Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu'ndan Libya açıklaması!

Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Türkiye'nin amacının, Libya'da kalıcı ateşkesin tesis edilmesi ve daha sonrasında da siyasi sürece hız verilmesi olduğunu bildirdi.

Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu

Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Dünya Ekonomik Forumu dolayısıyla bulunduğu İsviçre'nin Davos kentinde NTV televizyonunda gündemi değerlendirdi.

Zirve kapsamında katılacağı programlar ve temaslar hakkında bilgi veren Çavuşoğlu, burada yapacağı ikili görüşmelerde ulusal ve uluslararası konularda görüş alışverişinde bulunacağını dile getirdi.

Bakan Çavuşoğlu, Almanya'da Libya konusuna ilişkin düzenlenen Berlin Konferansı hakkında yaptığı değerlendirmede, konferansın birçok lider ve tarafı bir araya getirmesi bakımından önemli olduğuna işaret ederek, Türkiye'nin en başından beri Berlin sürecini desteklediğini anımsattı.

Çavuşoğlu, "Amacımız, Libya'da kalıcı bir ateşkesi tesis etmek ve daha sonrasında da siyasi sürece hız vermek." ifadesini kullandı.

Konferans kapsamında, Libya'ya ilişkin Türkiye'nin Rusya ile tesis ettiği ateşkesin devam etmesi konusunda ortak kararın çıktığını hatırlatan Çavuşoğlu, "Bir an önce siyasi sürecin de hızlandırılması bakımından da toplantıda önemli kararlar çıktı ve tüm taraflardan destekler de geldi." değerlendirmesinde bulundu.

Çavuşoğlu, tüm çabalara rağmen Libya'nın doğusundaki gayrimeşru silahlı güçlerin lideri Halife Hafter'in Moskova'da ateşkes anlaşmasını imzalamamasının herkesin kafasında soru işareti oluşturduğuna işaret ederek, şunları söyledi:

"Hafter'in Moskova'da ateşkes anlaşmasını imzalamaması ve yine Berlin'de de hemen bu ortak açıklamaya (Libya Ulusal Mutabakat Hükümeti Başbakanı Fayiz) Serrac tarafının destek vermesine rağmen Hafter tarafından herhangi bir destek ya da açıklama gelmemesi herkesin kafasındaki soru işaretini devam ettirdi. Hafter siyasi sürece, yola inanıyor mu inanmıyor mu? Çözüm istiyor mu istemiyor mu? Siyasi çözüm mü istiyor yoksa askeri çözüm mü? Bugüne kadarki tüm tutumları askeri çözüm istediğine işaret ediyor. Bir an önce Hafter'in de bu çizgiye gelmesi lazım. Uluslararası toplumun bu çağrılarına somut ve olumlu cevap vermesi gerekiyor ki sahadaki sükunet devam etsin ve Libya'nın birliği korunsun."

"Yunanistan Libya'da bir aktör değil"

Hafter'in, Berlin Konferansı öncesi Yunanistan'da ağırlandığının anımsatılması üzerine Çavuşoğlu, Yunanistan'ın bugüne kadar Berlin süreciyle bir ilgisinin olmadığının altını çizdi.

Çavuşoğlu, "Yunanistan Libya'da bir aktör değil. Komşumuz Yunanistan'ı yok saydığımız için söylemiyoruz. Yunanistan oraya (Berlin'e) sadece bizim Libya ile imzaladığımız Deniz Yetki Alanlarının Sınırlandırılmasıyla ilgili mutabakat zaptını gündeme getirmek için geliyor fakat Berlin'de gündem bu değil ki. Yunanistan dar bir pencereden olaya bakıyor." diye konuştu.

Yunanistan'ın tek bir anlaşma çerçevesinden olayları değerlendirdiğini söyleyen Çavuşoğlu, "Oysa bizim derdimiz Libya'da ateşkes. Yunanistan'ın bugüne kadar ateşkesle ilgili bir çabası mı oldu?" sorusunu yöneltti.

Çavuşoğlu, Yunanistan'ın Doğu Akdeniz'de Rum kesimini de ikna ederek paylaşımdan yana tavır sergilemesi gerektiğini vurgulayarak, "Türkiye'yi dışlama çabalarının yerine paylaşmaya hazır olduklarını samimi olarak göstermeleri gerekiyor ve biz kendileriyle de bu tür çalışmaları yapmaya hazırız." dedi.

"Ne biz ne de Batı bunun üstesinden gelebilir"

Bakan Çavuşoğlu, Berlin Zirvesi'nde Suriye'deki son duruma, İdlib'e ilişkin bir gelişme olup olmadığı şeklindeki soruya, ateşkes ilan edilmiş olsa da İdlib'de sahada rejimin saldırganlığının devam ettiği yanıtını verdi.

Siyasi sürecin ilerleyebilmesi için rejimin durdurulması gerektiğinin altını çizen Çavuşoğlu, bugüne kadar yaklaşık 1500 kişinin yaşamını yitirdiğini, 400 bini aşkın kişinin yerinden edildiğini ve çoğunun Türkiye sınırına yaklaştığını söyledi.

Çavuşoğlu, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile görüşmesinde bunları aktardığını anlatarak, "Sayın Cumhurbaşkanımız Sayın Putin'e, son derece samimi bir şekilde ama açık ve net bir şekilde artık bu saldırıların mutlaka ve mutlaka durdurulması gerektiğini anlattı. Uluslararası topluma da aynı çağrıda bulunduk." ifadelerini kullandı.

İdlib'den bir göç dalgası olması durumunda Türkiye'nin açık kapı politikasına devam edip etmeyeceğine ilişkin soruya ise Çavuşoğlu, "Tercihimiz tabii, Suriyeli, yerinden edilmiş insanlara Suriye içerisinde, İdlib sınırları içinde bir şeyler yapabilmek. Tüm hazırlıklarımız da buna göre yapılıyor. İçeride özellikle bu kış şartlarında yağmurda sadece çadırdan değil de, briketlerden duvarlar örerek daha sağlıklı ve iyi bir şekilde insanların barınabileceği yapıların, kampların kurulması yönünde çalışma yapıyoruz." yanıtını verdi.

Çavuşoğlu, uluslararası toplumun da bu konuda destek vermesi gerektiğini belirterek, şöyle devam etti:

"Bu saldırganlık devam ederse milyonlarca insan yerinden edilmiş olacak ve kapıya dayanacak. O zaman ne biz bunun üstesinden ne biz ne de Batı bunun üstesinden gelebilir. Biz de zaten 4 milyondan fazla mülteci var. Berlin Konferansı'nda da bunun yaratacağı ilave zorlukları da anlattık. Burada yapılması gereken tek şey bu saldırganlığın durdurulması. O zaman ne yapabiliriz, bunu Ruslarla da görüştük. Bu insanların koridorlar açılarak kendi yaşadıkları şehirlere dönmesini sağlayabiliriz İdlib için."

"Doğu Akdeniz'de sahada ve masada gerekeni yapacağız"

Türkiye'nin, Doğu Akdeniz'de iki alanda sondaj çalışmalarına devam ettiğini belirten Çavuşoğlu, bunlardan ilkinin, Türkiye'nin kıta sahanlığı içindeki parseller olduğuna dikkati çkerek, "Bunlar Rum kesiminin ruhsat verdiği ya da parsellediği yerlerle de çakışıyor, 7. parsel dahil." dedi.

Devamı >>>