ürünleri yüzde 130,59, ana metaller yüzde 91,22, ham petrol ve doğal gaz yüzde 85,45, aylık olarak ise kok ve rafine petrol ürünleri yüzde 20,85, tütün ürünleri yüzde 19,38, kimyasallar ve kimyasal ürünler yüzde 7,96 ile en fazla artan alt sektörler oldu.
Verilerden de anlaşılacağı üzere; başta enerji, ara malı ve ana metaller olmak üzere üretim için gereken girdi fiyatlarında ciddi bir artış söz konusu. Bu artışın sanayi sektörünü ne ölçüde etkileyeceğini yakın zamanda göreceğiz.