K24 Türkçe'den Cesim İlhan'ın "konuya dair" haberi...
Dağlık Karabağ bölgesinde Ermenistan ile Azerbaycan arasında çıkan çatışma her geçen gün şiddetlenirken, bölgeyi yakından takip eden uzmanlar, çatışmanın uzun süreli bir savaşa dönüşmeyeceği görüşünde.
27 Eylül sabahı Dağlık Karabağ'da Ermenistan ile Azerbaycan cephe hattında yeniden başlayan çatışmalar uluslararası gündemin birinci maddesi olurken, bölgede de kaygılara sebep oldu.
Ayrıca tartışmalı Dağlık Karabağ bölgesindeki Ermeni ile Azeri güçleri arasındaki yeni çatışmada Rusya ile Türkiye’nin konumları da tartışma konusu oldu.
Ermenistan’ın askeri ve güvenlik bağlamında Rusya ile birkaç anlaşması bulunuyor. Türkiye ise Azerbaycan için ‘İki devlet bir millet’ politikasını yürütüyor. Ayrıca Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, “Ermenistan işgal ettiği yerlerden çekilmeli. Bölgede Dağlık Karabağ’ın işgaliyle başlayan krize artık bir son verilmelidir. Türkiye Azerbaycan’ın yanında olmayı sürdürecektir” mesajı verdi.
Türkiye Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu da, "Bu sorunun tek bir çözümü var. Ermenistan, Azerbaycan topraklarından çekilecek. Bu olmadığı sürece sorun çözülmez" ifadesini kullanmıştı.
Ermenistan da Türkiye'nin Azerbaycan'a askeri uzmanların yanı sıra, savaş uçakları ve insansız hava araçlarını gönderdiğini, hatta Türkiye'ye ait bir F-16'nın, Ermenistan'ın bir Su-25 uçağını Ermenistan hava sahasında düşürdüğünü öne sürdü. Türkiye ve Azerbaycan ise bu iddiayı reddediyor.
Öte yandan Türkiye’nin Suriye muhalefetine bağlı silahlı kişileri Ermenistan’a karşı Azerbaycan saflarında savaştırmak için gönderdiği de iddia ediliyor.
Azerbaycan Savunma Bakanlığı Sözcüsü Vagif Dargahlı, Ermenistan’dan Dağlık Karabağ’a gönderilen Rusya’ya ait S-300 hava savunma sistemlerini imha edecekleri tehdidine bulundu.
Rusya ise henüz Ermenistan’a yönelik desteğini açıklamadı fakat Kremlin Sözcüsü Dmitriy Peskov, Türkiye gibi partner ülkeleri Dağlık Karabağ'da ateşkes sağlanması için her türlü çabayı sarf etmeye çağırdıklarını ifade ederek, “Azerbaycan veya Ermenistan'a yönelik her türlü askeri destek açıklaması, yangına körükle gitmek anlamına geliyor. Buna kesinlikle karşıyız ve sorunun bu şekilde ele alınmasını kabul etmiyoruz” açıklamasını yaptı.
Öte yandan başta ABD olmak üzere çok sayıda devlet, iki ülke arasında krizin çözümü için ateşkes çağrısında bulunuyor.
Dün de gerçekleşen Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi (BMGK) toplantısında Azerbaycan ve Ermenistan'a, Dağlık Karabağ'daki çatışmalara derhal sor verme, gerginliği azaltma ve gecikmeksizin müzakerelere geri dönme çağrısında bulunuldu.
RUSYA VE İRAN’IN TAVRININ ÖNEMİ
Azerbaycan ile Ermenistan arasındaki yeni krizi K24’e değerlendiren Başkent Üniversitesi Araştırma Merkezi Danışmanı Ercan Çitlioğlu, şunları söyledi:
“Ben şu anda devam eden çatışmanın daha da genişleyeceğine ve bölgedeki ülkeleri etkileyecek boyuta ulaşacağına ihtimal vermiyorum. Bu Azerbaycan ve Ermenistan arasında mevcut Karabağ anlaşmazlığından kaynaklanan, Karabağ ile sınırlı bir çatışma olarak kalacaktır. Tabi özellikle bu bölge Rusya’nın eski coğrafyası olduğu için İran’ın Ermenistan ile olan ilişkilerine bakıldığında Rusya ve İran’ın tavırlarının ne olacağını dikkatle izlememiz gerekir. Ancak ben yine de gerek İran’ın gerekse Rusya’nın doğrudan müdahil olmaları durumunda çatışmanın boyutunu değiştireceği için çok fazla ihtimal vermiyorum. Esasen şu anda Azerbaycan’ın askeri anlamdaki kazanımlarını önümüzdeki günler içerisinde daha da arttırması bence sürpriz olmayacaktır. Çünkü Azerbaycan olabildiği kadar askeri anlamda kazanım elde etmiş ve ihtilafın çözülmesi için masaya daha güçlü bir şekilde oturmak isteyecektir. O nedenle ben özellikle Rusya’nın belli bir noktada ateşkes için her iki tarafa da baskı yapacağını ve müzakere masasını gündeme getireceğini düşünüyorum.”
“TÜRKİYE İLE RUSYA’NIN İLİŞKİLERİ BOZULMAZ”
“Türkiye, Rusya ve İran Karabağ’da karşı karşıya gelir mi?” sorusuna Çitlioğlu şu yanıtı verdi:
“Libya’da Türkiye, Rus ve İran karşı taraflarda yer alıyorlar. Suriye’de Rusya’yla anlaşamadığımız pek çok konu var. Kırım’la ilgili anlaşamadığımız konular var. Ukrayna’yla ilgili yine sorunlar var. Ama Türkiye, Rusya ile anlaşmazlıklarını bugüne kadar hep ayrı tutarak bu anlaşmazlıkları Türk-Rus ilişkilerinin bütününün etkilemesine engel oldu. Bu hem Rusya’nın bu yöndeki isteği hem de Türkiye’nin o anlaşmazlıkları iki ülke arasındaki ilişkileri etkileyecek boyuta tırmanmaması konusundaki politikasının bir sonucu olarak ortaya çıkıyor. Kaldı ki Türkiye ile Rusya arasında gerek enerji gerekse nükleer santral yapımı gibi stratejik birtakım ilişkilerin de varlığı düşündüğümüzde bunun Rusya ile Türkiye karşı karşıya getirecek düzeye ulaşmasını beklemiyorum. Ama Türkiye’nin Azerbaycan ile olan ‘iki devlet bir millet’ olarak ifade edilen ilişkilerinin Azerbaycan’a çok güçlü bir destek verme konusunda devam edeceğini hiçbir tereddüte mahal vermeden söyleyebiliriz.”
SALDIRILAR NASIL GERÇEKLEŞTİ?
K24’e konuşan Kürt gazeteci - yazar Hejarê Şamil, Azerbaycan’ın ABD ve Rusya’yı haberdar etmeden, Türkiye’nin planları dahilinde Ermenistan’a yönelik saldırı düzenlediğini belirtiyor:
“Temmuz ayında Azerbaycan ile Ermenistan arasında çatışma çıkmıştı, şimdi ise tam bir savaş başlamış durumda. Azerbaycan bütün konvansiyonel silahlarla Karabağ’a saldırıyor. Bunun adı artık savaştır ve çok ciddi bir savaş başlamıştır. Şimdilik ABD ve Rusya gibi devletler aktif olarak bu savaşa müdahale etmiyorlar, sadece endişe duyduklarını söylüyorlar. İki ülke daha çok Rusya, ABD ve İran’la irtibat halindedirler. Türkiye zaten açık açık Azerbaycan’ın arkasında olduğunu söylüyor. Türkiye ile Azerbaycan bundan bir hafta önce birlikte askeri tatbikat gerçekleştirmişlerdi. Türk medyası da savaş meydanındaydı. Bu saldırı Türkiye’yle birlikte yapıldı. Azerbaycan ABD ve Rusya’ya haber vermeden bu savaşı başlatmış. Ermenistan ile Rusya askeri müttefik olsalar bile Rusya, Azerbaycan’ın üzerine fazla gitmeyecektir. Belki Putin, Nikol Paşinyan’ı cezalandırmak istiyor. Ama Azerbaycan fazla ilerlerse o zaman Rusya tepki gösterir ve Azerbaycan’ı durduracaktır. Ama şimdilik Azerbaycan’ın önünü açmışa benziyor. Tabi BM, ABD ve Almanya da var. Azerbaycan belki bir iki ilçe alabilir ama fazla ilerlemesine izin vermezler. İki ilçenin alınması bile Azerbaycan için iyi bir durum.”
TÜRKİYE İLE RUSYA KARŞI KARŞIYA GELİR Mİ?
Türkiye ile Rusya’nın Azerbaycan ile Ermenistan için karşı karşıya gelme ihtimalinin olmadığını belirten Şamil, “İki ülke de Azerbaycan ve Ermenistan’dan taviz alabilirler. Ya da iki ülkenin doğrudan savaşmalarını isteyebilirler. Çünkü savaşın bedeli ağırdır ve Moskova ile Ankara’nın bunu göze alacaklarını düşünmüyorum. İkisinin de çıkarları savaşa izin vermiyor. İkisi de bölgede güçlü devletlerdir, birbirleriyle ekonomik ilişkileri vardır. Ne Putin ne Erdoğan bu savaşın yükünü kaldırabilir. Savaş fazla büyürse Türkiye, Rusya ve İran’ın arasının bozulma ihtimali yüksektir. Sonra bütün Kafkasya bölgesi savaştan etkilenebilir” ifadelerini kullandı.
SAVAŞIN KÜRTLERE ETKİSİ
Azerbaycan ile Ermenistan arasındaki yeni savaşın Karabağ’daki (Kızıl Kürdistan) Kürtler üzerinde nasıl bir etkisinin olacağı sorusuna Şamil şöyle yanıt verdi:
“Bu savaşın Kürtler üzerinde olumsuz bir tarafı olabilir. Olumlu bir etkisi olmaz. Hem Azerbaycan’da hem de Ermenistan’da Kürtler var. Bunlar şu an bu iki devlet için birbirleriyle savaşıyorlar. İki taraftan da Kürtler ölecek. Bu savaşın siyasi olarak da Kürtlere bir faydası olmayacak çünkü Kürtler şu an hazır olmadıkları gibi eskisi gibi de güçlü değiller. Eğer Kürtler güçlü olsalardı ‘Biz de masaya oturmak istiyoruz’ diyebilirlerdi. Ama şu an öyle bir şey yok. Savaş büyürse arada Kürtler gidecektir. Yine Kürtler ölecek. Kürtler, Azeriler ve Ermenilerin çıkarları uğruna savaşıyor.”