Gürcistan'ın başkenti Tiflis'ten yaklaşık 100 kilometre uzaklıktaki Kakheti bölgesi açıklarında, 2017 yılında meydana gelen 5.1 büyüklüğündeki depremin Doğu Karadeniz Bölgesi'ndeki fay hattını tetiklediği ve yarılmayı hızlandırdığı saptandı. Dördüncü deprem kuşağındaki bölge, üçüncü deprem riski bölgesine çekildi. Karadeniz sahil kesiminin deprem riskinin iç kesimlere oranla daha yüksek olduğunu belirten uzmanlar, deniz erozyonuna uğrayan binaların olası depremde yıkılma riski taşıdığını belirtiyor.
Jeoloji mühendisi Prof. Osman Bektaş, deprem riskinin bilinenden daha fazla olduğuna dikkat çekerek, şunları söyledi:
DOLGULARIN YENİ YÖNETMELİĞE GÖRE YAPILMASI GEREKİYOR
"Doğu Karadeniz'de şehirleşmeye bağlı olarak aşırı nüfus artışı nedeni ile denizden yer kazanma olayları yani dolgu alanları yaygın bir şekilde kullanılmaya başladı. Ama artık dolguların yeni yönetmeliğe göre yapılması gerekiyor.
Karadeniz'de gerçekleşen 5.1 büyüklüğündeki deprem, hem Trabzon, hem de Rize'nin deprem tehlikesini üç kat artırdı. Dolgularda deprem tehlikesi daha da arttı. Dolgular üzerinde elbette binalar yapılacak, ama dolgunun tekniğine uygun bir şekilde yapılması gerekiyor."
RİZE YOK OLMA TEHLİKESİYLE KARŞI KARŞIYA
Yıllar önce denizin doldurulmasıyla oluşturulan 350 dönümlük alana kurulan Rize'nin büyük risk taşıdığını kaydeden Bektaş, şöyle devam etti:
"Deprem tehlikesini artık göz ardı etmemiz gerekiyor. Mesela Rize'de yapılan iki temel yanlış vardı. Birincisi 1960'lı yıllarda yapılan ve dünya standartlarına uygun olmayan dolgu idi. Artık bu dolgu Rize'yi taşımıyor. İkinci yanlış ise bölgenin gerçekçi deprem potansiyelinin ciddiye alınmaması. 2017 yılında Karadeniz´de oluşan deprem, Rize'nin yok olma tehlikesi ile karşı karşıya olduğunu gösteriyor."
KARADENİZ FAYI YAVAŞ VE SİNSİ HAREKET EDİYOR
Karadeniz fayının çok yavaş ve sinsi hareket ettiğine dikkat çeken Bektaş, şunları söyledi:
"Bölgemizde 'deprem sık olmuyor' diye evlerinizde rahat uyuyor olabilirsiniz. Ama Karadeniz fayı, çok yavaş ve sinsi hareket ediyor. Bölgemizde yaşanabilecek orta büyüklükteki bir deprem bile bölgedeki heyelanlı sahaları aktif hale getirebilir ve ciddi kayıplara sebebiyet verebilir. Yapı stoklarımızın çoğu yeni deprem yönetmeliğine uygun değil. Çıkarılan yeni deprem haritasına uygun bir şekilde yapılanmaya gidilmeli."