Gazete Duvar’dan Serkan Alan’ın, “konu ile ilgili” haberi…
AK Parti ve MHP’nin “Dezenformasyonla Mücadele” olarak nitelendirdiği internet haberciliği ile sosyal medyaya yeni yaptırımlar öngören yasa teklifi ekim ortasında Meclis’ten geçti ve yasalaştı.
Ana muhalefet partisi CHP, yasanın çıkmasının hemen ardından yürütmesinin durdurulması istemiyle Anayasa Mahkemesi’ne başvurdu fakat bu konuda yüksek yargı adım atmadı. Anayasa Mahkemesi, 29 Aralık tarihinde "sansür yasası" eleştirilerine yol açan kanunların iptali istemini ilk kez görüşecek.
CHP, 40 MADDELİK YASANIN YARISININ İPTALİ İÇİN BAŞVURDU
Kamuoyunda tepkilere neden olan söz konusu teklifin Resmi Gazete’de yayımlanıp yürürlüğe girmesinin ardından CHP "hızlı bir şekilde" Anayasa Mahkemesi’ne iptal başvurusunda bulundu.
Edinilen bilgiye göre CHP’nin itiraz dilekçesinde 40 maddelik yasanın yarısı, yani 20 maddesine itiraz edildi ve bu maddelerin iptali istendi.
CHP, AYM’ye yaptığı itirazında, “Halkı yanıltıcı bilgiyi alenen yayma” suçunu işleyenlere 1 yıldan 3 yıla kadar hapis cezasını öngören 29’uncu maddenin iptalinin yanı sıra, basın kartının iptali halinde kartın iade edildiği tarihten 1 yıl geçmeden yeniden basın kartı verilmemesi ve kamu kurum ve kuruluşlarının yürüttükleri enformasyon hizmetlerinde çalışan kamu personeline basın kartı verilmesi düzenlemelerinin de aralarında yer aldığı 20 maddenin iptalini istedi.
‘İŞİN GELİP DÜĞÜMLENDİĞİ NOKTA TÜRKİYE’DE YARGI BAĞIMSIZLIĞININ BULUNMAMASI’
Muhalefetin itirazlarına rağmen yasalaşan kanunun görüşüldüğü TBMM Adalet Komisyonu’nun CHP’li Üyesi İstanbul Milletvekili Zeynel Emre söz konusu kanuna karşı AYM’de attıkları adımları anlattı.
Sosyal medyaya yönelik düzenlemelerin son 4-5 yılda Avrupa ülkeleri başta olmak üzere başka ülkelerde de yapıldığını fakat Türkiye’de “işin düğümlendiği” noktaların olduğunu belirten CHP’li Emre, “Hiçbirimiz normalde yalan bilgiyi kasıtlı olarak yayan bir kimseyi istemeyiz. Ama bir gerçek var. Niye 29’uncu maddenin ceza üst sınırını 3 yıl olarak belirliyorsunuz? 3 yılın altındaki suçlamalarda gözaltı imkânı olmadığı için gözaltı imkânı olsun diye yapıyorlar. Birkaç örnekle insanları sindirip baskı altına almak istiyorlar. İşin gelip düğümlendiği nokta Türkiye’de yargı bağımsızlığının bulunmaması. AKP’nin yargı üzerinde muazzam etkisinin bulunması. Kanunun içindeki yanlışlar bir yana bunu korkunç hale getiren bu yargı üzerindeki baskı” ifadelerini kullandı.
‘KANUNUN HEDEFİ SEÇİM’
Söz konusu kanunun hedefinin seçim olduğunu söyleyen Emre, “Sosyal medyayı seçim gecesi dahil zapturapt altına almak istiyorlar” dedi.
Anayasa Mahkemesi’nden beklentilerinin kanunun iptal edilmesi olduğunu dile getiren Emre, “Anayasanın açık hükümlerine, basın özgürlüğüne, haber verme ve alma özgürlüğüne, ifade özgürlüğüne açıkça aykırı. AYM üyelerini durmadan değiştirdiler, değiştiriyorlar. Anayasa Mahkemesi’nde AKP’lilerin ve Erdoğan’ın atadığı üye sayısı arttı. Onun için karar hukuki olarak çıkarsa muhakkak iptal kararı verilir. Hukuki değil siyasetin gölgesinde bir karar verirlerse bu sefer de talebimiz reddedilir” diye konuştu.
Anayasa Mahkemesi’ne yaptıkları itirazın içeriğine de değinen CHP’li Zeynel Emre, usul ve esas açısından itiraz ettiklerini aktararak, “Anayasanın ikinci maddesinde Türkiye Cumhuriyeti’nin hukuk devleti olduğu yazar. Bu kanun, hukuk devleti ilkesine zarar veriyor. Basın özgürlüğü ile ilgili maddelere de zarar veriyor. Türkiye’de ifade özgürlüğüne zarar veriyor. Anayasanın ruhuna ve birçok maddesine aykırı bir kanun ve bu itirazlarımızı AYM’ye taşıdık” dedi.
CHP LİDERİ, YENİ YASA İLE SUÇLANAN İLK İSİM OLMUŞTU
Emniyet Genel Müdürlüğü, “Kirli parayı yani milyar dolarları, yani uyuşturucu paralarını Türkiye’nin cari açığının finansmanında kullandılar” ifadelerini kullanan CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu hakkında “Halkı yanıltıcı bilgiyi alenen yaymak” suçlaması ile dava açılmasını istemişti. CHP lideri, yeni yasa ile suçlanan ilk isim olmuştu.
Bu duruma da tepki gösteren CHP’li Emre, “Türkiye’deki ana muhalefet liderine dahi sadece konuştuğu için fezleke gelebiliyorsa vatandaş burada ne hisseder ve dünyaya nasıl mesaj verebiliriz” şeklinde konuştu.