Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi´nde Muhtarlarla Buluşma Toplantısında konuştu. Erdoğan, konuşmasında "Ey bize bühtanda bulunan zavallı senin ceddin neredeydi. Fahreddin Paşa´nın 2 yıl 7 ay süre ile müdafaa ettiği Medine´de yaptığı işler, direniş takdire şayandır. Paşa, mukaddes emanetleri 2 bin kişilik koruma gücü ile İstanbul´a göndermiştir. İşgalci güçlerin eline geçmesini, görkemli müzelerde sergi malzemesi haline dönüşmesini engellemiştir´ dedi.
Daha düne kadar ´muhtar bile olamaz´ manşetleri ile siyasi hayatımızın sona erdirdiğini ima edenler, muhtarlık kurumunu aşağılayanlar, bu buluşmamızın ardından da şunu gördüler ki muhtarlar böyle aşağılanacak kurumlar, kişiler değil. Muhtarlarımızı üzenler beni de üzerler, o zaman ben de onları üzerim. Arkasında milletin olmadığı devlet adamı ayakta kalamaz. Milletin tam desteğini almış devlet adamının ise önünde duracak hiçbir beşeri engel yoktur.
Ecdadımız 1000 yıl boyunca Kudüs´ü ve tüm İslam coğrafyasını korumuştu. 1. Dünya Savaşı bir kez daha yüzleşmemizin, Kurtuluş Savaşı ise önümüzde yeni bir dönem açışımızın adıdır. 1. Dünya Savaşı´nın üzerine hala yeteri kadar çalışılmamış pek çok destanı vardır. Bunlardan biri İngilizlerin Kut´ül Amare´de büyük hezimete uğratılmış olmasıdır. Bugünlerde birilerinin büyük bühtanı ile hatırladığımız bir başka destanımız da bizim Medine müdafaamızdır. Zalimlerin safında yer almayı maharet sananların Medine müdafaasını ve onun büyük kahramanı Fahreddin Paşa´yı hedef almaları boşuna değildir. Medine müdafaası İslam´ın ve onun büyük Peygamberinin, adının, sembollerinin nasıl korunması gerektiğini gösteren ibretlik bir hadisedir. Fahreddin Paşa, bugün Bulgaris´tan sınırları içinde yer alan Rusçuk´ta doğmuştur. İstanbul´a gelmiş, harp okulunu bitirdikten sonra orduya katılmıştır. Musul´da, Urfa´da Ermeni isyanlarının bastırılmasında görevler üstlenmiştir. 1916´da Medine´ye tayin edilen Fahreddin Paşa 1919´a kadar korunmasını üstlenmiştir.
Ey bize bühtanda bulunan zavallı senin ceddin neredeydi. Fahreddin Paşa´nın 2 yıl 7 ay süre ile müdafaa ettiği Medine´de yaptığı işler, direniş takdire şayandır. Utanmadan, sıkılmadan Erdoğan´ın ecdadının mukaddes emanetleri çıradan çalarak İstanbul´a getirdiklerini söyleyecek kadar hezayan içinde olan zavallılar, oradaki işgale gelenlerden onları korumaktır, şehit olmak adına. Paşa, mukaddes emanetleri 2 bin kişilik koruma gücü ile İstanbul´a göndermiştir. İşgalci güçlerin eline geçmesini, görkemli müzelerde sergi malzemesi haline dönüşmesini engellemiştir. Bu emanetler İstanbul Topkapı Müzesi´nde. Batıdaki o malum yerlerde akıbeti belli olmayan yerlere mi gitseydi. Çünkü bunların kafası batıcı da onun için bu saldırıyı başlattılar. Fahreddin Paşa tüm enerjisini Medine´nin korunmasına vermiştir. Fahreddin Paşa Medine´yi 2 yıl 7 ay savunmuştur.
Paşa askerleri ve şehit halkını toplayıp, "Ey insanlar malumunuz olsun ki kahraman askerlerim, bütün insanların sırtını dayadığı yer Medine´yi son damla kanına kadar müdafaaya memurdur. Allahü teala bizimle beraberdir." demiştir. Oraya yakın topraklarda bulunanlar utanmadan sıkılmadan, bühtanda bulunuyorlar. Sen Erdoğan´ı da tanımamışsın, Erdoğan´ın ceddini ise hiç tanımamışsın. Biz sizin ne tür garabetler içinde olduğunuzu gayet iyi biliyoruz. Ne tür yanlışlar içinde olduğunuzu gayet iyi biliyoruz. Bizim ecdadımız şartların zorlaştığı, ilacın, yiyeceğin kalmadığı dönemde Medine´yi büyük bir çekirge sürüsü basmıştı. Fahreddin Paşa, "Çekirgenin serçeden ne farkı var. Temizdir, tazedir" diyerek aylarca onları şehri basan çekirgelerle besliyor. Bu arada hem İstanbul hükümeti hem de çevresindekilerce teslim olması yönünde telkinler gelen Paşa teslim oluyor. Şehir günlerce yağmalanıyordu. Karışıklıklardan dolayı şehri terk eden Medine sakinlerinin evlerinin kapıları kırılıp talan ediliyor. Tarihimizin bu mümtaz şahsiyetine dil uzatanların bugün kimlerle, nerelerde, ne işler çevirdiğini biz gayet iyi biliyoruz. Yeri gelecek bunları da açıklayacağız. Fahreddin Paşa Medine´nin tek taşına el uzatmamış, adaletten uzaklaşmamış bir komutandır. Kutsal emanetler ticari meta haline dönüştürülmemiştir. Bugün de titizlikle korunmaya devam edilmektedir. Batıya giden o emanetler acaba ne durumda? Onları geri almak için çabanız, gayretiniz var mı? Yok. Kendi acziyetlerini, hatta ihanetlerini örtme amacı olduğu açıkça ortadadır.
Fahreddin Paşa´nın Peygamberimize o güzel yakarışını tekrarlamak istiyorum; "Senin için savaşanlarla sana karşı çıkanları görüyorsun. Allah´ın yardımını bize ulaştır."