Konya'da meydana menfur saldırı ile ilgili Mazlumder Diyarbakır Şubesinde bir araya gelen İslami STK temsilcileri Türkiye’de siyasi partiler dâhil olmak üzere tüm kesimler arasındaki kutuplaştırıcı dil ve yaygınlaşan nefret söylemleri endişe verici boyutlara ulaştığını söyleyerek, bütün kesimleri bu önyargılı dilden vazgeçmeye, kutuplaştırıcı / nefret söylemini terk etmeye davet etti. Diyarbakırlı STK'lar, bir arada yaşama kültürünü güçlendiren, toplumsal barışı sağlamaya yönelik insani dil ve ortamın geliştirilmesi için çaba sarf etmeye çağırdılar.
STK'lar adına basın açıklamasını MAZLUMDER Diyarbakır Şube Başkanı Mahmut Aytekin okudu.
Mahmut Aytekin'in okuduğu basın açıklaması şu şekilde:
30 Temmuz 2021 tarihinde Konya İli Meram İlçesinde Dedeoğulları ailesinden içinde kadınlarında olduğu 7 kişi katledilmiştir. Failin komşu aile yakını olduğu, soruşturmanın sürdüğü yetkililer tarafından bildirilmektedir.
Taraflar arasında 2010 yılından beridir husumet olduğu, 12 Mayıs 2021 tarihinde meydana gelen kavgada ise 2’si ağır 7 kişinin yaralandığı kamuoyuna yansımıştı. Mağdur aileye yönelik “koruma kararı” alındığı, olayın buna rağmen gerçekleştiği anlaşılmaktadır.
Olayın mağduru Dedeoğulları ailesinin Kürt etnik kimliğine mensup olması nedeniyle ırkçı bir saldırı maruz kaldığını belirtenler olduğu gibi, tarafların komşu olması ve eski husumetleri de dikkate alınarak adli bir olay olduğu belirtenlerde bulunmaktadır.
Olay hakkında adli makamlarca soruşturma sürmekte olup asıl fail henüz yakalanamamıştır. Meselelere aklıselim ve İslami bakış açısıyla bakıldığında olaya dair ayrıntılı delillere vakıf olmadan ve tüm tarafları dinlemeden bu aşamada kesin olarak hüküm vermek doğru olmayacaktır.
Ancak idari makamların ve kolluk güçlerinin bu tür olaylarda gerekli güvenlik önlemlerini alma konusundaki isteksizliği / yetersizliği veya etkin yargısal faaliyette bulunul(a)maması da bu katliamlara zemin oluşturabilmektedir.
Türkiye’de siyasi partiler dâhil olmak üzere tüm kesimler arasındaki kutuplaştırıcı dil ve yaygınlaşan nefret söylemleri endişe verici boyutlara ulaşmıştır. Herkesi bu önyargılı dilden vazgeçmeye, kutuplaştırıcı / nefret söylemini terk etmeye davet ediyoruz. Bir arada yaşama kültürünü güçlendiren, toplumsal barışı sağlamaya yönelik insani dil ve ortamın geliştirilmesi için çaba sarf etmeye çağırıyoruz.
DİYARBAKIR İSLAMİ STK’lar olarak;
1.) Konya’daki katliamda yaşamını yitirenlere Allah’tan rahmet, yakınlarına başsağlığı diliyoruz.
2.) Olayın Kürt etnik kimliğine mensubiyetinden kaynaklanan ırkçı - nefret suçu kapsamında m işlendiği yoksa iki komşu aile arasındaki adi bir suç olup olmadığı etkin bir şekilde Adli makamlarca soruşturulmalı, Fail/faillerin biran önce yakalanarak cezalandırılmaları gerekmektedir.
3.) Valilik ve Adalet Bakanlığı dâhil olmak üzere, olayın etnik veya ideolojik bir gerekçeden kaynaklanmadığına dair ön kabullerinin, soruşturmanın henüz sürüyor olması dikkate alındığında açıkça hatalı olup, soruşturmanın selametini ihlal etmektedir.
4.) Yetkilileri, olayın münferit bir olay olduğu ön kabulünü bir tarafa bırakarak; aşırı sağcı kişi veya grupların, fail/faillerle bağlantılarının olup olmadığı araştırılmalıdır.
5.) Toplumsal kutuplaştırmayı arttırıcı nefret söylemi ve nefret suçu işleyen yetkililer dâhil tüm kişiler hakkında etkin soruşturmalar yapılmalı, ırkçı temelde suç işleyen kişiler cezasız bırakılmamalıdır.
6.) Koruma tedbiri olan bir ailenin 7 ferdinin ağır bir katliama maruz kaldığı dikkate alındığında, adli ve idari makamların / denetleme görevi olan amirlerinin ağır kusuru olduğu görüldüğünden, bu kişilerin açığa alınmalı ve soruşturma sonucunda hak ettikleri cezalara çarptırılmaları gerekmektedir.
7.) Herkesi, aklıselim içerisinde durmaya, provokatör kışkırtmalarında olabileceği bu tür olaylar sonrası sağduyulu olmaya davet ediyoruz.
DİYARBAKIR İSLAMİ STK’LAR