Erdoğan´ın konuşmasından satırbaşları:
Son dönemde krizlere çözüm vasıtası olarak diplomasinin ciddi anlamda erozyona uğradığını, uğratıldığını görüyoruz.
Nükleer enerjiden barışçıl amaçlarla faydalanılmasını sonuna kadar savunuyoruz. Her ülkenin buna hakkı olduğunu düşünüyoruz. Enerji ihtiyacını bu yoldan karşılamak isteyen ülkelerin hakkına da herkesin saygı göstermesi gerektiğine inanıyoruz.
Nasıl dünyanın 31 ülkesindeki 450 nükleer santral bizim için tehdit değilse, çok sıkı denetlendiği sürece başkalarınınki de tehdit oluşturmayacaktır. Ülkemiz ve bölgemiz için asıl tehdit nükleer silahlardır.
Tüm dünya nükleer silahlardan temizlenmeli. Ellerinde 15 bini aşkın nükleer başlıklı silah bulunduranlar şu anda dünyayı tehdit etmektedir.
Eğer adil davranacaksak, adil yaklaşım göstereceksek, o zaman nükleer silah sahibi olduğu bilinen ülkelerin, nükleer güç santrallerini tehdit olarak göstermesinin dünya kamuoyunda hiçbir inandırıcılığı yoktur.
Kudüs-ü Şerif üzerindeki haklarımızdan taviz vermemekte kararlıyız.
İlk kıblemizi, on yıllardır kan, gözyaşı ve işgalden beslenen bir devletin insafına asla terk etmeyeceğiz.
Kudüs üç semavi dinin mensupları için de barış, huzur ve eman yurdu olana kadar mücadelemizi sürdüreceğiz.
Türkiye olarak İran nükleer meselesi dahil, hal yoluna koyulmuş krizlerin yeniden köpürtülmesini kabul etmiyoruz.