Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), Dünya Nüfus Günü´ne ilişkin bülten yayımladı. Bir kadının 15-49 yaş grubunda doğurabileceği ortalama çocuk sayısını ifade eden toplam doğurganlık hızı, Türkiye´de 2018´de 1,99 çocuk olarak gerçekleşti. Dünya genelinde 1969 yılında 4,8 olan toplam doğurganlık hızının 2018´de 2,5´e gerilediği görüldü.
Bültene göre, Birleşmiş Milletler Nüfus Fonu tarafından bu yılki Dünya Nüfus Günü´nün teması ?1994 Uluslararası Nüfus ve Kalkınma Konferansı Hedefleri? olarak belirlendi. Bu kapsamda, ?üreme sağlığı, üreme hakları ve cinsiyet eşitliğinin, sürdürülebilir kalkınmanın sağlanması için gerekli olduğu? düşüncesinin vurgulanmasına karar verildi. TÜİK de bu doğrultuda Türkiye´deki doğum, evlenme ve toplumsal cinsiyet istatistiklerine ilişkin temel bilgileri derledi.
Bültene göre, Türkiye´de canlı doğan bebek sayısı, 2017´de 1 milyon 295 bin 784 iken 2018´de 1 milyon 248 bin 847 oldu. Canlı doğan bebeklerin yüzde 51,3´ünü erkek çocukları, yüzde 48,7´sini kız çocukları oluşturdu. Bebeklerin yüzde 17,7´si İstanbul, yüzde 5,8´i Ankara, yüzde 5´i Şanlıurfa ve yüzde 4,1´i İzmir´de doğdu.
Ülkede bir kadının 15-49 yaş grubunda doğurabileceği ortalama çocuk sayısını ifade eden toplam doğurganlık hızı, 2018´de 1,99 çocuk olarak gerçekleşti. Dünya genelinde 1969 yılında 4,8 olan toplam doğurganlık hızının 2018´de 2,5´e gerilediği görüldü. Söz konusu dönemler için toplam doğurganlık hızının gelişmiş ülkelerde 2,3´ten 1,7´ye, az gelişmiş ülkelerde ise 6,8´den 3,9´a düştüğü belirlendi.
Toplam doğurganlık hızının en yüksek olduğu il geçen yıl 4,13 çocuk ile Şanlıurfa oldu. Bu ili 3,60 çocuk ile Şırnak, 3,26 çocuk ile Ağrı ve 3,23 çocuk ile Muş izledi. Doğurganlık hızının en düşük olduğu il ise 1,30 çocuk ile Gümüşhane oldu. Bu ili 1,43 çocuk ile Kütahya, Zonguldak ve Edirne takip etti.
Yaş grubuna göre doğurganlık hızı incelendiğinde, en yüksek yaşa özel doğurganlık hızı 25-29 yaş grubunda görüldü. Bu yaş grubundaki doğurganlık hızı 2013´te binde 130 iken geçen yıl binde 128 oldu.
Buna göre, 16-17 yaş grubunda olan kız çocuklarındaki resmi evlenmelerin toplam içindeki oranı geçen yıl yüzde 3,8 oldu. Bu oran, 2014 yılında yüzde 5,8 seviyesindeydi.?
Kız çocuk evlenmelerinin illere göre dağılımına bakıldığında, 2018 yılında Ağrı´nın yüzde 14,8 ile ilk sırada yer aldığı görüldü. Bu ili, yüzde 14,1 ile Muş ve yüzde 12,5 ile Bitlis izledi. Kız çocuk evlenmelerinin toplam evlenmeler içindeki oranının en düşük olduğu üç il ise yüzde 0,7 ile Bolu, yüzde 0,9 ile Trabzon ve Artvin oldu.
Türkiye´de kadınlarda 2014 yılında 24,2 olan ortalama ilk evlenme yaşı, 2018 yılında 24,8 olarak kayıtlara geçti.
Yaşı çok genç olan annelerden doğan bebeklerin daha yüksek derecede hastalık ve ölüm riskiyle karşı karşıya kalmalarından dolayı adölesan doğurganlık konusu anne ve bebek sağlığının korunması bakımından önem taşıyor. 15-19 yaş grubunda bin kadın başına düşen ortalama canlı doğan çocuk sayısını ifade eden adölesan doğurganlık hızı, 2013 yılında binde 29 iken geçen yıl binde 19´a geriledi. Diğer bir ifadeyle, geçen yıl 15-19 yaş grubundaki her bin kadın başına 19 doğum düştü.
Geçen yıl doğum yapan kadınların yüzde 1,6´sı çoğul doğum gerçekleştirdi. Bu kişilerin yüzde 97,6´sı ikiz, yüzde 2,3´ü üçüz ve yüzde 0,1´i dördüz ve daha fazla bebek dünyaya getirdi.
Kadınların geçen yıl doğum yapma sayısı incelendiğinde, bunların yüzde 36,9´unun ilk, yüzde 32,1´inin ikinci, yüzde 18,3´ünün üçüncü, yüzde 12,6´sının ise dördüncü ve üzeri doğum olarak gerçekleştiği görüldü.
Türkiye´de doğum yapan kadınların ortalama yaşı, 2017 yılında 28,7 iken geçen yıl 28,9 oldu. Diğer yandan ilk canlı doğumunu yapan kadınların ortalama yaşı 2017 yılında 26 iken geçen yıl 26,2 olarak kayıtlara geçti.