Geçen yıl eylül ayıydı.
Geçen yıl eylül ayıydı.
Dolar 3.50´yi bulmuştu.
*
Ve Türkiye aniden ikiye ayrılmıştı:
- Bir tarafta... ?Dış mihraklar Türkiye´ye operasyon çekiyor? diyenler.
- Bir tarafta... ?Ne dış mihrakı kardeşim... Mihrak falan yok? diyenler.
*
İşte böyle bir ortamda...
Prof. Özgür Demirtaş´ı, CNN Türk´te Tarafsız Bölge programına davet etmiştik.
*
Programda kendisine en can alıcı soruyu sormuştum.
Demiştim ki:
?Ne diyorsunuz hocam? Dış mihraklar Türkiye´ye operasyon mu çekiyor? Yoksa dış mihrak falan hikâye mi??
Prof. Özgür Demirtaş, bu soruya bugünlerde duvarlarımıza asmamız gereken çok okkalı bir cevap vermişti.
*
Madem bugünlerde dolar, en kötümserlerimizin bile hayal edemedikleri noktalara doğru hızla yükseliyor ve yükselmeye devam ediyor.
O halde Özgür Hoca´nın soruya verdiği tarihi cevabı yeniden gündeme getirmek farz olmuştur.
*
Tam metin olarak arz ediyorum...
Prof. Özgür Demirtaş şöyle demişti:
*
- Dış mihrak tabii ki vardır.
- Hep vardır ve hep olacaktır.
- Ama sen...
- Bir, yapısal reformları yaparsan...
- İki, eğitim sistemini düzgün ve kaliteli hale getirirsen...
- Üç, hukuk sistemini adil, güvenilir ve şeffaf şekilde yapılandırırsan...
- Dört, elindeki parayı sadece betona değil bilime, teknolojiye, katma değeri yüksek ürünler üretebilecek tesislere harcarsan...
- Dış mihraklar istedikleri kadar harekete geçsinler.
- Dış mihraklar istedikleri kadar sana savaş açsınlar.
- Ekonomik olarak sana müdahale etmeleri çok zorlaşır. Müdahaleleri asla bu kadar kolay olmaz, olamaz.
- Dış mihraklar seninle uğraştığı için sen güçsüz değilsin! Sen güçsüz olduğun için dış mihraklar seninle uğraşır!
- Denklemi böyle kurmak lazım...
ÖLÜM TEHDİDİ
KORUMA Şube´den geldiler.
Aldıkları istihbaratı gösterdiler.
Benim için ?ölüm tehditleri? söz konusuymuş...
Tehdit eden örgütlerin isimlerini verdiler.
Evrak imzalattılar.
Yakın koruma isteyip istemediğimi sordular.
Ve gittiler.
*
Ne yaptım?
Şunu yaptım:
Durumdan avukatım Aslı Kazan´ı haberdar ettim. Çok yakın birkaç arkadaşıma söyledim.
*
Sonra baktım ki söyleyecek, durumdan haberdar edebileceğim başka kimsem yok.
Örgütüm yok, aşiretim yok, grubum yok, sosyetem yok, Cihangir´im yok, Fatih´imyok, Harbiye´m yok, Galatasaray´dan arkadaşlarım yok, imam-hatiplilerim yok, tarikatım yok, cemaatim yok, solcularım yok, sağcılarım yok, liberallerim yok, gazeteciler cemiyetim yok, basın konseyim yok, deistlerim yok, müminlerim yok, Nişantaşı´m bile yok.
Yok oğlu yok yani.
*
Sonra kendi kendime dedim ki:
Amaaan boş ver... Bu senin tercihin birader...
BİLEMEDİM
- Ekonomi Bakanı konuşunca mı dolar daha çok yükseliyor, susunca mı? Bilemedim.
*
- Merkez Bankası müdahale edince mi dolar daha çok yükseliyor, müdahale etmeyince mi? Bilemedim.
İKTİDARDAKİLERE AKIL VERİYORUM
- Üstten üstten değil, alttan alta konuşun.
- Rakiplerinizi küçümsemeyin, rakiplerinizi ciddiye alın.
- Kazanacağınıza emin olun ama kaybedebileceğinizi de aklınızın bir köşesinde tutun.
- ?Her şey aynı olacak? noktasına odaklanmak yerine ?her şey çok farklı olacak? noktasına odaklanın.
- ?Mihrak, algı, dış, operasyon? falan gibi sözcüklerin çok ama çok bayatladığını unutmayın.
- İşler yolundayken en kötü şeylerinizin bile güzel görünebileceğini, işler yolunda değilken en güzel şeylerinizin bile kötü görünebileceğini aklınızdan çıkarmayın.
- Karşınızdaki siyasetçileri ?düşman? olarak değil, ?siyasi rakip? olarak görün.
- Seçmenleri zihninizde ?dost kuvvetler / düşman kuvvetler? diye kodlamayın.
BÜLENT ARINÇ´IN OĞLUNA AÇIK MEKTUP
SEVGİLİ Ahmet Mücahit Arınç.
AK Parti´den seçilebilecek yerden aday gösterildin.
Hayırlı uğurlu olsun.
-
Seninle ilgili olarak ?Babası sayesinde aday oldu, babasına kıyak yapıldı? falan deniyor, başka da bir şey denmiyor.
-
Sevgili Ahmet Mücahit Arınç.
Hemen çık ve partine seslen.
De ki:
?Eğer beni babam yüzünden aday yaptıysanız istemem bu adaylığı! Eğer beni kişisel hasletlerim nedeniyle aday yaptıysanız bunu kamuoyuna açıklayın.?
-
Böyle bir çıkış yapmazsan zevahiri bile kurtaramazsın, haberin olsun.