Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı tarafından organize edilen "Turkey Today/Bugünün Türkiye´si" panellerinin Çin ayağında "Türkiye ve Çin: Uzun Vadede İş birliği İçin Beklentiler" paneli Pekin´de düzenlendi.
Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı tarafından Çin Çağdaş Uluslararası İlişkiler Enstitüleri (CICIR) iş birliğiyle organize edilen "Türkiye ve Çin: Uzun Vadede İş birliği İçin Beklentiler Paneli´ne, CICIR´dan Prof. Liao Baycı ve Doç. Dr. Li Yan´an ile Piri Reis Üniversitesi Ekonomi ve Finans Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Erhan Aslanoğlu, Bilgi Üniversitesi Rektör Vekili Prof. Dr. Ege Yazgan, İstanbul Ticaret Üniversitesi Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Hasan Basri Yalçın, Koç Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölümü Öğretim Görevlisi Dr. Altay Atlı katıldı.
"Bugünün Türkiye´si" panellerinin 5. olan etkinlikte konuşan İstanbul Ticaret Üniversitesi Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Hasan Basri Yalçın, "Türk Dış Politikasının Öncelikleri: Otonom Bir Yaklaşımın Doğuşu" başlıklı konuşmasında, Batı ittifakının üyesi olmaya devam etmenin yanı sıra Türkiye´nin dünyanın geri kalanıyla da ilişkiler geliştirdiğini, bunun Türkiye´deki dış politika dönüşümüyle açıklanabileceği gibi uluslararası sitemin değişimiyle de açıklanabileceğini belirtti.
Türkiye´nin ABD ve Avrupa Birliği ile geleneksel ilişkilerini sürdürdüğünü, aynı zamanda giderek uluslararası arenada daha fazla rol üstlenen Rusya ile iş birliğini artırdığını, yeni ülkelerle ortaklıklara açık olduğunu kaydeden Yalçın, "Çin, tabii ki Türkiye´nin işbirliği yapma arayışında olduğu en önemli muhtemel partnerlerden biri. Ancak buradaki sorun bizim birbirimizi tanımıyor olmamız."dedi.
Türkiye ile Çin arasındaki ilişkilerin, tek kutuplu dünya düzeni dolayısıyla başlangıç seviyesinde olduğuna dikkati çeken Yalçın, Çin-Türkiye ilişkilerinin iki tarafın eliyle doğrudan geliştirilmesi gerektiğini vurguladı. Yalçın, Çin ve Türkiye´nin birbirini Batı medyası üzerinden tanıdığını, bunun iki ülke ilişkilerinde büyük boşluk meydana getirdiğini sözlerine ekledi.
Türkiye´nin Batı ittifakının üyesi olmasına rağmen FETÖ, PKK-PYD ve DEAŞ olmak üzere 3 ayrı terör örgütüyle mücadelede destek görmediğini ifade eden Yalçın, ABD´nin askerlerini Suriye´den çekmesine ilişkin "Öyle görünüyor ki ABD, bölücü terör örgütünün Suriye´de ayrılıkçı devlet kurmasına yardım etmeyecek." dedi.
Yalçın, ABD´nin, bölücü terör örgütüyle değil Türkiye ile iş birliği yapması gerektiğine vurgu yaparak bu adımın, Türkiye´nin ABD´ye yaklaşacağı anlamına gelmediğini, bölge ülkeleriyle yakın iş birliğinin korunacağını ifade etti.
Koç Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölümü Öğretim Görevlisi Dr. Altay Atlı da "Türkiye´nin Çin ile İlişkilere Yaklaşımı" adlı sunumunda, son birkaç yılda Çin-Türkiye ilişkilerinde ortak projelerden Çinli turist sayısına ekonomik ilişkilere bakıldığında büyük bir değişim görüldüğünü, hükümetler arası ortak koordinasyon mekanizmalarının kurulduğunu, iş dünyasında iletişimin arttığını belirtti.
Türkiye´nin Çin´e yaklaşımının uzun süredir "ticaret açığını nasıl kapatabiliriz" söyleminden, teknoloji, yatırım alanlarında iş birliği imkanları ve bu ticaret açığının dengelenmesi yönünde değiştiğini kaydeden Atlı, Türkiye ve Çin´in iş birliği konusunda çok fazla alan bulunduğunu söyledi.
Bilgi Üniversitesi Rektör Vekili Prof. Dr. Ege Yazgan, "Türkiye Ekonomisi: Büyüme ve Çinli Yatırımcılar İçin Fırsatlar" konulu sunumunda, Türkiye´nin genç ve dinamik nüfusunun, hızlı kentleşmenin, güçlenen altyapısının, ekonomik gelişmeyi daha da hızlandırdığını, ekonominin ara sıra yavaşlasa da yeniden hızlı büyüme trendi yakaladığını söyledi.
Türkiye´nin bulunduğu coğrafi konum itibariyle dünya pazarlarına entegre olduğuna dikkati çeken Yazgan, bu özelliğiyle Çinli yatırımcılar için önemli avantaja sahip olduğunu söyledi.
Çin Çağdaş Uluslararası İlişkiler Enstitüleri (CICIR) Orta Doğu Araştırmaları Enstitüsü Üyesi Doç Li Yan´an "Kuşak ve Yol Projesi Çerçevesinde Çin-Türkiye İş Birliği" başlıklı konuşmasında, dünyanın 2. büyük ekonomisi olan Çin´in Türkiye´ye büyük önem atfettiğini, Kuşak Yol projesi çerçevesinde Türkiye´nin iş birliğinin son derece önemli olduğunu vurguladı.
Li, Türkiye´deki istikrarın tüm Ortadoğu´yu etkilediğinin altını çizerek, Türkiye´nin sahip olduğu dil, kültür ve dini birikim ile Çin´in sahip olduğu ekonomik avantajların iş birliği içerisinde kullanılması durumunda ikili ilişkilerin ekonomi odaklı olmaktan çıkıp güvenlik alanına da genişleyebileceğini belirtti.
Gelişmekte olan ekonomiler olarak Türkiye ve Çin´in çok fazla ortak noktasını olduğunu söyleyen Li, ekonomik, güvenlik odaklı ilişkilerin yanında iki ülke hakları arasında yakın ilişkilerin kurulmasının gerekliliğini vurguladı.
Türkiye´nin Pekin Büyükelçisi Abdülkadir Emin Önen ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan´ın Başdanışmanı Fecir Alptekin´in yer aldığı panele medya temsilcileri, akademisyenler ve düşünce kuruluşları temsilcileri de katıldı.