Doğu Türkistan Tarihi ve Uygurlar
Doğu Türkistan, yaklaşık 1.6 km² alandan oluşan geniş ancak nüfusun belli yerlerde yoğunlaştığı bir bölgedir. Çin Halk Cumhuriyeti’nin topraklarının 1/6’sını, sınırlarının da 1/4’ünü oluşturur. Orta Asya’da bulunan bölge, kuzeyde Rusya, batıda Kazakistan, Kırgızistan ve Tacikistan, güneybatıda Afganistan, güneyde Pakistan, Hindistan ve Tibet, doğuda Çin, kuzeydoğuda’da ise Moğolistan ile komşudur.
Türkistan ismi Fars kökenli olup, Türklerin diyarı anlamına gelir, tarihi ise 5.yy’a kadar dayanır. Türkistan’ın batı kısımları Çarlık Rusya’sı tarafından 1865’te işgal edildi ve daha sonra batı Türkistan olarak adlandırılmaya başlandı. 1924 yılında Sovyetler Birliği’nin kurulmasıyla Batı Türkistan, Özbekistan, Kazakistan, Kırgızistan, Türkmenistan ve Tacikistan olmak üzere 5 cumhuriyete bölündü.
Muhammed Yakub Bey Kaşgarya Krallığı Emiri
Türkistan’ın doğu kısımları Çin Devleti’ni o zamanlar kontrol altında tutan Mançular tarafından 1876’da işgal edildi. 8 sene süren kanlı savaş sonrasında Mançu İmparatorluğu, 18 Kasım 1884 tarihinde Doğu Türkistan’ı resmi olarak ilhak etti ve adını “Yeni Bölge” anlamına gelen “Xinjiang” olarak değiştirdi.
Çin Milliyetçilerinin Mançu İmparatorluğunu 1911’de yıkmasından sonra, Doğu Türkistan, Mançu İmparatorluğu’nun son dönemlerinde bölgeye gönderdiği Çinli savaş ağalarının hakimiyetine düştü. Bu dönemde merkezi Çin Hükümeti’nin Doğu Türkistan üzerindeki kontrolü azdı. Yabancıların işgalinden topraklarını temizlemek isteyen Uygurlar Çinlilere karşı çok sayıda isyan tertip ettiler. İlk önce 1933’de daha sonra 1944’te başarıya ulaşıp kendilerine Doğu Türkistan Cumhuriyeti devletini de kurdular ancak bu bağımsız cumhuriyetler, Sovyetlerin askeri müdahaleleri ve siyasi entrikalarıyla devrildi.
Doğu Türkistan İslam Cumhuriyeti'nin bağımsızlığının ilanı
1949 yılının Ocak ayında Çin askerleri (Halk Özgürlük Ordusu) Doğu Türkistan Cumhuriyetini işgal etti. Komünist Çin devleti 6 yıl süren çetin savaşın ardından Doğu Türkistan mücahidlerini mağlub ettiler ve resmi olarak Doğu Türkistan’ı ilhak ettikten sonra adını “Xingjiang” olarak değiştirdiler. 1 Ekim 1955’de bölgenin adı Xingjiang Uygur Özerk Bölgesi olarak değiştirildi.
Bölgenin resmi isminde “özerk” tabiri olmasına rağmen Uygurların kendilerini yönetme ve temsil etme hakları bulunmamaktadır. Doğu Türkistan’daki bütün önemli siyasi, yönetim ve ekonomik pozisyonların %90’ı Çinlilerin elindedir.
Doğu Türkistan’daki komünist Çin hakimiyeti bölgenin ve Uygurların tarihini en karanlık dönemi olarak adlandırılabilir. Güncel şartlar altında, Uygur milletinin varlığı dahi tehlike içerisindedir. Komünist Çin devleti, Doğu Türkistan topraklarını kalıcı olarak ilhak edebilmek için Uygurlara ve bölgedeki yerel halka karşı vahşi bir mücadele vermektedir.
Çin devletinin, insanların kimliğine ve varlığına karşı yürüttüğü zalim ve yıkıcı operasyonlara rağmen Uygurlar ve yerel halk Çin tarafından vurulmak istenen boyunduruğa meydan okumakta ve kendilerine atalarından miras olarak bırakılan direniş meşalesini hala taşımaya devam etmektedirler.
Doğu Türkistan’da yaklaşık olarak 20 milyon Uygur yaşamaktadır. Kadim Uygur dili bugünkü Uygurların da dilidir. Günümüzde Doğu Türkistan’ın resmi yazı dili Uygurca-Arapça alfabesiyle yazılmaktadır. Uygurlar, Sünni Müslümanlardır ve Doğu Türkistan’daki çoğunluk gruptur.
Doğu Türkistan 13 Ekim 1949 tarihinden bu yana Çin devletinin işgali altındadır.
30 Ocak 1950 tarihinde, Abdullah Hakim ve Seyidullah Araturuk (Çince Yiwu) ve Kumul (Çince Hami) bölgelerinde Uygurları organize ederek “İşgal karşıtı Grup” adı altında Çinli işgalcilere karşı savaştı. Savaşta 500’den fazla Uygur şehid oldu. Aynı dönemde, Kazak Kalbey birkaç bin Uygur ve Kazak’tan oluşan savaşçılarıyla Çinli işgalcilere karşı mücadele verdi, sonuç olarak 2000 Uygur ve Kazak şehid oldu.
1950 Nisan ayında yaklaşık 20.000 insan Kumul’da Osman Batur liderliğinde Çin işgalini protesto etti. Protesto daha sonra 2 yıl süren bir gerilla savaşına evrildi ve sonuç olarak binlerce kişi öldü.
1951 Şubat ayında, Osman Batur’un oğlu Şirdiman Osman, babasının mirasını devraldı ve Çinli işgalcilerle savaştı.
1951’de Gulya(Çince Yining) kentinde kanaat liderleri gizlice “51 Cemiyetini” kurdu. Cemiyetin amacı Doğu Türkistan topraklarını Çin işgalinden kurtarmak olarak belirlendi. Daha sonra Çin devleti gizli bir şekilde cemiyetin birçok üyesini tutukladı.
1953 yılında tüm Doğu Türkistan genelinde direniş hareketleri gerçekleşti.
Çin devleti, savaşçıları bastırmak için Çinli General Wang Zhen’i bölgeye gönderdi. Wang Zhen savaşçıların yanında aralarında Molla Cengizhan, Molla Esadullah ve Abdulaziz Masum’un da bulunduğu binlerce alimi ve kanaat önderlerini tutuklattı, işkence etti ve infaz ettirdi.
1954 Aralık ayında Molla Abdulhamid ve Pathidin Masum, Hotan’ın Atçoy köyünde “Doğu Türkistan İslami Kurtuluş Partisi” adında bir oluşum kurdu.
Çinli askerlere saldırdılar ve Atçoy Hapishanesini basarak buradaki Uygur mahkumları serbest bıraktılar. Bu mücahidler Hotan şehrini almak üzere askeri bir harekat başlattılar ancak saflarındaki bir hain tarafından ihanete uğradılar, sonuç olarak da Çin devleti mücahidleri mağlub etti.
1956 Mart ayında, Molla Baki ve Molla Samed, Hotan’ın Karakaş bölgesinde bir grup Uygura Doğu Türkistandaki Çin işgaline karşı mücadelelerinde liderlik etti. Direniş hareketi boyunca 800 Uygur “Çin İnşaat ve Üretim Grubu” askerleri tarafından katledildi.
1956 Mayıs ayında Abdulkadir liderliğindeki 1300 Uygur aktivist, Hotan’ın Lop bölgesinde Çin rejimine karşı bir protesto gösteri yaptı ancak protestocular Çin devleti tarafından acımasız şekilde müdahale edilerek dağıtıldı.
1957 yılında, Urumçi ve Ulanbay bölgesindeki Uygur Atlı Birliği Çin devletine karşı bir protesto hazırlığına giriştiler. Ancak, planları Çin devleti tarafından keşfedildi ve Çinliler (daha önce Doğu Türkistan Cumhuriyeti askeri olan) tüm asker ve subayları tutakladı, işkence etti ve infaz etti.
1957 yılında Hatice isminde Uygur bir kadın tarafından Hotan’ın Han Erik köyünde Çin işgali protesto edildi. Çinli işgalciler tüm protestocuları tutukladı ve Hatice’yi infaz etti.
1958’de Molla Baki ve Molla Samed, Hotan’lı çiftçilerin Çin işgalini protestosuna liderlik etti.
1958 Ekim ayında, Camışhan ve Dalilihan, Altay bölgesinde aralarında Köktükay, Cıngel ve Beşbalık’ın da bulunduğu genellikle Kazaklar ve Uygurların yaşadığı yerlerde protestolar düzenledi. Ancak Çin devleti protestocuları acımasızca etkisiz hale getirdi.
1958 Ekim ayında Ali Kurban ve Şeyh Said, Kumul’da 7.000 kişinin katıldığı bir protesto gösterisi yaptı ancak göstericiler Çin devletinin zalim elini bir kez daha gördüler.
1959 yılında 24.000 Uygur Aksu’nun Bay ve Tokşun bölgelerinde Çin devletinin sözde “eşitlik” uygulamaları sebebiyle açlıktan öldü.
1962’de 10.000 Uygur Kaşgar’ın Payziwat bölgesinde açlıktan öldü.
1962 yılında Tursun Hapiz insanları Çin işgalini protesto etmek amacıyla organize etmeye çalışırken keşfedildi ve Çin devleti üzerlerine çöktü.
1969’da “Doğu Türkistan Halk Partisi” Çin işgaline karşı protestolar başlatmak istedi ancak Çinli casuslar tarafından planları farkedildi ve Çin devleti devleti tarafından kendilerine ağır bedeller ödetildi. “Doğu Türkistan Halk Partisi” mensubu 32.000 kişi tutuklandı, işkenceye maruz kaldı, aralarından birçoğuna uzun süreli hapis ceası verildi, bazıları da infaz edildi.
Aynı yıl bu olaylardan sonra “Doğu Türkistan Halk Partisi” liderlerinden bazıları Taklamakan çölünde Çinli askerlerle girdikleri çatışmada şehid edildi.
1980’de, Çin devleti Uygur bir yazar olan Abdulhamid Mahsud’u yazılarında Çin devletinin cürümlerini ortaya koyduğu için idam etti. Bu olay neticesinde, Urumçi’de binlerce Uygur barışçıl bir şekilde yazarın cenazesini sokaklarda gezdirerek ve adalet talep ederek protesto gösterisi yaptı.
27 Mayıs 1981’de 200’den fazla “Doğu Türkistan Savaşçısı” Kaşgar’ın Payziwat bölgesindeki Çin Halk Güvenlik Bürosuna (PSB) baskın yaparak bazı silahlar ele geçirdiler ancak bir kez daha ihanet neticesinde PSB tarafından etrafları çevrildi ve öldürüldüler.
12 Aralık 1985’de üniversite öğrenciler Urumçi sokaklarına ve Çin işgalini protesto ettiler. Daha sonra gösteriler Kaşgar, Aksu, Hotan ve Boratola’ya sıçradı, toplamda 15.000 öğrenci protestolara katıldı.
Protestocular Çin devletinden aşağıdaki taleplerde bulundu:
(1) Demokratik seçimler ve oy kullanma hakkı
(2) Bölgede yapılan nükleer atom bombası denemelerinin durdurulması
(3) Doğu Türkistan’a devlet eliyle göç ettirilen Çinli işçilerin durdurulması
(4) Doğu Türkistan’da gerçek bir şekilde özerklik verilmesi
(5) Doğu Türkistan Müslümanlarına zorla uygulanan “Aile Planlama Politikasının” sonlandırılması
(6) Anadilde eğitimin geliştirilmesi
15 Haziran 1988’de Uygur üniversite öğrenciler Çin devletinin Doğu Türkistanlılara karşı yürüttüğü ayrımcı politikaları görüşmek üzere bir toplantı düzenledi. Toplantının ardından 4.000 öğrenci Urumçi sokaklarından Çin rejimini protesto etti.
1989’un Nisan ve Mayıs aylarında, Çin Üniversitesi ve öğrencileri Çin genelinde daha fazla demokrasi çağrısında bulundu. Uygur Üniversitesi ve öğrencileri Urumçi’de Çinli demokrat öğrencilerin ayak izlerini takip ederek Çin devletini protesto ettiler.