Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, "Senin derdin Filistini bölmek. Abbas´ı götürüp, bir tane Dahlan denen ahmağı, haini, ajanı getirmek. Senin derdin tüm inananları terörist ilan ederek, Müslümanları, ümmeti bölmek." dedi.
Bazı programlara katılmak üzere Antalya´ya gelen Çavuşoğlu, Alanya Kültür Merkezi´nde düzenlenen "AK Parti Alanya İlçe 5. Gençlik Kolları Olağan Kongresi"nde Kudüs´e sahip çıkmak için Antalyalıların meydanda olduğunu görünce duygulandığını, gururladığını söyledi.
Büyük Türkiye´nin öneminin idrak edilmesi gerektiğini anlatan Çavuşoğlu, şunları kaydetti:
"Büyük Türkiye olmazsa başımıza gelecek felaketleri unutmayalım. Büyük Türkiye olduğumuz zaman dünya lideri nasıl olacağımızı aklımızdan çıkarmayalım. Gördünüz, görüyorsunuz sadece Kudüs için söylemiyorum. On, on beş sene öncesini de söylüyorum. Somali için açlıktan kıvranan insalar için de söylüyorum. Türkiye olmazsa bizden başka kılını kıpırdatan başka bir ülke var mı? Bizden duyarlılık gösteren ülke var mı? Bizden başka sesini çıkarabilen bir lider var mı? Bizim gibi Recep Tayyip Erdoğan gibi dik duran bir lider var mı? Bugünkü gücümüzle bunu yapıyoruz. İnanıyoruz çünkü Rabbimize inanıyoruz. Milletimize güveniyoruz. Milletimiz de uyandı artık."
"Bugünlerde içeride olduğu gibi dışarıda da Batı´da olduğu gibi İslam dünyasında da Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan kıskançlığı başlamış. Haddini aşanlar var. Hadsiz, sen kimsin? Sen bugün ümmet için ne yaptın?" diyen Çavuşoğlu, şöyle konuştu:
"Senin derdin Filistin´i bölmek. Abbas´ı götürüp, bir tane Dahlan denen ahmağı, haini, ajanı getirmek. Senin derdin tüm inananları terörist ilan ederek, Müslümanları, ümmeti bölmek. Senin derdin, oturmuşsun paranın üstünde, o parayla ümmeti ve Müslüman dünyasını bölmek. Kime hizmet ediyorsun, o paraları nereye akıtıyorsun, nerelere veriyorsun hangi lobilere, nasıl para aktardıklarını görüyorsunuz. Madem bu kadar ümmet için düşkünsün iki gün önce New York´ta nerdeydiniz? Filistin Dışişleri Bakanı´nın yanında, Recep Tayyip Erdoğan´ın Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu dışında kim vardı?"
Kimsenin New York´a gidip, Amerika´nın tehdidi karşısında orada dik duramadığını dile getiren Çavuşoğlu, Cumhurbaşkanı Erdoğan´ın talimatıyla Filistin Dışişleri Bakanı ile New York´a gittiklerini bildirdi.
"Orada korkuyu yendik. Biz kimseden korkmayız. Ama biz orada korkanların korkusunu yendik. Tir tir titriyordu bazı Müslüman ülkeler. Oylamaya katılamayanlar oldu. Bazı büyükelçiler New York´u terk emişlerdi. Oy verdiler de korkularından New York´ta duramadılar, tatile gitmişler o beyfendiler, hanımefendiler." ifadelerini kullanan Çavuşoğlu, tarihi bir oylama olduğunu, sadece Kudüs, Filistin için değil, BM tarihindeki en kritik oylamalardan biri olduğunu söyledi.
Çavuşoğlu, "Bazı büyükelçiler bizim Müslüman kardeşimiz olan ülkelerin büyükelçileri New York´ta şehri terk etmişlerdi. Neden? Ağababalarından korkuyorlardı. Yazıklar olsun size. Ama biz yeri geldi liderimiz ´one minute´ dedi, yeri geldi ´Sen ancak öldürmeyi bilirsin´ dedi, yeri geldi dünyaya meydan okudu. Kudüs´ü hiçbir zaman yalnız bırakmadık, yalnız da bırakmayacağız. Kudüs´ün kınalı kuzularını biz yalnız bırakmayacağız, onların umudu biziz. Tüm ümmetin umudu biziz." diye konuştu.
Sırbistan ziyaretine de değinen Çavuşoğlu, herkesin ´Türkiye ne diyecek´ diye baktığını dile getirdi.
Kudüs´ü, adaleti savunduklarını belirten Çavuşoğlu, "Yanlışın karşısında durduk. Sen güçlü olabilirsin ama senin güçlü olman senin haklı olduğun anlamına gelmez. Sen bizi tehdit ediyorsun ama biz oyumuzu ve onurumuzu satmayız dedik. Sadece kendimiz için değil tüm ülkeler için söyledik. Tüm ülkelerin söylemek isteyip de söyleyemediğini kürsüden Türkiye´nin Dışişleri Bakanı, Recep Tayyip Erdoğan´ın dava arkadaşı Mevlüt Çavuşoğlu söyledi. Herkes bunu bekliyordu. Dünyanın her yerinde öyle tepkiler geldi ki ´İşte görmek istediğimiz buydu, bizim de hislerimize tercüman oldunuz´ dediler." diye konuştu.
Doğrunun yanında olmak, doğruyu savunmak gerektiğini anlatan Çavuşoğlu, korkmamak gerektiğini, 15 Temmuz´da darbe giriminde bunulduğunu ancak milletin topa, uçağa, tüfeğe göğsünü siper ettiğini aktardı.
"Neyden korkacağız? Korkmamak demek kabadayılık yapmak demek değildir ama kabadayılık yapana senin yaptığın kabadayılıktır´ diyebilmektir korkmamak, New York´ta söylediğimiz gibi. Ve senin kabadayılığın bize sökmez diyebilmektir. O gün orada en çok kıskananlar ecdadımıza dil uzatan hadsizler, Fahrettin Paşa´ya dil uzatan hadsizlerdi en çok rahatsız olanlar. Sen niye gelmedin. ´Korktum.´ Senin korkman benim sorunum değil, sen Kudüs için Filistin için hain hesaplar yapıyorsun, buraları bölmek istiyorsun. Senin Kudüs diye bir derdin yok. Biz görüyoruz bunu. O yüzden gençler biz sahip çıkmazsak Kudüs´e hiç kimse sahip çıkmaz. Biz elimizi uzatmazsak mazluma kimse onlara elini uzatmaz. Biz Somali´yi unutursak Somali yok olur."