Reklam Görüntülerine Tıklayarak Kitap Siparişi Verebilirsiniz

Değil Bedenini Ruhunu da Satın aldım ey Bilal!..

Zeynep Kılıç Yazdı;

Değil Bedenini Ruhunu da Satın aldım ey Bilal!..

Cahiliye döneminde Habeşli (Etiyopya) Bilal bin Rabah İslam’ın azılı düşmanlarından Ümeyye bin halefin kölesiydi. Bilal (Allah ondan razı olsun) İslam ile şereflendikten sonra Ümeyye bin Halef onu güneşin altında sırtüstü kızgın kumlara yatırır ve göğsüne taş koyar Lat, Uzza ve Menat’a tapması için onu İslam dininden caydırmaya çalışırdı. Fakat Bilal her defasında ehad, ehad,  Allah birdir, Allah birdir diyerek dirayet gösterirdi. Ümeyye bin Halef Bilal’in itaatsizliğine karşı ‘Ben sadece bedenini değil ruhunu da satın aldım ey Bilal’ der dururdu.. Hz Ebu Bekir diğer birçok köle gibi Bilal’i de Ümeyye’den satın alıp azat etmiştir. Bedir savaşı sırasında Ümeyye bin Halef’i öldürmek için çok heveslendiyse de ancak onun öldürülmesine ön ayak olabilmiştir. Hicretin birinci yılanda Hz. Bilal İslam’ın gür sesi Davud-i sedası olmuştu. Haydin felaha haydin kurtuluşa nidasıyla yaşlısı genci, kadını erkeği, fakiri zengini, kölesi eşrafı tek bir salayla vahdet duvarında birer tuğla gibi saf saf kenetlenirdi  Peygamber mescidinde… Köle olan birisi dogmatik statüleri, katı sosyal tabakaları ancak İslam dinin verdiği eşitlik hakkıyla delip bir üst  statüye erişebilirdi bu da Mekke’nin azılı müşriklerinin çıkarlarıyla çatışıyordu onurlarını zedeliyordu.

Evet, doğrudur ilkel kölelik modellerinde kişinin sadece bedeni değil ruhu da satın alınırdı. Bireysel hak ve özgürlükler bütünüyle köle sahibinin inisiyatifindeydi. Kölenin maliki olan kişi istediği tarzda bir meta gibi kullanırdı kölesini. İslam’ın insanlık tarihine kazandırdığı en büyük kazanım kişiye kendi hürriyet ve hüviyetini kazandırmasıdır. Modern medeniyetler Magna Cartalar çeşitli ihtilaller, insan hakları bildirgeleri, sağlı sollu manifestolarla köleliği asırlarca perakende kaldırmakla uğraşmaya duruverirken İslam bunu bin dört yüz sene evvel okuma yazma bilmeyen cehaletin kol gezdiği bir toplumda topyekûn kaldırmıştır. Yirmi birinci yüzyılda kölelik kurumu işlevini yitirmişse de insanlar hala çeşitli yöntemler bağlamında tahakküm altında kendilerini hür hissetmiyorlar. Allah’ın kullarına bahşettiği su ekmek kadar doğal bir aidiyet ve gereksinim olan hak ve özgürlüğün oluşması her nedense bütün ilerlemeye rağmen parazit olmaktan çıkmıyor. Özgürlüğün ihraç edildiği ülkelerde bunun bariz canlı örnekleri acıklı bir şekilde, cahiliye dönemini aratmayacak şekilde maalesef ki gün be gün yaşanıyor yaşanmaktadır. 2020’inin mayıs ayında Amerikalı bir siyahi vatandaş olan George Floyd’un birleşik devletin polisi tarafından boğularak öldürülmesi dünyanın milyar yaşına rağmen hala yerinde saydığının emaresiydi. ‘I can’t breath I can’t breathh’ nefes alamıyorum nutku bütün bir insanlığın nutkunu tutu adeta… Hiçbir slogan hiçbir etiket bu devasa çağı bu kadar az ve öz birkaç karakterle etiketleye bilmezdi… Bütün bir dünyanın bir nefes sıhhatte hasret kaldığı bu garip çağda. Bir nefes insana hasret kalınan zor ve maşa katli zamanlarda, aile fertlerinin bile birbirinden saklandığı, sakındığı, kaçındığı mahşeri anlarda… Kimse kimseyi bilmiyordu, anlamıyordu anlamayacaktı ne kendini ne sömürüleni ne sömüreni. Emek sarf edecektik, alın teri dökecektik, ömür tüketecektik, kölesi olacaktık bize bir harf öğretene, ilim öğretene değil belki de bir kelime ecanibin devşirme dilini belletene örf ve âdetini kültürünü empoze edene köle olacaktık… Ceketimizin fiyakasının bozulmasını izin vermezsek de ezilecektik, eziklik kompleksine girecektik fakat suni demokrasiden vazgeçmeyecek süfli demokratlardan dem vurmayı da ihmal etmeyecektik. Muhammed’in dinine Muhammed’in diline arakamızı dönerken ne Musa’ya ne de İsa’ya yaranacaktık. Ebu Leheb ölmediği gibi Ebu Cehiller kıtalar dolaşıyordu… Modern insanat bahçeleri  kuruluyordu yeniden Ümmeye bin halefin çağdaş halefi  Edward Colston. Colstonlar tarafından… İnsan insanlık yeniden satın alınıp sürülüyordu bu sefer fert fert değil kitle dedikleri ümmet halinde sözüm ona bir özgürlük putunu özgürlük heykelini insanlığın tepesinde dikme uğruna…  

Devamı >>>



Uyarı! Yapmış olduğunuz yorumlar incelendikten sonra onaylanacaktır onaylandıktan sonra gözükecektir


YAZARLAR

Resimlere Tıklayarak Kitap Satın Alabilirsiniz

HABERLER