Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, kendisi hakkında "terör örgütü propagandası" ve "terör örgütüne yardım ve yataklık" gibi suçlamalarla savcılığa şikayet dilekçesi veren CHP İstanbul Milletvekili Mahmut Tanal hakkında "Cumhurbaşkanına hakaret" ve "iftira" suçlarından suç duyurusunda bulundu.
Erdoğan´ın avukatı Hüseyin Aydın´ın hazırladığı suç duyurusu dilekçesi, Ankara Cumhuriyet Başsavcılığına verildi.
Suç duyurusu dilekçesinde, Tanal´ın 7 Şubat´ta başsavcılığa Erdoğan hakkında, "terör örgütü propagandası", "terör örgütüne yardım ve yataklık", "suçu ve suçluyu övme", "suçluyu kayırma" ve "görevi kötüye kullanmak" suçlamasıyla şikayette bulunduğu belirtilerek, şikayet dilekçesinin, içeriği ve vardığı sonuç itibarıyla akıl, mantık ve vicdanla bağdaşmayan, gerçekle hiçbir ilişkisi bulunmayan, tamamen hakaret ve iftira kastıyla kaleme alınmış ve verilmiş olduğunun değerlendirilmesi gerektiği kaydedildi.
Bütün olarak değerlendirildiğinde Tanal´ın, Erdoğan´a yönelik mesnetsiz ve hukuka aykırı ithamlarla, hakaret kastıyla hareket ettiğinin açık olduğu bildirilen dilekçede, Tanal´ın, bahse konu eylemiyle şikayet hakkını istismar ettiği, hak arama özgürlüğünü kötüye kullanmak suretiyle atılı suçu işlediği anlatıldı.
"Şüpheli, hak arama özgürlüğünü istismar etmiştir"
Türk Ceza Kanunu´nun 2. bölümündeki "Adliyeye Karşı Suçlar" başlığı altında iftira, başkasına ait kimlik bilgilerinin kullanılması, suç üstlenme ve suç uydurma başta olmak üzere birçok düzenlemeye yer verildiğine işaret edilen dilekçede, bunların ancak dilekçe hakkı veya iddia ve savunma hakkının kullanılması suretiyle işlenebilen suçlar olduğu vurgulandı.
"Şüpheli, mezkur fiili ile iddia ve savunma sınırını aşmış, hak arama özgürlüğünü istismar etmiştir." ifadelerine yer verilen dilekçede, Tanal´ın dilekçesinde kullandığı söz ve beyanların iftira ve hakaret suçlarını oluşturduğunun sabit olduğu, eyleminin şikayet hakkının kullanılması kapsamında değerlendirilemeyeceği belirtildi ve bu mahiyetteki Yargıtay kararları örnek gösterildi.
Dilekçede, "Sonuç itibarıyla şüpheli, şikayet hakkını kötüye kullanmak suretiyle, mesnetsiz ve asılsız iddialarla Sayın Cumhurbaşkanımızın onur, şeref ve saygınlığını rencide etmiş olduğundan, şüpheli hakkında atılı suçlardan soruşturma yapılarak, kamu davası açılmasını talep etme gereği hasıl olmuştur." değerlendirmesinde bulunuldu.