Sermaye ülkelerin dış borçlarını durmadan artırıyor ve böylece onları bu sayede yönetmek istiyor. Türkiye´yi ise dinsizleştiremediği için ortadan kaldırmak istiyor. Dolayısıyla Türkiye varlığını korumak istiyorsa dış borcunu sıfırlamalıdır. Borcunu artırarak yaşamaya çalışmak Türkiye için intihardır.
Türkiye dış borcunu nasıl kapatabilir?
1- DIŞ BORCU IÇ BORCA ÇEVIRIR
Bunun için devlet Altın Senedi ile piyasadan doları satın alır. Böylece halk devletten Altın Senedi alacaklı olur. Dış borçlar ödenmiş olur. Altın Senedini vadeli yapar ve dolayısıyla bu sayede ödemede zorluk çekmez. Devlet Altın Senedi alanlara faiz vermez, kredileşme ilkesi içinde onlara sonra Altın Kredisini verir. Devlet halktan kredileşme ilkesi içinde Altın Senedi ile borçlanır. Onunla elde ettiği doları ile dış borçları kapatır. Böylece dış borç iç borca çevrilmiş olur.
2- PARA BORCUNU MAL BORCUNA ÇEVIRIR
Bunun için beş veya on senede ödeme vaadiyle dünya devletlerinden sipariş alınır. Diyelim ki bakır madeni için zeytini, portakalı vs. taahhüt eder. Şimdi ucuz fiyatla bunu taahhüt eder. Faiz verme yerine selem farkına dönüştürülür. Portakal/limon bugün 3 TL ise üç sene sonrası için 2 lira istenir. Böylece dünya piyasalarına dolar borçlusu değil de mal borçlusu olmuş oluruz. Devlet bu borca karşı teminat verebilir, ülkedeki arazileri rehin eder. Böylece para borcu mal borcuna çevrilmiş olur.
3- BORCU İŞTIRAKE ÇEVIRIR
Türkiye´deki kamu veya özel üretim yerlerinin hisse senetleri çıkarılır ve tüm dünyaya satılır. Ortak olanlar tesislerin kira paylarından yararlanırlar. Kira payları cirodan bir pay olarak tespit edilir, çok kolay hesaplanır. Pay sahipleri bu kira payından yararlanmış olurlar. Bu tesisler sanayi tesisleri olabildiği gibi tarım işletmeleri de olabilir, hatta su ve elektrik (enerji) gibi altyapı tesisleri de olabilir.
4- FAIZLI BORCU KREDILEŞME BORCUNA ÇEVIRIR
Ülkeler birbirlerine kendi paralarını kredi olarak verirler. Başta ?Altın Değeri´ ile çevrilir. Sonra arz ve talep kanunları ile kurlar belirlenmiş olur. Bu gerçek kurdur. Ülkeler uzun vadeli kredileşme ilkesiyle kendi paralarını gerçek değerleri ile ve enflasyondan arındırarak vermiş olurlar.
Türkiye bu dört yolla iki sene içinde dış borçlarını tasfiye etmiş olur.
Dış borç olmayacak demiyoruz, faizli dolar borcu olmayacak diyoruz.
Bunu kabul etmeyen alacaklılar olabilir.
Mesela ABD ne yapıyor? Parasını ödemediğimizde uçağı vermiyor.
Ne yapıyoruz? Avucumuzu yalıyoruz.
Bizden bu çözümleri kabul etmeyen bir ülke olursa, ?hayır, ben dolar dışında ödeme kabul etmiyorum, borcun artacak ve öyle yaşayacaksın´ diyorsa; ?o zaman ben de hiçbir şeyi ödemiyorum´ dersiniz. Kur´an´ın çözümünü uygularsınız.
Böylece Türkiye iki sene içinde faizli dış dolar borçlarını rahatlıkla tasfiye eder.
***
Hangi ülkeler buna katılır?
1- Başta İran koşulsuz olarak bu uygulamalarımıza katılır. Bu bizi çok rahatlatır. Çünkü bizim dış borç açığımızın ana sebebi petrol açığıdır. İran petrolü ile bizi desteklerse bu sorunumuz çözülmüş olur.
2- İran´ın dışındaki komşular dış baskılar sebebiyle belki bu sistemimize giremeyebilirler. Ancak hudutlarımızı açarız, gümrükleri kaldırırız, halk bu rejimi fiilen uygulamaya başlar. Böylece komşu devletler buna mani olamazlar. Buna güçleri yetmez. Onlar da sonunda teslim olup göz yummak isterler.
3- Ruslar, Avrupa Birliği, Çin de buna fazla direnemez. Onların da dolar ile sorunları vardır. Onlar da bu sorunlarının çözülmesini isterler.
4- Bizim en büyük destekçimiz İslam âlemidir, Müslüman halklardır. Devletler Sermaye´nin esiridirler ama o ülkelerdeki Müslüman halk her zaman bizimle beraberdir. Bizim senetlerimizi seve seve alacaklardır. Yeter ki halka doğrudan ulaşalım. Bunun için vizeleri kaldırmamız yeterlidir. Türkiye belki nüfusu kadar ziyaretçiyi ağırlayabilir. Dolar zengini değil şifa zengini konukları yani şifa arayanları ağırlar.