Erdoğan´ın konuşmasından satırbaşları:
İbrahim arkadaşımız, bunlar ailece gerçekten teröre karşı mücadele veren yürekli bir aile. Burada esnafı dolaşırken, (İbrahim Bey´den bizzat dinledim), "bizim HDP´li olduğumuzu bilmiyor musunuz, buraya nasıl gelirsiniz" demişler. Sonra ağız dalaşı başlıyor ve saldırıyorlar.
Bu olayda da bunlara bizim mesafeli veyahut da bir müsamaha göstermek mümkün değil. Yani bizim için bu noktada bir insan ölümü neyse buna da böyle bakıyoruz. Sapanca´da yaşanan olay sonrası savcılık soruşturma başlattı. AK Parti olarak, Hayvanları Koruma Kanunu´nu biz çıkarttık. Meclis´in yoğunluğu nedeniyle gündeme getirilmeyen hayvan haklarıyla ilgili yeni yaptırımları ve düzenlemeleri içeren hükümet tasarısını da inşallah seçim sonrası dönemde süratle yürürlüğe sokacağız.
İbrahim arkadaşımız, bunlar ailece gerçekten teröre karşı mücadele veren yürekli bir aile. Burada esnafı dolaşırken, (İbrahim Bey´den bizzat dinledim), "bizim HDP´li olduğumuzu bilmiyor musunuz, buraya nasıl gelirsiniz" demişler. Sonra ağız dalaşı başlıyor ve saldırıyorlar. Özgürlük mücadelesi kendi ülkende, kendi kardeşlerine karşı verilmez. Ama bu PKK, kendilerine göre "özgürlük" mücadelesini ya dağlara kaçırarak, ya mağaralara sokmak suretiyle verir. Ya da öğretmenlerimizi, insanları kaçırarak verir. Böyle mi verilir özgürlük mücadelesi? Bizim silahımız oyumuzdur, bizim silahımız imanımızdır. Ama siz hala bu yola gelemediniz. 7 Haziran en önemli neticeydi, neticeyi aldınız. Ama şu an içeride olan kişi (Demirtaş) "dökülün sokağa" dedi. Ve 53 vatandaşımız öldürüldü mü, öldürüldü. Yasin Börü şehit edildi mi, edildi.
Kalkıp da, patronu olduğu bir dersanede öğretmenlerin sigortasını ödemediği için bir sıkıntı yaşanmışsa, bir defa bu halktan da o öğretmenlerden de özür dilemesi lazım.
Bay Kemal biliyor ki, Bay Muharrem seçilemeyecek. Ve koltuk noktasında bir kişiyi ekarte etmiş olacak.
Bay Muharrem de biliyor ki, seçilemesem de "ben bunun başına illa bela olacağım" diyor. Yani CHP içerisinde bu çekişme devam edecek. Bunların derdi seçim değil, koltuk davası. "Bu koltuğu kim kapar" gayreti içerisinde yürütüyorlar süreci.
Utanmadan sıkılmadan televizyona davet ediyor. Üzerimizden kalkıp reyting sağlayacak kendine. Biz seni muhatap alır mıyız?
HDP şimdi mağduriyeti oynuyorlar. Ama benim halkım bu oyunu yutmaz. "Daha çok demokrasi" dediğimiz zaman bundan ne anlıyoruz? Bir defa bu ülkede, hangi düşüncede olursa olsun, herkes bütün demokratik haklardan istifade edecektir. Asimilasyon, ret politikalarını kaldırdık. Biz milli birlik beraberlik, kardeşlik dedik, davet yaptık. Ama çukurlar kazıldı, tüneller kazıldı. Diyabakır´ın yıkılan saat kulesi, camiler... Şimdi buraları yeniden onardık. Artık Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi´nin önünde kızları kaçırılan anneleri göremezsin. Artık yok.
Özgürlük mücadelesi kendi ülkende, kendi kardeşlerine karşı verilmez. Ama bu PKK, kendilerine göre "özgürlük" mücadelesini ya dağlara kaçırarak, ya mağaralara sokmak suretiyle verir. Ya da öğretmenlerimizi, insanları kaçırarak verir.
Bu mudur özgürlük mücadelesi Eğer samimiyseniz, dürüstseniz öyle Hans´ı, George´u, bilmem neyi, arkana almak suretiyle gelip de özgürlük mücadelesi verme. Özgürlük mücadelesinin tek yeri var, sandık. Sandıkta özgürlük mücadelesini ver.
Böyle mi verilir özgürlük mücadelesi? Bizim silahımız oyumuzdur, bizim silahımız imanımızdır. Ama siz hala bu yola gelemediniz. 7 Haziran en önemli neticeydi, neticeyi aldınız. Ama şu an içeride olan kişi (Demirtaş) "dökülün sokağa" dedi. Ve 53 vatandaşımız öldürüldü mü, öldürüldü. Yasin Börü şehit edildi mi, edildi.
Şimdi mağduriyeti oynuyorlar. Ama benim halkım bu oyunu yutmaz.
"Daha çok demokrasi" dediğimiz zaman bundan ne anlıyoruz? Bir defa bu ülkede, hangi düşüncede olursa olsun, herkes bütün demokratik haklardan istifade edecektir. Asimilasyon, ret politikalarını kaldırdık. Biz milli birlik beraberlik, kardeşlik dedik, davet yaptık.
Ama çukurlar kazıldı, tüneller kazıldı. Diyabakır´ın yıkılan saat kulesi, camiler... Şimdi buraları yeniden onardık.
Artık Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi´nin önünde evlatları kaçırılan anneleri göremezsin. Artık yok.
Sizin terörle mücadele adına yaptığınız bir şey var mı? FETÖ´yü de bir cümleyle geçiştirmişler. Sizin terör diye bir sorununuz yok zaten.
Terörle mücadele eden Metin Temel Paşa´ya "apoletlerini sökerim" diyor. Geldiği gün hemen apolet sökecekmiş. O apoletleri sen mi taktın ki, sökeceksin. Sen ne zaman cumhurbaşkanlarının böyle bir şey yaptığını gördün. Ben dördüncü yılımdayım daha böyle bir adım atmadım. Ya bu insan, Cudi´de, Gabar´da operasyonları yürüten insan. Afrin´de bu işi yürüten o. Zeytin Dalı Operasyonu´nu yürüten komutan o. Senin bir defa nezaketen böyle bir şeyi söyleme hakkın yok. Bu, bizim kahraman askerimize büyük bir saygısızlıktır. Bürokratik oligarşiyi, biz şimdi bu yeni sistemle yeni dönemde kesinlikle yok edeceğiz.
Bakın ben "Kürt kardeşlerim" diyorum, "Kürtler" demiyorum. Çünkü bizim dinimiz ayette "inananlar kardeştir" diyor. Kürt kardeşlerim kendilerine başka bir devlet aramalarına, toprak aramalarına yok. AK Parti tüm Türkiye´nin partisi olmuştur.
2002´nin sonu... Göreve geldiğimizde Türkiye´de OHAL vardı. Bir 1 ayda OHAL´i kaldırdık.
Ama o zamanın OHAL´inde ne vardı? Bölgede tüm ticari hayat durmuştu. Kan gövdeyi götürüyordu. Biz o dönemden geçtik.
Ama bu dönemdeki OHAL´in amacı, FETÖ´nün Türkiye´yi soktuğu ortamdan ülkeyi kurtarmak. Şimdi herhangi bir olay kargaşa var mı, üniversitelerde bir olay duyuyor muyuz? Yok. Niye, OHAL var.
Terörle mücadeleyi asla sekteye uğratmamamız gerekir. Türkiye´nin en önemli sorunu bu çünkü. Bunu başaracağız. Bunu başardığımızda ekonomi de iyiye gider, eğitim de iyiye gider. OHAL´i biz burada kullanıyoruz. Vatandaşlarımızın özgürlüklerini kısıtlayan bir konumda değil ki.
Kalkıp da, patronu olduğu bir dersanede öğretmenlerin sigortasını ödemediği için bir sıkıntı yaşanmışsa, bir defa bu halktan da o öğretmenlerden de özür dilemesi lazım.
Fakir fukaraya, garip gurebaya dağıtmak en isabetlisi olur. Seçim de bir geçsin...
Münbiç, YGP/PYD´nin değildir. Münbiç yüzde 95 Araplarındır. Bu süreç Obama döneminde başladı. Obama´nın burada çok büyük haksızlıkları var. Yüz yüze de konuştuk. Ve bana söz verdi. "Burada ne YPG, ne PYD kalmayacak" dedi. Ama sözünde durmadı. Trump´la da konuştuk. Bunların Fırat´ın doğusuna yönelmesi ve buranın gerçek sahipleri olan Arapların geri gelmesi önemli. Münbiç yol haritasındaki başarıda (Dışişleri Bakanı) Pompeo´nın gayretleri oldu. Şimdi PYD/YPG Münbiç´ten çıkarılacak ve oranın gerçek sahipleri gelecek ve yerleşecekler.
Teröristleri toplantı halindeyken vurduk.