K24 Türkçe'den Mahir Yüksel'in "konuya dair" haberi..
Diyarbakır’da yapılan yüksek binalardan dolayı merkeze bağlı Karakuyu (Bîra Tarî) köyünün alanı gittikçe daralıyor ve köyün etrafı binalarla çevriliyor.
Köy sakinleri, yeni binaların yapılmasıyla birlikte hem ekonomilerinin kötüye gittiğini hem de köye hizmet verilmediğini belirterek, bu soruna bir çözüm bekliyor.
Diyarbakır merkeze 15 kilometre uzaklıkta bulunan Karakuyu köyünde 150 hane bulunuyor. Köyün nüfusu bin 500 civarında.
Köyün alanı yeni binaların yapılmasıyla birlikte daralıyor ve köy görünmez bir hal alıyor.
Yüksek binalar arasında köy kimliğini korumaya çalışan Karakuyu köyü, zaman geçtikçe bunun daha da zorlaştığını ve böyle gitmesi durumunda köyün ortadan kalkacağı belirtiliyor.
Köy sakinleri ayrıca, çok katlı binalar karşılığında düşük ücretle evlerinin satılmasının teklif edildiğini ancak evlerini satmak istemediklerini söylüyor.
Köylüler, daha iyi bir fiyata satılması için ya evlerinin tapusunun kendilerine verilmesini ya da köylerine hizmet verilmesini istiyor.
75 yaşındaki köy sakini Latife Anlı, tüm hayatını Karakuyu köyünde geçirmiş. Köyün eski halini özlediğini belirten Anlı, yeni ortama alışamadığını söylüyor:
“Eskiden buralar çöl gibiydi, başka hiçbir şey yoktu. Şu an çevremizi sarmışlar. Hareket edemiyoruz artık. Buradaki halk yoksuldur, hiçbir şeyleri yok. Eskiden buralar daha güzeldi. Şu an kendimizi hapishanede hissediyoruz. Önceleri hayvanlarımız vardı ve onlarla geçimimizi sağlıyorduk. Artık hiçbir şeyimiz kalmadı. Evin içerisinde kalmış gibiyiz.”
Bir başka Karakuyu sakini Mehmet Can ise, “Biz eskiden buralarda hayvanlarımızı otlatıyorduk ama şimdi hayvanları içeride beslemek zorunda kaldık. Bu binalar o zaman yoktu. Ayrıca yollarımız da yapılmıyor. Birçok sorunumuz var” dedi.
Abdurrahim Adsız da evlerinin tapusunun kendilerine verilmesini istediklerini ifade ederek şunları söyledi:
“Kanalizasyonumuz yok, yolumuz yok. Bu hizmetleri yapmıyorlar çünkü bizim köyden çıkmamızı istiyorlar. Biz de köyümüzden çıkmak istemiyoruz. Biz zaten buradaydık, şehir bize doğru geldi. Burası eskiden tamamen çöldü. Şu an köyümüze hiç hizmet yapılmıyor. Bize dokunmasınlar, yollarımızı yapsınlar, tapularımızı da versinler bu bizim hakkımızdır.”