Cumhurbaşkanı Erdoğan, Bilim Kurulunun tavsiyeleri ile alınan yeni koronavirüs tedbirlerini açıkladığı basın toplantısında Milli Dayanışma Kampanyasını eleştirenlere Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün Kurtuluş Savaşı başlarken yayınladığı 10 maddelik Tekalif-i Milliye Emirlerini hatırlattı.Erdoğan yaptığı açıklamada "Her ne kadar CHP Genel Başkanı başta olmak üzere kimi kesimler bu kampanyayı itibarsızlaştırmaya çalışmışsa da görüldüğü gibi milletimiz bu fitne odaklarına kulak vermemiştir. Halbuki bizim tarihimizde çok sayıda bu tür ve hatta daha ötesi dayanışma örnekleri vardır. Mesela Kurtuluş Savaşı başlarken, Gazi Mustafa Kemal Atatürk, Tekalif-i Milliye denilen 10 maddelik bir emir yayımlamıştır. Bu emirle milletimizin elinde bulunan silahtan cephaneye giysiden yiyecek içeceğe, makineden binek hayvanlarına kadar savaşta ihtiyaç duyulan hemen her malzemenin belirli bir oranı talep edilmiştir. Milletimiz bu dayanışma çağrısına mecburiyetin ötesinde bir gönüllülükle iştirak ederek, kendisinin ve evlatlarının geleceği için varını yoğunu devletine vermekten çekinmemiştir. Kendi tarihlerini bilmeyenler, bugün devletimizin yürüttüğü yardım kampanyasını dahi sabote etmeye çalışarak milletten ne kadar uzak olduklarını bir kez daha göstermişlerdir." dedi.
TEKALİF-İ MİLLİYE EMİRLERİ NEDİR?
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın bu hatırlatmasının ardından Tekâlif-i Milliye Emirleri günün en çok konuşulan konusu oldu. Kurtuluş Savaşının olduğu ve vatanın işgal olduğu yıllarda Mustafa Kemal Atatürk'ün 5 Ağustos 1921 yılında başkomutan olması üzerine tüm yetkileri eline alarak yurdu düşman işgalinden kurtarmak için ordunun tüm eksiklerini tamamlamak olduğunun farkında olarak hazırlıklara başladı. Bunun üzerine yapılan ilk hamle 7 Ağustos 1921'de Tekalif-i Milliye emirlerini ilan etti. Milli vergi ya da ulusal yükümlülükler manasına gelen bu emir, ordunun eksiklerini tamamlanması ve güçlenmesi için çok önemliydi.Meclis'in oy birliği ile kararları Mustafa Kemal'e vermesi üzerine yapılan ilk ve en önemli girişim ordunun güçlenmesi için hazırlanan Tekalif-i Milliye emirleri oldu. Bu emirler ordunun temel ihtiyaçları olan taşıt, giyecek, mühimmat, yiyecek ve diğer zaruri ihtiyaçların halk tarafından karşılanmasıydı. Bu kararlarla birlikte halk elinde avucunda ne varsa orduya gönderdi. Halk, Kurtuluş Savaşında elinde avucunda ne varsa vermenin yanında Kurtuluş Savaşı'na da katıldı. Öyle ki, Kurtuluş Savaşının bel kemiğini oluşturan İstiklal Yolu, halkın gönüllü olarak düşman askerlerine karşı topyekün savaştığını aktarmaktaydı. Ordu ve halk büyük bir güç oluşturarak vatan topraklarını el birliği ile işgal güçlerden kurtarmıştır.
İşte Atatürk'ün o emirleri:
1) Her ilçede bir tane Tekâlif-i Milliye Komisyonu kurulacak.
2) Halk, elindeki silah ve cephaneyi 3 gün içinde orduya teslim edecek.
3) Her aile bir askeri giydirecek.
4) Yiyecek ve giyecek maddelerinin %40'ına el konacak ve bunların karşılığı daha sonra geri ödenecek.
5) Ticaret adamlarının elindeki her türlü giyim eşyasının %40'ına el konacak ve bunların karşılığı daha sonra geri ödenecek.
6) Her türlü makineli aracın %40'ına el konacak.
7) Halkın elindeki binek hayvanlarının ve taşıt araçlarının %20'sine el konacak.8)Sahipsiz bütün mallara el konacak.
9) Tüm demirci, dökümcü, nalbant, terzi ve marangoz gibi iş sahipleri ordunun emrinde çalışacak.
10) Halkın elindeki araçlar bir defa olmak üzere 100 km'lik mesafeye ücretsiz askeri ulaşım sağlayacak.