Varsa yoksa bu işte: “Davutoğlu reise ihanet etti.”
Bazıları “dava”yı Recep Tayyip Erdoğan’ın şahsından ibaret görüp -ve Erdoğan’ın şu son birkaç senede nereden nereye geldiğine bakmayıp- cümleyi “Davutoğlu davaya ihanet etti” şeklinde de kurabiliyor.
AK Parti kuruluş ilkelerinden saptığı için -o ilkelerin de ihyasını murat ederek- yeni bir siyasi hareket başlatan Ahmet Davutoğlu tabii ki o ilkelerden müteşekkil davaya ihaneti değil sadakati temsil ediyor, ama bu bir yana, hakkındaki tezviratın böyle boş bir “ihanet” lakırdısından ibaret kalması, daha öteye geçememesi, Davutoğlu ve onunla beraber hareket eden kimseler için çok güzel bir şey. Ne mutlu onlara.
‘Yolsuzluk, arsızlık, ahlâksızlık yaptı’ denemiyor. ‘Haksızlık etti, zulmetti’ denemiyor. Davutoğlu’nun yaşadığı hayat ortada. Siyasetçi, devlet adamı olarak icraatı ortada. El vermiyor işte böyle demeye. Erdoğan bir kere denedi, “dolandırıcı” dedi, ama tutmadı. En yaman troller bile ‘Buradan yürüyemeyiz’ diye düşünmüş olmalılar ki, orada kaldı o çirkin laf.
Hülasa, bu boş “ihanet” lakırdısı baş göz üstüne!
