DEVA’nın KHK Çözümü ve Adaletin Gelmesini İstemeyenler

Emrullah Bayrak, seçimlere tek başına gireceğini belirten DEVA Partisi’nin açıkladığı, 8. Eylem Planında yer alan “KHK Mağduriyetleri Eylem Planı” içerisinde öne çıkan adalet kavramına dikkat çekiyor.

DEVA’nın KHK Çözümü ve Adaletin Gelmesini İstemeyenler

Seçimlere tek başına gireceğini açıklayan DEVA Partisi, 8. Eylem Planını da açıkladı.

“KHK Mağduriyetleri Eylem Planı”

Plan, 15 Temmuz hain darbe girişimi sonrası ilan edilen OHAL döneminde KHK’larla kamudan ihraç edilenler ile silahlı terör örgütü kapsamındaki ceza yargılamalarını kapsıyor.

En baştan söyleyeyim cadı avının yaşandığı böylesi bir ortamda bütün riskleri alan DEVA’nın bu girişimi cesurca.

Şahsi kanaatim, tüm bu sorunların temelinde yatan ülkemizdeki ‘terör’ tanımıdır.

Çünkü herkes çok rahatlıkla ‘terörist’ veya ‘terör örgütü üyesi’ olabiliyor.

DEVA’nın bu konuya ilişkin yaklaşımını da merak etmiyor değilim. 

KHK’lıların beklentisi, KHK’ların toptan iptal edilmesidir. 

“Hakkında soruşturma veya kovuşturma olmayanlar ile kovuşturmaya yer olmadığına dair karar veya beraat kararı verilmiş kişiler” tarzı ayrıştırıcı bir yaklaşımı doğru bulmuyorlar. 

Kim bu hukuksuzluklara sebep olmuşsa onların da adalet önüne çıkarılması, beklentileridir.

Fakat DEVA Partisi’nin açıkladığı bu eylem planı, başlangıç için olumludur ve desteklenmelidir.

Çünkü şu ana kadar sorunun çözüm için bu kadar detaylı bir yaklaşım getiren olmadı.

KHK’lılar aynı hassasiyeti CHP ve İYİ Parti başta olmak üzere altılı masanın tüm aktörlerinden bekliyorlar. 

DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan, şunları ifade etti:

“Kamu görevine iade edeceğimiz tüm KHK’lıların yasal, mali ve sosyal haklarını iade edeceğiz. Haklarındaki kısıtlamaları kaldıracağız. İsimlerinin yer aldığı tüm listeleri kamu kurum ve kuruluşlarının kayıtlarından sileceğiz. İnsanları, KHK zulmüyle adaletsizliğin pençesine sürükleyen herkesin gözünün içine bakarak ‘Adalet’ diye haykıracağız. Yüz binlerce insana yaşatılan bu adaletsizliği, adaletle yok edeceğiz. Devletin kadrolarında torpile göz yummayacağız. Kamuda atamaları ehliyet ve liyakat şartına bağlayacağız. DEVA Partisi iktidarında kimse etnisitesi, dili, inancı, yaşam tarzı, ideolojisi, kimliği nedeniyle ayrımcılığa uğramayacak. Kimse kayırılmayacak. Adaletten bir milim bile sapmayacağız.”

Bir ülkenin kalkınmasının yolu “Adalet, Ahlak ve Eğitim”den geçer.

Nedense güzel ülkemde “Adalet” sözcüğünü duyan kimilerinin beynine kan sıçrıyor.

Adaleti savunanları, gördükleri yerde linç etmek istiyorlar.

Bunların içerisinde kimi siyasi partilerin genel başkanları dahi var.

Garip bir duygu.

DEVA’nın “KHK Mağduriyetleri Eylem Planı”nda da aynısı oldu.

Ellerine aldıkları çekiçlerle, sosyal medya üzerinden çiviye vurur gibi saldırıya geçtiler.

DEVA yönetiminin ne geçmişleri kaldı ne gelecekleri.

Bulundukları cephelerinden var güçleriyle tüm mermilerini harcadılar.

Amaç, adalet tecelli etmesin.

Peki neden?

Zalimlikten, zulümlükten, haksızlıktan, ötekileştirmeden, düşmanlaştırmadan güç alınarak nereye kadar yürünebilinir ki.

Oysa DEVA Partisi’nin ortaya koyduğu çözüm de darbecilere ben bir af göremiyorum.

Mevcut iktidar, mahkeme kararlarını dahi tanımazken, önerilen çözümde hakkında soruşturma veya kovuşturma olmayanlar ile kovuşturmaya yer olmadığına dair karar veya beraat kararı verilmiş kişilerin görevleri iade edilecek.

Eğer bir hukuk devletiyseniz bundan doğal ne olabilir ki. 

Anlayacağınız Amerika yeniden keşfedilmiyor, olması gereken hukuka işlerlik kazandırılacağı belirtiliyor. 

Bugün Anayasa Mahkemesi’nin verdiği hak ihlalleri kararlarının çoğunluğunu “adil yargılanma hakkının ihlali”oluşturuyor.

Çözümlerden biri de bu hakkın yeniden tesisini sağlamaya yönelik.

Dosyaların yeniden açılması.

Israrla birileri ülkemizi karanlıkta bırakmaya ant içmiş.

Şimdi ortaya konulan çözümlere kısaca göz atalım.

DEVA iktidarında Olağanüstü Hâl İşlemleri İnceleme Komisyonu kapatılacak. 

7075 sayılı Kanun tamamen kaldırılacak.

Kamu görevlilerinin doğrudan ihraç edilmelerine imkân tanıyan 375 sayılı KHK’nın geçici 35. maddesi de kaldırılacak. 

Hakkında soruşturma veya kovuşturma olmayanlar ile kovuşturmaya yer olmadığına dair karar veya beraat kararı verilmiş kişileri başvuruları üzerine; emsallerinin ulaştığı derece-kademeler ile rütbe ve kıdem durumları dikkate alınarak en son bulundukları kamu görevine (ilgili kamu kurumunun artık mevcut olmaması halinde ana hizmet itibariyle en yakın bulunan kurumdaki bir kamu görevine), başkaca bir idari işleme gerek kalmaksızın ve idareye takdir yetkisi verebilecek yeni bir duruma yol açmaksızın, doğrudan iade edilecek.

Her türlü yasal, mali ve sosyal hakları geriye ve etkili bir biçimde uygulanarak iade edilecek. Bu kişilerin haklarındaki yaptırım, tedbir veya başka adlarla tesis edilmiş bütün kısıtlamalar kaldırılacak.

Kamu görevinden ihraç edilen yahut da OHAL KHK’ları ile kapatılan özel kurumlarda çalışan kişilerin özel sektörde çalışmalarının önündeki yasal ve fiili engelleri ortadan kaldırılacak. 

Çalışma lisansı/ruhsatı/izin belgesi ve benzeri çalışma belgeleri iptal edilen, mesleklerini yapmaları engellenen kişilerin bu tür belgelerini kayıtsız ve şartsız olarak iade edilecek. 

Kişilerin yakınlarının KHK’lı olmasından dolayı haklarındaki güvenlik soruşturması ve arşiv araştırması raporlarının olumsuz sonuçlanmasından doğan mağduriyetleri giderilecek.

Kamu görevine iade edilen kişilerin haklarındaki yaptırım, tedbir veya başka adlarla tesis edilmiş olan bütün kısıtlamaları kaldırılacak.

Pasaport iptali veya pasaport verilmesi gibi konularda İçişleri Bakanlığının takdir yetkisinin keyfi uygulanmasına son verilecek. 

Kanuni bir düzenleme kişilerin ile adil yargılanma hakkı ile suçta ve cezada kanunilik ilkesine aykırı şekilde terör örgütü üyeliği kapsamında yargılanmalarından kaynaklanan haksızlıklara son verilecek. 

Bu kapsamda; darbe teşebbüsü ile hiçbir ilgisi bulunmayan, örgütün niteliğini bilmeyen, silahlı terör örgütüne üye olma kastı olmadığı halde silahlı terör örgütü üyeliği ve silahlı terör örgütüne yardım etme suçları nedeniyle hukuka aykırı şekilde haklarında mahkûmiyet kararı veya ceza verilmesine yer olmadığı kararı verilmiş kişilerin yeniden yargılanmasını sağlayıp haksızlıkları sonlandırılacak. Bununla beraber, kişilerin fiilleri başka bir suç teşkil ediyorsa, bu suçlar bakımından yargılanmalarını temin edilecek.

Soruşturması veya kovuşturması devam eden kişiler hakkında da bu esaslara göre hareket edilmesini sağlayıp haksızlıklara son verilecek. 

Haklarında hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı verilen kişiler için ise talep üzerine Kanun Yararına Bozma yolu açılacak. 

Kanun Yararına Bozma yolunda, hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının esas açısından incelenmesinin önünü açılarak sonucunda da belirtilen esaslara göre hareket edilmesi sağlanacak.

Şimdi “Adalet İstemeyiz” deyip yeri göğü inletenler, sahi şu yukarıdakilerin hangisine karşısınız veya bunlardan neden rahatsızlık duyuyorsunuz?

Gerçekten ‘Adalet’e bu kadar mı düşmansınız?