Aralarında Ziraat Hayat ve Emeklilik, Halk Hayat ve Emeklilik, Vakıf Emeklilik’in bulunduğu 6 kamu sermayeli sigorta şirketi, Varlık Fonu çatısı altında birleşmelerini tamamladı. Sigorta şirketleri ‘Türkiye Sigorta Anonim Şirketi’, emeklilik ve hayat şirketleri ise ‘Türkiye Hayat ve Emeklilik Anonim Şirketi’ adı altında birleşti. Türkiye Hayat ve Emeklilik 22.8 milyar liralık fon büyüklüğüyle katılımcı sayısı açısından pazarda ilk sıraya yerleşti.
DEVREDİLEN ZARAR YAZIYOR
Cumhurbaşkanı “6 köklü kurumumuzun faaliyetlerinin tek çatı altında toplanması verimliliklerini artıracak. Türkiye Sigorta, salgın döneminden ekonomiyi güçlendirerek çıkışımızın garantisi olacak” dedi. TVF bünyesindeki şirketler kamuoyunda gündeme geliyor. Önceki dönemlerde kâr eden Çaykur’un fona devirden sonra bilançosunda zarar oluşması tartışma yaratmıştı. Son olarak sigorta şirketlerinin devri de benzer gündeme zemin oluşturdu.
"FON ÜZERİNE 60.5 MİLYAR TL HARCANDI, GELECEK NESİLLER BORÇLANDIRILDI"
Eski Hazine Müsteşarı ve DEVA Partisi Genel Başkan Yardımcısı İbrahim Çanakçı, fona ilişkin eleştirilerini şöyle dile getirmişti: Varlık fonu elinizdeki varlıkları değerlendirsin, gelirleri biriktirsin ve bunlardan bu nesil değil gelecek nesiller de faydalansın diye kurulur. Fon üzerinden 60.5 milyar TL harcandı. Başka ülkeler gelecek nesillere birikim bırakırken, bizim fon borç bırakmış durumda.
DENETİMSİZ FONA SİGORTA ÇATISI KURULDU
Bünyesinde 20’den fazla şirket barındıran Türkiye Varlık Fonu, kamu sermayeli 6 sigorta şirketini de sisteme katarak tek çatı altında topladı. Fonun Sayıştay denetimine kapalı olmasıyla tartışmalar yeniden alevlenirken, her geçen gün hacmi büyüyen fonun şeffaflıktan uzak olması da eleştirildi. Varlık Fonu’nun yaklaşık 30 milyar dolar büyüklüğe sahip olduğu tahmin ediliyor.
Türkiye Varlık Fonu (TVF) Aralık 2019’da yeni ekonomi programı çerçevesinde sigorta şirketlerini Varlık Fonu altında topladı. O dönemde yapılan açıklamaya göre “Türkiye ekonomisinin tasarruf bazının artırılması ve bankacılık dışı finansal sektörün geliştirilmesi amacıyla sigortacılık ve bireysel emeklilik sektöründe planlanan reformların bir parçası olan kamu sigorta şirketlerinin tek çatı altında birleştirdik” denilmişti. Proje kapsamında Güneş Sigorta AŞ, Halk Sigorta AŞ, Ziraat Sigorta AŞ, Vakıf Emeklilik ve Hayat AŞ, Halk Hayat ve Emeklilik AŞ ile Ziraat Hayat ve Emeklilik AŞ hisselerinin kamu bankalarına ve diğer ilgili taraflara ait olan payları TVF Finansal Yatırımlar AŞ tarafından satın alındı. Daha önce de yapılan girişimlerle birlikte neredeyse devletin en değerli şirketleri TVF’ye aktarılmış oldu. Dün Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Beştepe Millet Kongre ve Kültür Merkezi’nde düzenlenen Türkiye Sigorta Tanıtım Töreni’nde 2016 yılında gelecek nesillere güçlü bir ekonomi bırakma hedefiyle Türkiye Varlık Fonu’nun kuruluşunu gerçekleştirdiklerini hatırlattı. Fonun, kuruluşundan bu yana geçen 4 yıllık sürede 8 farklı sektörden, 20 şirket, 2 lisans ve taşınmazlardan oluşan güçlü bir portföye ulaştığını vurgulayan Erdoğan “Bugün de sigorta sektörümüze yeni bir vizyon kazandıracağına inandığım stratejik bir hamleyi hayata geçiriyoruz” diye konuştu. Geçen yıl açıkladıkları yeni ekonomi programında sigortacılık ve bireysel emeklilik alanındaki reformları hızlandıracaklarını ilan ettiklerini ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: “Sigortacılık ve Özel Emeklilik Düzenleme ve Denetleme Kurumu ile Türkiye Reasürans Anonim Şirketini kurarak bu yönde iki kritik adım attık. Kamu sermayeli sigorta şirketlerinin tek çatı altında birleştirilmesi ile bu sürecin eksik kalan yanını da tamamlamış oluyoruz. Ziraat Sigorta, Halk Sigorta, Güneş Sigorta, Ziraat Emeklilik, Halk Emeklilik ve Vakıf Emeklilik bundan sonra yollarına Türkiye Sigorta ve Türkiye Hayat Emeklilik çatısı altında devam edecekler. Böylece 38 bölge ve 2 bin 620 çalışanla, şimdilik, 15 milyon müşteriye hizmet veren ülkemizin en büyük sigorta ve emeklilik şirketini tesis ediyoruz. Bu büyük birleşme ile Türk sigortacılık sektörünü çok daha organize, çok daha rekabetçi bir yapıya kavuşturduğumuza inanıyorum.”
DEVİRDEN SONRA HİÇ KAR YAZMADI
ÇAYKUR, Varlık Fonu’na devredildiğinden beri zarar ediyor. 2018 yılını 657 milyon liralık zararla kapatan, 2019 yılı zararı ise 733 milyon olan ÇAYKUR, reklam filmleri, açık hava reklamları ve çay bardağı alımı için 11 milyon 86 bin 458 TL harcadı. ÇAYKUR’un aldığı temperli kulplu cam bardakların maliyeti 5 milyon 250 bin TL oldu. Reklam filmleri için de 3 milyon 990 bin TL ödendi. TVF’ye devri gerçekleşmeden önce en son 2016 yılında 82 milyon lira kâr eden kurum, sonrasında sürekli zarar yazmaya başladı. 2017 yılında 267 milyon lira, 2018’de 657 milyon lira, 2019’da ise 635 milyon lira zarar yazdı. ÇAYKUR’un bankalara olan kredi borçları 2019 sonunda 3 milyar 498 milyon liraya çıktı. 2018 yılında 2 milyar lira olan banka kredileri bir yılda 1 milyar 442 milyon lira arttı.
SAYIŞTAY TARAFINDAN DENETLENEMİYOR
Ağustos 2016’da kurulan Türkiye Varlık Fonu, Cumhurbaşkanlığı hükümet sisteminin devreye girmesiyle 2018 yılında Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a bağlandı. Fonun yönetim kurulu başkanlığını Cumhurbaşkanı Erdoğan, Başkan yardımcılığı görevini ise Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak yürütüyor. Yaklaşık 30 milyar dolar büyüklüğe sahip olduğu tahmin edilen Varlık Fonu, kamu kuruluşu statüsünde olmadığı için Sayıştay tarafından denetlenemiyor. Fonu denetleyen resmi kurum ise, yine Cumhurbaşkanlığı’na bağlı olarak çalışan Devlet Denetleme Kurulu. Fonun 2019’da kamu şirketlerinin değerini artırmak yerine, inşaat ve enerji sektöründeki bazı borçlu şirketleri kurtarmak için kullanılması tepki çekmişti. 2019’da uluslararası piyasalardan 1 milyar euroluk borçlanma yapan Varlık Fonu yönetimi, İstanbul Finans Merkezi inşaatını üstlenen inşaat şirketlerinin taahhütlerini yerine getirememesi sonrasında 1.67 milyar TL bedelle projeye ortak olmuştu.
PARALEL HAZİNE GİBİ İŞLİYOR
CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel TVF için daha önce şu değerlendirmeleri yapmıştı: “TVF’nin varlık yaratmak yerine borç yaratan bir yapılanma haline geldiğini ve adeta bir paralel hazineye dönüştüğünü ortaya koydu. Elimizdeki bilgiler fonun, Hazine garantisiyle 34 milyar TL’lik borç ürettiği yönünde.” Şirketin 2018 yılı faaliyet dönemine ilişkin mevzuata rağmen 2019 yılının ilk 3 ayında olağan genel kurul toplantısı gerçekleştirilmediğine de dikkat çeken Özel, şu değerlendirmelerde bulunmuştu: “Kuruluşundan bu yana mevzuata aykırı iş ve işlemler yapan bir şirketten söz ediyoruz. Şirketin sadece mali denetime tabi tutulmuş olmasını, hukuka uygunluk ve performans denetimi yapılmamış olmasını da not etmek durumundayız. Norveç Varlık Fonu yöneticisi, bir başka fon yöneticisinin kiraladığı uçakla seyahat ederek kurumun itibarını ve kültürünü zedelediği için istifa etmişti. Türkiye’de ise ülkemizin geleceğindeki varlıklarının bile içine konduğu TVF’nin kamu kaynaklarının ne şekilde kullandığı ya da ekonomiye nasıl faydalı olabileceğine yönelik denetlemelerinin yapılmamış olmasını ciddi bir eksiklik olarak görüyoruz.”
60 MİLYAR LİRA BORÇLANDI
Eski Hazine Müsteşarı ve DEVA Partisi Genel Başkan Yardımcısı İbrahim Çanakçı daha önceki açıklamalarında, Merkez Bankası rezervleri ve 40 milyar TL’lik ihtiyat akçesi gibi Varlık Fonu üzerinden de 60 milyar TL’nin kur için harcandığını söylemişti. İbrahim Çanakçı şu noktalara değindi: “Varlık Fonu’nu niçin kurarsınız. Elinizdeki varlıkları değerlendirsin, elde ettiği gelirleri biriktirsin ve bunlardan bu nesil değil gelecek nesiller de faydalansın. Varlık fonlarının kuruluş amacı budur. Cari fazlası ve doğal kaynakları olan ülkelerde varlık fonları bunun için kurular. Yani nesiller arası adil bir paylaşım işlevi görür. Biz de tam tersi oldu. Hazine’nin web sayfasından borçlanma istatistikleri kısmından nakit dışı borç tablosuna bakın. Varlık Fonu kısa süre içinde 60.5 milyar dolar bırakmış durumda. Başka ülkelerin varlık fonu gelecek nesillere birikim bırakırken, bizim varlık fonu borç bırakmış durumda. Gelecek nesillerin cebinden alıyorsunuz. Kamu bankalarına sermaye enjekte etmek için Hazine’den borç alıyorsunuz ve kamu bankaları da basiretsiz bir yaklaşımla kredi fonlaması yapıyor. Bu sürdürülebilir bir strateji değil.”
FITCH GÖRÜNÜMÜNÜ NEGATİFE DÜŞÜRDÜ
Uluslararası kredi derecelendirme kuruluşu Fitch Raitings ise geçen hafta, Türkiye Varlık Fonu’nun görünümünü durağandan negatife revize ettiğini duyurmuştu. Fitch 28 Ağustos’ta Türkiye’nin kredi notu görünümünü döviz rezervlerinin tükenmesi ve itibarı zayıf para politikası sonucu dış finansman risklerinin artması nedeniyle “durağan”dan “negatif”e çevirmişti. Fitch, ağırlıklı olarak enerji, petrokimya ve madencilik alanında sermaye yatırımlarından dolayı Türkiye Varlık Fonu’nun net borç/FAVÖK’ünün 2025’e kadar sekiz katına çıkmasını bekliyor.
SİGORTA SEKTÖRÜNÜN BÜYÜKLÜĞÜ 154 MİLYAR LİRA
Cumhurbaşkanı Erdoğan, atılan bu adımın sadece sigortacılık sektörüne değil finans piyasasına ve reel ekonomiye de önemli katkılarının olacağını belirterek “Türk sigorta ve emeklilik sektörü ne kadar yüksek düzeyde fon biriktirirse ülkemizin büyümesine ve kalkınmasına o derece destek verecektir. Özellikle hayat sigortaları ve emeklilik sistemi uzun dönemli ve düşük maliyetli fon birikimine katkı sağlayan temel araçlardır. Devletin desteği ve teşvikiyle fon tutarı 154 milyar liraya ulaşan Bireysel Emeklilik Sisteminde yapılacak atılımlarla reel sektöre uzun vadeli ve düşük maliyetli büyük bir kaynak sağlanabilecektir. Birbirini tamamlayan kamu sermayeli 6 köklü kurumumuzun faaliyetlerinin tek çatı altında toplanması bu şirketlerin verimliliğini artıracak, maliyetleri düşürecek, sektöre yeni bir dinamizm kazandıracaktır” değerlendirmesinde bulundu.
YENİ ÜRÜN GELİŞTİREMİYORLAR
Türk sigortacılığının en önemli sorununun sektörün belirli branşlarda yoğunlaşması ve yeni ürün geliştirmekte yetersiz kalması olduğunu dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan “Türkiye sigorta yenilikçi bakış açısıyla sigortacılık hizmetlerinin daha geniş kesimleri ulaşması ve istikrarlı büyümenin devamlılığı adına önemli bir misyon üstlenecektir. Yeni yapının kar gayesi yanında sektör ve kamu yararını da önceleyen bir zihniyetle çalışması sistemin yenilikçilik açığını da giderecektir. Önümüzdeki dönemde sektörde hem sigorta hem de emeklilik tarafında önemli gelişmeler yaşanmasını bekliyoruz. Türkiye’den bölgesel bir sigorta lideri çıkarma hedefimize bir adım daha yaklaştığımıza inanıyorum. Adını gücünden alan Türkiye Sigorta’nın sigorta sektörümüzü küresel rekabette zirveye taşımasını ümit ediyorum” dedi.
BÜNYESİNDE 20 ŞİRKET VAR
Türkiye Varlık Fonu’nda toplamda 20 şirket yer alıyor. Bunlar ise şöyle sıralanmış: Finansal Hizmetler tarafında Ziraat Bankası, HalkBank, Vakıfbank, Borsa İstanbul, TVF Finansal Yatırımlar, Platform AŞ. Enerji kolunda: Botaş, Türkiye Petrolleri, TVF Enerji, TVF Rafineri ve Petrokimya. Ulaştırma ve lojistik alanında: Türk Hava Yolları, PTT, İzmir Alsancak Limanı, Türkiye Denizcilik İşletmeleri. Madencilik sektöründe Eti Maden, TVF Maden. Şans oyunları tarafında lisanslar bulunuyor. Tarım ve gıda alanında Çaykur, Kayseri Şeker. Gayrimenkul sektöründe de yer alan TVF, İstanbul Uluslararası Finans Merkezi projesine de yatırım yapan TVF’nin portföyünde Türkiye genelinde 46 adet taşınmaz. Teknoloji ve Telekom Türksat, Türk Telekom ve Turkcell. Aynı zamanda son eklenen sigorta şirketleri TVF bünyesinde