Dinin Ruhu-Taha Abdurrahman

Hertaraf.com yazarı Ali Dalaz, çağdaş Müslüman filozof ve düşünce insanı Taha Abdurrahman’ın “Dinin Ruhu” adlı eserini değerlendirdi.

Dinin Ruhu-Taha Abdurrahman

Pınar yayınları fikir dünyamıza yeni eseler kazandırmaya devam ediyor.

Çalışmaları mantık, dil felsefesi ve ahlak felsefesi üzerine yoğunlaşan Faslı bir filozof ve Arap-İslam dünyasının önde gelen filozoflarından ve düşünürlerinden biri olan, Seksen küsür yaşına yaklaşan, İslami ilimlere vukufiyetinin yanında Batı’nın tarihine, felsefi arka planına hâkim olan Taha Abdurrahman'ın "Dinin Ruhu" adlı eseri yeni baskısı ile kitapçılarda yerini aldı.

Kitabın girişinde şu ifadelere yer verilmektedir:

Filozof yazdığı her kitapta ve ele aldığı her konuda bizi farklı bir dünyanın içine sokmayı başaran kişidir. Hele aklın reddiyeler düzdüğünü çoktandır kabullendiğimiz ve onun imkânsız olduğuna bize inandırdığı şeyi çaresizce onayladığımız bir şeyin kapısını aralıyorsa bu durum daha da belirginlik kazanır…

Günümüz insanı, gerçekte dokuma tezgâhında dokunmuş bir kilim kadar ahenkli olan fizikî ve metafizik âlemi ya kasnaklarından çıkartıp çözmüş ya da çözülemeyecek kadar kördüğüm etmiştir. Çağımızın en önemli filozoflarından Taha Abdurrahman Dinin Ruhu kitabında âlemleri birbirinden ayıran paradigmaların aşılarak sonsuz varlık evrenine ulaşılmasını ve bu âlemlerin birbiriyle kaynaşması gerektiğini vurguluyor. Her birimizi ilgilendiren, insanın ontolojik bütünlüğünden ahlâka, siyasetten sekülarizme, din ve siyaset ilişkisinden İslâmcılığa pek çok konuyu kendi üslubunca, açık ve samimi bir biçimde irdeliyor. Filozof bu dünyanın, dokuma tezgâhındaki bir kilim misali yatay ilmekler hâlindeki argaçlarıyla metafizik âleme tutunmasını ve metafizik âlemin dikey ilmekler şeklindeki çözgüleriyle fizikî âleme asılması gerektiğini savunuyor.  Filozofun burhan, sultan ve vicdan şeklindeki üçlü tasnifi ise politik olduğu kadar, etik bakımdan da önemli bir paradigma öneriyor. Ayrıca bu kavramlar kendi sistematiği içerisinde fizikî âlemi, metafizik âleme bağlayan, ahlâkî değerlerden müteşekkil bir eylem alanı meydana getiriyor.

Eserlerinde bütüncül ve çok yönlü bir İslâmî metodoloji inşa eden Taha Abdurrahman Dinin Ruhu kitabında ilk şehâdete dayalı yeni bir ahlâkî eylem teorisinin kapısını aralamak için eşsiz bir fırsat sunmakta.

Prof. Dr. Taha Abdurrahman kimdir?

1944’te Cedide’de dünyaya gelen Faslı düşünür, ilk ve orta öğretimini Fas'ta tamamladı.

İlimle haşır neşir bir çocukluk geçiren Abdurrahman'ın babası hafızlık eğitimi veren bir öğretmendi. Abdurrahman da onun yanında yetişiyordu ancak Fransız sömürgeciler tarafından bu eğitim yasaklanınca Cedide kentindeki El-Ayan ilkokuluna devam etti. Buna rağmen babası kendisine evde Kur'an ve fıkıh eğitimi vermeyi sürdürdü.

Ortaokul ve liseyi Kazablanka kentinde okuyan Abdurrahman Rabat Beşinci Muhammed Üniversitesi ile Sorbonne Üniversitesi’nde felsefe öğrenimi gördü. Dil felsefesi konulu doktorasını da aynı üniversitede tamamladı.

Ülkesine dönerek 1970’li yıllardan itibaren Rabat Beşinci Muhammed Üniversitesi’nde mantık ve dil felsefesi dersleri okutan Abdurrahman bir yandan da 1985'de mantık konulu ikinci doktorasını yaptı.

Abdurrahman, farklı bir felsefi yol çizdi. Birçok dilde gerçekleştirdiği dersler, kitaplar, çalışmalar ve akademik başarılar Abdurrahman'ın ahlak temelli felsefi projesini şekillendirmesinin yolunu açtı. 

Abdurrahman felsefeyle tanıştıktan sonra bazı sorulara manevi cevaplar aramaya başladı. Bu da onu Kadiriye el-Budişişeyye (ülkedeki en büyük Sufi tarikatı) Zaviyesi'ne yöneltti. Bu nedenle "sufi filozof" lakabıyla anılır oldu.

Ahlaki değerlerden kaçınan modern Batı düşüncesini ve kendi kavramlarını üretmeden Batı terminolojisini kullanmaya çalışan Arap düşüncesini eleştiren Abdurrahman, bunun Arap düşüncesini bir kısır döngüye soktuğunu savunuyor.

***

Ali Dalaz