Erdoğan, "Türkiye-Ukrayna Yüksek Düzeyli Stratejik Konsey 8. Toplantısı" dolayısıyla Ukrayna'ya hareketi öncesi Atatürk Havalimanı'nda basın toplantısı düzenledi, soruları yanıtladı.
"Bugün Suriye Rejimi tarafından düzenlenen kalleş saldırıda şehit olan 4 askerimize Allah'tan rahmet, yakınlarına ve aziz milletimize baş sağlığı diliyorum. Aynı saldırıda biri ağır 9 askerimiz de yaralandı." diyen Erdoğan, yaralıların tedavilerinin hastanelerde sürdüğünü anlattı.
Türkiye'nin daha önceki saldırılar gibi bu saldırının da cevabını misliyle verdiğini ve vermeye de devam ettiğini vurgulayan Erdoğan, şöyle devam etti:
"Çok çok farklı bir şekilde orada gerek fırtına obüslerimizle, gerekse havadan F-16'larımızla şu anda oradaki belirlenen noktalara vuruşlar devam ediyor. Ülkemizin, milletimizin ve İdlibli kardeşlerimizin güvenliğini temin için yürüttüğümüz operasyonlarımızı sürdürmekte kararlıyız. Bu tarz alçak saldırılarla Türkiye'nin kararlılığını sınayanlar büyük bir hata yaptıklarını anlayacaklardır. Bir kez daha şehitlerimize Rabbimden rahmet, yaralı askerlerimize acil şifalar temenni ediyorum."
Yeni bir harekat olup olmayacağına yönelik bir soru üzerine Erdoğan, şunları söyledi:
"Şu anda zaten harekat devam ediyor. Tespit edilen 40'a yakın nokta şu anda sürekli operasyonun hedefleri arasında ve ilk belirlemelere göre de 30 ila 35 civarında karşı taraftan Suriyeli, o ekibin içerisinde, etkisiz hale getirilmiş vaziyette. Fakat noktayı koymak yok, aynı şekilde operasyon devam ediyor. Özellikle Rus yetkili makamlarına da 'Burada muhatabımız siz değilsiniz, tamamıyla rejimdir, bizim önümüzü kesme gibi bir durum da söz konusu olmasın.' Çünkü burada biz bir taraftan şehit verirken, bunlara karşı sessiz kalmamız mümkün değil. Bunun hesabını sormaya devam edeceğiz. Şu anda biz F16'larımız da dahil olmak üzere fırtına obüslerimiz, toplarımız hepsi arazide MİT'in belirlemiş olduğu noktaları tamamen atış altında tutuyor."
Erdoğan, "Bu hadisenin ardından bir diplomatik girişim olacak mı? Rusya'yla bir görüşmeniz oldu mu veya görüşme planlanıyor mu?" sorularını, şöyle yanıtladı:
"Bu konuyla ilgili olarak da Dışişleri Bakanımız olsun MİT Başkanımız olsun Savunma Bakanımız olsun muhataplarıyla görüşme kanallarını şu anda aralıyorlar. Dışişleri Bakanımız zaten dün veya evvelsi gün bir görüşme yapmıştı. Ama bu arada çok daha önemlisi, bu süreçte eğer istediğimiz neticeyi alamazsak, tabii ki ben de muhatabımla görüşmek suretiyle burada artık işin ciddiyetini kendilerine özellikle ifade edeceğim. Ancak arazide gerek Rus gerekse bizim generallerimiz var. Generallerimiz sık sık görüşmeleri yapıyorlar ve yaptılar. Bu görüşmelere dayalı olarak da operasyonlarımızı sürdürüyoruz."
Kiev temasları
Ukrayna ile 2011 yılında tesis ettikleri yüksek düzeyli stratejik konsey toplantılarını devam ettirdiklerini anlatan Erdoğan, "Bu defa 8. için az sonra Kiev'e hareket edeceğiz. Malum Ukrayna Devlet Başkanı Sayın Vladimir Zelenskiy göreve başlamasından kısa bir süre sonra, geçen yıl ağustos ayında Türkiye'ye resmi bir ziyaret gerçekleştirmişti. Bu defa ülkelerimiz arasında düzenli olarak işleyen stratejik konsey mekanizması çerçevesinde bir araya geleceğiz. Heyetimde ilgili bakanlarımız ve kurum başkanlarımızın yanı sıra değerli milletvekillerimiz de bulunuyor. Hatta savunma bakanımızı bu gelişmeler sebebiyle, dedik ki; 'Siz Ankara'da kalın, süreci yönetin." ifadelerini kullandı.
Erdoğan, ziyaret kapsamında Zelenskiy ile baş başa ve heyetler arası görüşmeler gerçekleştireceklerini belirterek, bu vesileyle ikili ilişkileri tüm boyutlarıyla da ele alma imkanı olacağını, güncel bölgesel meseleler hakkında fikir alışverişinde bulunacaklarını dile getirdi.
"Muhtelif alanlarda yeni anlaşmalara imza atarak ilişkilerimizin ahdi zeminini de güçlendireceğiz" diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, Ukrayna ile ilişkilerin ticaret, yatırım, turizm ve savunma sanayi işbirliği gibi alanlarda gelişme kaydettiğini, turizm rakamlarında da her yıl yeni rekorlar kırıldığını söyledi.
2019'da Türkiye'ye gelen Ukraynalı turist sayısının 1,5 milyonu bulduğunu ifade eden Erdoğan, şunları kaydetti:
"İkili ticaret hacmimiz 5 milyar dolar seviyesini yakalamış vaziyette. 2019 senesinde Ukrayna'ya olan ihracatımızda yüzde 30'luk bir artış yaşandı. Ocak ayı rakamları hem Ukrayna hem de diğer ülkelerle ihracatımızın yükseliş trendini sürdürdüğünü gösteriyor. Ülkemiz karşılaştığı onca badireye rağmen hamdolsun ihracatçılarımızın gayretiyle dış ticarette destan yazmaya devam ediyor. Sayın Zelenskiy ile ticaretimizi 10 milyar dolara çıkarmayı hedefliyoruz. Bu amaçla ülkelerimiz arasında serbest ticaret anlaşması imzalamak istiyoruz."
Kırım
Stratejik ortak ve Karadeniz'de komşu olan Ukrayna'nın toprak bütünlüğünü her platformda savunduklarını ve bundan sonra da savunmaya devam edeceklerini vurgulayan Erdoğan, "Kırım'ın yasa dışı ilhakını tanımadık, tanımayacağız. Ülkenin doğusundaki duruma barışçıl yöntemlerle çözüm alınması yönündeki tüm gayretleri destekliyoruz. AGİT Ukrayna Özel Gözlem Misyonu bu süreçte önemli role sahiptir. 2014 yılındaki kuruluşundan bu yana misyonun başkanlığı Türk büyükelçiler tarafından yönetiliyor." değerlendirmesini yaptı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Ukrayna ile yakın ilişkilerin önemli bir boyutunun da Kırım Tatarları olduğuna dikkati çekerek, "Kırım Türklerinin durumunu ve sıkıntılarını çok yakından takip ediyoruz. Kırım liderliği ve Ukrayna makamlarıyla da bu konuyu sık sık ele alıyoruz. Kırım'daki kardeşlerimizin durumu, Kiev'de yapacağımız görüşmelerin gündeminde her zamanki gibi üst sıralarda yer alıyor. Ziyaretimizin ülkemiz ve milletimizi için hayırlı sonuçlar
doğurmasını niyaz ediyorum" diye konuştu.
Bir gazetecinin "ABD Başkanı Donald Trump'ın Yüzyılın Planı'nı açıklamasının ardından İslam İşbirliği Teşkilatı Filistin için bugün olağanüstü toplanacak. Siz hem Mahmud Abbas ile telefonda konuşmuştunuz hem geçtiğimiz hafta sonu Hamas Lideri İsmail Haniye ile bir araya gelmiştiniz. Türkiye'nin tavrı bundan sonra nasıl olacak?" sorusu üzerine Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu planla ilgili gerek cuma günü gerekse daha önce yaptığı açıklamalarda bunun bir işgal planı olduğunu, bir barış planı olmadığını açıkladığını söyledi.
Bu yapılan açıklamadan öte, buradan çıkardıkları başlıkların önem arz ettiğini dile getiren Erdoğan, sözlerine şöyle devam etti:
"Bunlardan bir tanesi bir defa metinde Filistin tarafı şeklindeki ifadelerin hepsi birer aldatmacadır. Metnin içinde 'Filistin tarafı Yahudi yerleşimlerinin İsrail sınırları içinde kaldığını kabul etmeli' diyor. İki, 'Yüzyılın Anlaşması bentlerini kabul ettiği takdirde Bağımsız Filistin Devleti'nin kurulması' diyor. Bu da yalan. Üç, 'Hamas'ın silahlarının toplanılarak Gazze'nin silahsızlandırılmış bir bölge haline getirilmiş olması' diyor. Yani Hamas, silahlarını verecek, İsrail'in silahları ne olacak? İsrail'in nükleer silahları ne olacak? Böyle bir şey olabilir mi? Bunların hepsi, orada bir yerde topraklarından direniş mücadelesi veren insanlar. Ben de dün Hamas'ın lideriyle İstanbul'da görüşmemi yaptım. Diğerleri PKK, PYD, YPG ile Amerika'da, Rusya'da her yerde görüşmelerini yapıyorlar, biz kendi topraklarının kurtuluşu için mücadele verenler adına herhangi bir görüşme yapmayacağız. Yaptığımız zaman da beyler rahatsız olacak. Öyle bir şey olamaz."
Bir diğer konunun, "Filistinlilere Yüzyılın Anlaşmasını tanımaları için 4 yıl süre tanınması" olduğunu ifade eden Erdoğan, "Ciddi bir sıkıntı da burada. Yüzyılın Anlaşması dikkat edin 80 sayfadan oluşuyor. 'Birleşik Kudüs İsrail Devleti'nin başkentidir'. Böyle bir başlığı da atmışlar. Birleşik Kudüs başkent olurken, Doğu Kudüs'te Filistin Devleti'ne başkent vaadi, Netanyahu Doğu Kudüs'teki Ebudis köyünde olacağını söylüyor. Yurt dışında yaşayan Filistinlilerin dönüşü engelleniyor. En büyük felaket bu. Şu anda Filistin'in dışında ne kadar Filistinli varsa, bunlar artık oraya gidemeyecekler. Bu rakam 5-6 milyon. Böyle bir durum, böyle bir cinayet, böyle bir felaket ayrıca var. 'Bağımsız Filistin Devleti'nde ABD Büyükelçiliği açılması', 'Barış Süreci için yol haritası hazırlanarak ortak komite oluşturulması', 'Bağımsız Filistin Devleti'ndeki projeler için 50 milyar dolar temin edilmesi'. Bunların hepsi yalan, hikaye. Yıllarca hep bunları söylemişlerdir. Şu kadar destek, bu kadar destek...Kime? Yine İsrail'e. Filistin'e falan değil. Filistinlilerin hakları olanı vermemişlerdir. Toplanan vergilerden onlara verilmesi gereken paraları dahi yıllarca vermemişlerdir. Gazze'nin elektriğini, suyunu, her şeyini kesmişlerdir. Zulmün sınırı olur mu? Olmaz. Bunu yaptılar hep." diye konuştu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasına şöyle devam etti:
"İslam dünyasının, İsrail'i devlet olarak tanıması... Emir buyurdunuz efendim. Ne demek, tabii yaparız. Öyle saçmalık olur mu? 'Arap ülkeleri ile İsrail arasındaki ilişkilerin düzeltilmesi için çalışılması. Bunun da cevabını zaten her ne kadar sürpriz de olsa Arap Ligi toplantısında güzel bir cevap verdiler. Bu cevap için de Arap Ligi'nin bu ferasetinin devamını temenni ederiz. Tablo şu anda bu durumda ve Netenyahu'nun Trump ile yan yana yaptığı basın toplantısı gerçekten manidardır. Seçim kaybetmiş, geçici olarak işin başında bulunan bir kişi ile Trump'ın bir araya gelmesi ve orada da üç tane Arap ülkesinin büyükelçisinin bulunarak alkış tutması, maalesef zilletin bir ifadesidir."
Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasının sonunda, İdlib'deki saldırıyla ilgili, bugün 06.15 itibarıyla 46 rejim hedefine 122 fırtına, 100 havan mühimmatıyla atış yapıldığını, operasyonun kararlılıkla devam ettiğini sözlerine ekledi.