Hrant Dink cinayetinde sorumluluğu bulunduğu iddiasıyla kamu görevlilerinin yargılandığı davada mahkeme, Dink ailesinin MİT görevlilerinin dinlenmesi talebini reddetti. Dosyayı esas hakkında mütalaanın hazırlanması için savcılığa gönderdi.
İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen 76 sanıklı davaya tutuksuz sanıklardan dönemin Trabzon İl Alay Komutanı Ali Öz ile iki tutuksuz sanık katıldı.
110’uncu duruşmaya sanıkların yanı sıra Dink ailesinin avukatları ve beş sanık avukatı katıldı.
Hamza Celepoğlu, Muharrem Demirkale, Ercan Gün de tutuldukları cezaevlerinde Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) aracılığıyla katıldı.
Öte yandan mahkeme heyetinde değişiklik olduğu gözlendi.
Bir önceki duruşmada İstanbul 37. Ağır Ceza Mahkemesi’nin başkanı Akın Gürlek mahkemeye başkan olarak atanmıştı.
Bu duruşmada da Gürlek’in İstanbul 26. Ağır Ceza Mahkemesi’nde ve İstanbul 37. Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki başkanlık ettiği heyetlerde yer alan Ferhat Şahin’in heyette görevlendirildiği görüldü.
Duruşmanın başında mahkeme başkanı Akın Gürlek, MİT İstanbul Bölge Müdürü Ahmet Köksoy’un tanık olarak dinlenmesi için MİT Başkanlığı’na yazı yazıldığını söyledi. Gürlek, duruşma gününe kadar MİT Başkanlığı’ndan bir yanıt gelmediğini belirtti.
Gürlek’ten sonra Dink ailesi avukatlarından Hakan Bakırcıoğlu söz aldı.
Bakırcıoğlu, Dink’in İstanbul Valiliği’nde Hrant Dink ile MİT görevlilerinin de katıldığı görüşmeyi anımsattı ve bu görüşmeye ilişkin bütün belgelerin mahkemeye getirilmesini talep etti.
Bakırcıoğlu, toplantının kimler tarafından organize edildiği, toplantıyla ne amaçlandığı ve toplantıdan kimlerin haberdar edildiğinin sorulabilmesi için söz konusu toplantıyı organize eden MİT görevlileri Hüseyin Kubilay Günay ile toplantıya katılan Handan Selçuk ve Özel Yılmaz’ın da tanık olarak dinlenmelerinin zorunlu olduğunu kaydetti.
Dink ailesinin avukatlarından sonra söz hakkı duruşmaya SEGBİS ile katılan sanıklara verildi.
Ercan Gün, delillerin toplandığını, tutuklulukta 51 ayı doldurduğunu söyledi.
Mahkeme heyetinin beşinci heyet olduğunu anımsatan Gün, durumunu sürekli olarak anlattığını ifade etti.
Sağlık durumunun da kötü olduğunu söyleyen Gün, altı aydır hastaneye gitmediğini belirtti.
Babasının üç hafta önce yaşamını yitirdiğini anımsatan Gün, adaletin yerini bulmasını istedi.
Mahkeme, ara kararında MİT görevlisi Ahmet Köksoy’un dinlenmesi ara kararından dönülmesine karar verdi.
Mahkeme başkanı Akın Gürlek, bu konuyla ilgili yeteri kadar tanık dinlendiğini, bu yüzden reddedildiğini söyledi.
Dink ailesinin avukatı Bakırcıoğlu’nun taleplerinin ayrı ayrı reddeden mahkeme, esas hakkındaki mütalaanın hazırlanması için dosyayı savcılığa gönderdi.
Başkan Gürlek, sanıkların esas hakkındaki savunmalarını da bir sonraki duruşmaya kadar hazırlamasını söyledi.
Bir sonraki duruşma 24-25-26 Kasım’da yapılacak.
Davayı takip eden Sınır Tanımayan Gazeteciler Örgütü Türkiye Temsilcisi Erol Önderoğlu, ara kararla ilgili şu yorumu yaptı:
“Cinayet işlendikten sonra sorumlu kamu görevlilerinin hemen belirlenmediği, Dink ailesi avukatlarının soruşturmanın genişletilmesi taleplerinin ısrarla geri çevrildiği, Dink’in öldürülmesine imkan sağlayanların davaya dahil edilmediği gibi onca faktör Türkiye’de barışçıl bir gelecek için mücadele vermiş Dink’e adalet borcunun ödenmeyeceğini az çok göstermişti. Bugünkü karar ise gazeteci ve aydınların ortadan kaldırılmasına ilişkin cezasızlıkla mücadele iradesinin olmadığını gözler önüne serdi. 13 yıl sonra ortaya çıkan koca bir hayal kırıklığı.”