Gazete Duvar’dan Nur Kaplan’ın, “konu ile ilgili” haberi…
Maraş’ın Pazarcık ilçesinde 7,7 büyüklüğünde meydana gelen deprem bölgede pek çok kentte hissedildi, yüzlerce insan hayatını kaybetti, çok sayıda kişi enkaz altında kaldı. Aynı gün içerisinde ilerleyen saatlerde gerçekleşen 7,6’lık deprem ise Türkiye’de pek çok kentte endişe yarattı.
Türkiye’de son yüzyılın en yıkıcı depremlerinden birinin yaşandığı bugünlerde, enkaz altında kalanları ve yaralıları kurtarma çalışmaları hız kesmeden sürüyor. Deprem Uzmanı Prof. Dr. Bülent Oruç, yaşanan afete ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
‘AFETİN BOYUTUNU HAYAL BİLE EDEMEZDİM’
Deprem Uzmanı Oruç, Maraş’ta arka arkaya yaşanan depremlerin birbirinden bağımsız ancak ‘ana şok’ olarak gerçekleştiğini, artçıların adeta ‘yağmur gibi’ yağdığını ifade etti. Bölgede yaşanan iki depremin yıkılmayan konutlarda ciddi hasarlara yol açtığını söyleyen Oruç, artçıların 5-6 büyüklüğünde devam edebileceğini ve dikkatli olunması gerektiğini belirtti. Oruç, şunları kaydetti:
“35 yıllık bir akademisyen olarak söylüyorum ben böyle bir felaket görmedim, bu afetin boyutunu hayal bile edemezdim, çok üzgünüm. Bir yandan enkaz altında kalan insanlar, diğer yandan soğuktan donma tehlikesi var, kurtarılmayı bekliyorlar. Yaşanabilir herhangi bir artçı kurtarma ekiplerinin üzerinde düşebilir, enkaz üzerine enkaz yaşanabilir. Hakikaten sözlerle ifade edilemeyecek kadar zor bir durumdayız. Bu kadar kısa süre içinde iki büyük ana şok görülmüş şey değil. O bölgede çok fazla fay var. Sürgü Fayı, Çelikhan-Erkenek Fay Hattı buralardaki yerleşim yerleri tehlike altında. O kadar yıkıcı bir deprem gerilme transferi var ki ne zaman ve ne büyüklükte olacağını söylememiz mümkün değil.”
‘ŞU AN KİMSENİN EVİNE GİRME GİBİ BİR LÜKSÜ OLAMAZ’
Doğu Anadolu Fay Hattı üzerinde uzun zamandır büyük bir ‘yamulma enerjisi’ biriktiğini ifade eden Oruç, son yaşanan depremle bu enerjinin büyük ölçekte açığa çıktığını söyledi. “Depremin ana şoku çok büyük olduğu için bunların artçıları da yakın zamanda ortaya çıkacaktır. Şu anda fay hatları çok hareketli bir daha yıkıcı bir depremin olup olmayacağını bilmiyoruz. İnsanların evlerine girmemesi lazım” diyen Oruç, şöyle devam etti:
“Şu an kimsenin evine girme gibi bir lüksü olamaz. Her şey çok taze. Toplanma alanları, camiler, çadır kentler, konteynırlar kısa sürede çözüm yaratır. Ulusal Medikal Kurtarma Ekibi (UMKE) son derece önemli, acil tıp doktorlarının devreye girmesi lazım. Arama kurtarma ekipleri canla başla mücadele ediyor. Enkazların dibinde hasarlı yapılar var. Yeni bir artçı kurtarma ekibinin üzerine düşmeden can güvenliği sağlanmalı. Birçok ilde hissedilen depremin Marmara’da hissedilmesi söz konusu değil. İki fay hattı da çok farklı kuşaktalar, birbirlerinden bağımsız çalışıyorlar.”