İngiltere merkezli Conflict Armament Research (CAR) adlı kuruluş, DAİŞ’in nasıl silahlandığı konusuyla ilgili bir rapor yayımladı.
Rapor, temin ve tedarik zincirinde DAİŞ'in birçok kişi ve küçük şirketle anlaştığını ileri sürüyor. Raporda, terör örgütünün küçük bir telefon mağazasının 6 ton alüminyum hamuru sipariş etmesi ve bir tarım şirketinin füze fırtılmasında kullanılan propergol adlı maddeden 78 ton ısmarlaması örnek gösteriliyor.
2015 ile 2017 yılları arasında DAİŞ’in hakim olduğu bölgede yüzlerce bidon Çin yapımı alüminyum hamuru ele geçirildi.
Bununla birlikte raporda, aracıların malın kim için alındığı konusunda bilgileri olup olmadığının kanıtlanamadığına dikkat çekiliyor.
Rapor terör örgütünün elde ettiği tüm bu malzemelerle otomatik hava savunma sistemi üretmeyi denediğini de ileri sürerken başarılı olup olmadığının bilinmediğini ekliyor. Dünyanın dört bir yanından ham madde temin etmeyi başaran DAİŞ'in, 20 ülkede 50'den fazla şirketten oluşan bir ağ kurduğu da rapordaki çarpıcı bilgilerden bir diğeri.
Sistem yasal anlamda kayıtları yapılmış şirketlere, örgüt içinde başarılı bir lojistik desteğe, internet sitelerine, şifreli iletişim yollarına, internet üzerinden ödemelere ve banka transferlerine dayanıyor.
Daha önceki araştırmalar DAİŞ güçlerinin İngiltere Türkiye, Suriye, İspanya ve Danimarka'da bulunan kişi ve şirketleri kullandığını gösteriyor.
ŞİMDİ DURUM NE?
Raporunda siparişlerden şüphelenen bazı üreticilerin sözleşmelerine son verdiğini yazan sivil toplum kuruluşu, bazılarının durumu fark etmediğini ya da görmezden geldiğini belirtiyor. Rapor, her biri yasal olan şirketlerin ait oldukları ağın ortaya çıkarılmamasından dolayı da işlemlerin sorunsuz yapılabildiğini gösteriyor.
Rapora göre örgütün ilan ettiği "Halifelik" başlamadan son bulmuş da olsa, DAİŞ “düşük yoğunluklu saldırılar”ını sürdürüyor.
DAİŞ'in sosyal ağlardaki Kasım 2019 tarihli videolarından birini izleyen uzman, örgüt mensuplarının teçhizatlarının "kolay ulaşılabilecek ucuz ürünler" olduğunu söylüyor. Bu tip bir saldırı için ise bu yöntemi "kilit" olarak görüyor.
bBağımsız uzmanlardan Sam Heller, bölgede güç dengelerinin değişmesi durumunda örgütün yeniden canlanma riskinin bulunduğunun da altını çiziyor.
Kaynak: Euronews