Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu, partisinin Kahramankazan ilçe kongresinde konuştu. Davutoğlu, Gara'da 13 şehit verdiğimiz operasyonla ilgili Cumhurbaşkanı Erdoğan'a yüklendi
Davutoğlu'nun açıklamaları şöyle:
"15 Temmuz gecesi zekasıyla, bileğiyle ve yüreğiyle destan yazmış Kahramankazanlı yiğit kardeşlerim hepinizi saygıyla muhabbetle selamlıyorum.
Kahramanmaraş, bir kışın ortasında bir şehrin ayağa kalkıp milletin kaderini değiştirmesiydi.
Bir yaz gecesinin ortasında bu kez, hain bir çete, milletin topunu, tüfeğini ele geçirmiş millete kullanma karşı ihanetini sergilerken aynen Kahramanmaraşlıların sergilediği bu tavrı bu kez Kahramankazanlılar sergilediler.
"KAHRAMANKAZANLILAR DARBECİ GÜÇLERİN LOJİSTİĞİNİ YOK ETTİ"
Talimat almadan, arkamızda ne kadar gücümüz var, bu geceyi sabaha eriştirebilir miyiz diye düşünmeden, kimseden işaret beklemeden, ihanet odağının merkezi Akıncı Üssü'nün -zekasıyla, toplanan ekinlerin balyalarını yakarak- darbeci güçlerin lojistiğini yok ettiler.
Milletler sadece savaşarak destan yazmazlar. Aynı zamanda kahramanlarına saygı göstererek destan yazarlar. 16 yiğidimizin ateşi yüreğimizi yakarken bazıları da bırakın yas tutmayı, en coşkulu salonlarda kongre yapmaya devam ettiler.
"ŞEHİT ANNESİNİN HIÇKIRIKLARINI MİLYONLARA İZLETTİRDİLER"
Pandemi şartlarında, kendi ifadeleriyle lebaleb doldurulan salonlarda bir şehit annesinin hıçkırıklarla dolu feryadını bir siyasi parti kongresinden milyonlara izlettirdiler.
Aramızdaki fark budur: Biz kahramanlara saygı olarak bütün faaliyetlerimizi durdururuz. Onlar sadece kahramanları istismar ederler.
"BİRİLERİ BİZİM ÇABAMIZDAN RAHATSIZ OLUYOR"
Bugün birileri bizim milletimize yeni bir ufuk ve ümit oluşturma çabamızdan rahatsız oluyorlar.
Ankara sokaklarında siyasi terör yapanlar, yüreğimize korku salacağını düşünenler Ankara'nın ortasında genel başkan yardımcımıza saldırıda bulundular.
"BİZİ ENGELLEYEMEZSİNİZ"
Bir kez daha buradan, Kahramankazan'dan ilan ediyoruz: Ne yaparsanız yapın, bizim yüreğimizdeki vatan aşkımızın verdiği cesareti kıramazsınız, yolumuzu kesemezsiniz, bizi engelleyemezsiniz. Bu kadar!
Geçtiğimiz hafta o piyonların tahliye edilmelerine ve bir hukuk cinayetine şahit olduk.
"BU HUKUKU KATLETMEKTİR"
Eğer bir partinin genel başkan yardımcısı bir saldırıya muhatap olmuş ama hukuk, onun mağduriyetini değil de uzun tutukluluk dolayısıyla sanıkların mağduriyetlerini öne alıp onları tahliye etmişse bu hukuku katletmektir.
2017 yılında Ankara ile Kahramankazan arasında üç şeritli bir yolun temeli atıldı. Hem de baya büyük bir bütçeyle. 4 yıl geçmiş hiçbir ilerleme yok.
"KAHRAMANKAZAN'IN YOLUNU NEDEN YAPMIYORSUNUZ 4 YILDIR?"
Şimdi sormak hakkımız değil mi? Kahramankazan'ın kahramanlığından istifade ederek o koltukta oturuyorsunuz da Kahramankazan'ın yolunu niye yapmıyorsunuz 4 senedir?
Dün Ankara'da kongreyi iptal etmeyip, görsel ve ses şovlarıyla desteklenmiş, pandemi şartlarını da, şehitlerimizin anılarını göz ardı ederek bir kongre daha yapıldı.
"BU OPERASYON BAŞARISIZDIR"
Cumhurbaşkanı, yaptığı açıklamayla bir anlamda başarısızlığı kabul etti. Bu operasyon planlaması açısından da başarısızdır. Uygulaması açısından da başarısızdır ama en önemlisi kamuoyu iletişimi açısından ise bir faciadır.
Sizin niyetiniz oradaki 13 yiğidimizi kurtarmak ise ve onların can emniyeti esas ise; niçin onların hayat güvenliğini öne almak yerine bu operasyonu bir teröre darbe operasyonunun içine yerleştirerek onların hayatlarını riske ettiniz?
"OPERASYON İFŞA EDİLMİŞ OLDU"
Cumhurbaşkanı kamuoyuna çıkıp dedi ki; Size bir müjde vereceğim çarşamba günü. O kardeşlerimizi elinde tutanlar açısından bakıldığında bir şekilde operasyon ifşa edilmiş oldu. Bu doğru bir şey değil.
Kurtarma operasyonlarında esas olan canın kurtarılmasıdır. Siyasi şov değil!
"KURTARIRSINIZ SONRA HER ŞEYİ SÖYLERSİNİZ"
Kurtarırsınız, ondan sonra her şeyi söylersiniz. Biz de alkışlarız, takdir ederiz ama operasyon yürürken bir müjde vereceğiz deyip oradaki hain teröristleri alarme edecek şekilde konuşmanın uygulamada izah edilecek tarafı yok.
Sorumluluğun başta kendisi ve devlete ait olduğunu söylüyor. Genellikle, iktidar sahipleri iyi bir şey olduğunda başarıları kendi üstlerine alıyorlar, olumsuz bir şey olduğunda devlete yüklüyorlar. Burada sorumluluk bizatihi cumhurbaşkanınındır.
"BU MİLLET HAMASETE KANMAZ"
Ha bütün bunları unutturmak için İçişleri Bakanının yaptığı gibi hamaset yapmaya kalkarsanız bu millet bu hamasete kanmaz. Kimse kimseye millilik, yerlilik, milliyetçilik dersi vermesin"