Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, partisinin il başkanlığı toplantısında konuştu.
Erdoğan´ın konuşmasından satır başları şöyle:
"Bugün AK Parti´nin kapısından giren herkese bu yol sonuna kadar açıktır. Bu makamlar kimsenin tapulu malı değildir. "
"Bugün de bölgemizde ve dünyada tüm çalışmalarımızı toprak fıtratına uygun olarak yürütmenin gayreti içindeyiz. Ak Parti´nin siyaset ve insan mayası da işte budur. Maya sağlam olunca ortaya çıkan kadro da ahlaklı, kaliteli oldu. Birlikte inşa ettiğimiz bu parti önümüzdeki yarım asırda da ülkemize hizmet edecektir."
"Özellikle il ve ilçe başkanlarımıza bir hususu hatırlatmak istiyorum. Sizlerden hiç vakit kaybetmeden şehirlerinize döner dönmez 2001 yılından bu güne kadar partimizde görev alan her bir kardeşimize mutlaka ulaşmanızı istiyorum. Bu kardeşlerimizin gönüllerini almanızı, sıkıntılarına çözüm aramanızı, kendileriyle irtibatı asla kesmemenizi özellikle talep ediyorum. Ak Parti´ye gönül verenleri kucaklamak demek milletimizin yarısından fazlasını bu çemberin içine almak demektir. Geri kalan Kısıma ulaşmak çok daha kolay ve etkili olacaktır. Milletvekillerimizin seçim bölgelerindeki faaliyetlerini bu doğrultuda ilerletmeleri gerekiyor. Kalbine dokunmadığımız birey bizim değildir. Bu anlayışla vaktimizin büyük bir bölümünü bu hedefe ulaşmak için ayırmamız şarttır. AK Parti halka tepeden bakan, kendi çıkarından başka bir şey düşünmeyen siyasetçilerin yeri değildir. Ak sini düşünen varsa yanlış yerde olduğunu bilmelidir."
"Geçen bir ası boyunca sürekli yeni arayışların peşinde koştuk. 21. Asır yeniden yükselişimizin, dirilişimizin asrı olacaktır. Şayet bizler AK Parti kadroları olarak bu büyük şahlanışa öncülük edebilirsek ne mutlu bize. Bugüne kadar yaptıklarımızla Türkiye´yi her alanda kendi ayakları üzerinde duran, gerçek anlamda bağımsız bir ülke haline getirmeye çalıştık. Ak Parti teşkilatlarında görev alan bu heyecanı, bu kararlılığı görmek istiyorum. Rabbim ömür verdikçe kendim de bu yolda tüm gücümle yürümeye devam edeceğim. Hiç şüphe yok ki Allah doğruların yardımcısıdır. Kardeşlerim, seçimlerden 2 ay önce memleket işi gönül işi diyerek mahalli seçimlerde vaatlerimizi kamuoyuna ilan ettik. Gönül belediyeciliği ile AK Parti´nin yeni dönemde insan merkezli yürüteceği hizmetlerin temellerini içeren bu belge 11 başlıktan oluşuyordu. Şehirlerimizi kendi hikâyelerine göre geliştirme talebimizi milletimizle paylaştık. Çevreye saygılı şehirler ile belediye hizmetlerinde tabiattaki tüm varlıklarla uyum sözü verdik. Doğrudan insana dokunan hizmetleri yaygınlaştıracağımıza ahdettik."
"Milletimiz de bize itibar etti. Tam 755 belediyede AK Partili kadroları yönetime getirdi. Kurulduğu günden beri sözümüzün eri olduk. Muhalefet adaylarının yaptığı gibi seçimlerde atıp tutup da üstüne yatmadık, sözümüzü yutmadık. Bakın şu anda hemen inkâra başladılar. Birçok verdikleri söz şu anda vermemiş gibi konuşmaya başladılar. Sanki kasada ne var ne yok bilmiyormuş gibi konuşmaya başladılar. Daha durun bakalım önümüzde daha çok önemli süreç var. Ne yapacağınızı, ne yaptığınızı göreceğiz. AK Parti´nin belediye meclis üyeleri bulundukları her yerde denetim görevini en iyi şekilde yapacaklardır."
"Demokrasini gereği neyse AK Parti´nin parlamentoda da belediye meclislerinde de üyeler görevlerini milletin hayrına olacak şekilde devam edeceklerdir. Ne aldanan olacağız ne aldatan."
"Vatandaşlarımız dün sadece başını sokacak ev istiyordu bugün ise alt yapısıyla, parkıyla ve pek çok unsuruyla daha yüksek standartlarda yerleşim alanları talep ediyorlar. Bu AK Parti´nin kendisiyle yarıştığının ifadesidir. Evinde arabası bile olmayan benim halkım bugün bırakın bir arabayı birden fazla arabası var. Benim çiftçimin Anadolu´da dün traktörü yokken artık her yerde dün ortak kullanırken, kiralarken şimdi her evin bahçesinde traktör var. Bay Kemal´in işi sürekli yalan. Başka işi yok."
"Bunlar konuşuyor olabilir ama bizim söylediklerimizi yapma mecburiyetimiz var. Her ilçe başkanımızın bu ilkeleri yazıp masasının üzerinden eksik etmemesi gerekiyor. Bizde her belediye ve il başkanları toplantısında bu konunun takipçisi olacağız. Amacımız 2024 belediye başkanlığı seçimlerine kadar şehirlerimizde bu ilkeler doğrultusunda köklü bir değişimi gerçekleştirmiş olmaktır."
"Her toprağı şehit kanlarıyla sulanan bir ülkede yaşıyoruz. Milli bekamıza yönelik pek çok saldırıyı hamdolsun püskürttük. Suriye sahasındaki operasyonlarımızla, Afrin-Celabrus hattındaki çalışmalarımızla saldırıları bozduk. Kuzey Irak sınırlarımızda Pençe1-2 harekâtlarıyla ilk defa kalıcı çözümler buluyoruz. Bunu başarınca inşallah Kandil bir bir meselemiz kalmayacaktır.
"Eksik varsa ya da başarılı bir operasyonlar yerlerini de inlerinde etkisiz hale getirdik. PKK denen çıbanbaşını Kuzey Irak´tan atmadığımız sürece bu tür saldırılar ülkemizde devam edecektir. Amerika ile Suriye sınırlarımız boyunca yaklaşık 35 km derinliğinde ülkemiz kontrolünde güvenli bölge oluşturma görüşmelerimiz sürüyor. Rusya´dan satın aldığımız S-400 konusunda Amerika´nın aklıselimle hareket edeceğini umuyorum. Montaj ve eğitim safhalarının ardından Nisan 2020´de bu sistemleri aktif olarak kullanmaya başlayabileceğiz. F-35´ten dışlanmak başta olmak üzere tehditlerin hiçbiri bizi alıkoymayacağını bir kez daha ifade etmek isterim. Bu meselede Türkiye´ye daha fazla adaletsizlik yapılmamalıdır. Biz bağcıyı dövmek değil üzüm yemek peşindeyiz. Kendi hava savunma sistemlerimizi, harp alt yapımızı geliştirme konusundaki çalışmalarımızı hızlandırıyoruz. Türkiye gemisinde delik, Türkiye kalesinde gedik açtırmayacağız."
"Cumhur İttifakı´nın lokomotifliğini yaptığı büyük ve güçlü Türkiye hedefine doğru ilerliyoruz. Eksikliklerimiz ve hatalarımız olabilir ama hiç kimse samimiyetimizden şüphe edemez. Bugüne kadar elde ettiğimiz tüm başarıların gerisinde de işte bu anlayışla hareket etmemiz vardır. Önümüzdeki dönemde de eksikliklerimizi gidererek, hatalarımızı düzelterek devam edeceğiz."
"İdlib´de de istikrarı sağlamak mecburiyetindeyiz. ne rejimin ne Amerika ne de Avrupa´nın böyle bir derdi olmayabilir ama bizim böyle bir şeye acil ihtiyacımız var. Dışarıdan ciddi hiçbir destek almamasına rağmen tüm insanlığın vicdanını ve ahlakını kurtarmıştır. ´Bu kadar mülteciyi besliyorsunuz, aferin´ diyorlar. Diyorsunuz da siz de söz verdiğiniz parasal destekleri verin. Batı bu, ama biz Batı değiliz."
"Rusya ile her tür anlaşmamızı yaptık. Biz aldık, alıyoruz, ama siz yine de verecekseniz biz sizden de patriot alırız dedik. Hâlâ vermiyor, farklı farklı öneriler getiriyorsunuz. Kusura bakmayın. Bütün tedbirlerimizin ideal şekilde almak zorundayız. F35, vermiyor musunuz? Peki. Kusura bakmayın biz o konuda da tedbirlerimizi alırız, başka yerlere döneriz. Bu konuda da çalışmalarımızı ayrıca yaptık, yapıyoruz. Çünkü biz eli bağlı duramayız. Türkiye´de Bay Kemal ve dirsek teması olan adamları yok, Ak Parti var, Cumhur İttifakı var. Güçlü bir şekilde yolumuza devam ediyoruz."
"Kıbrıs´ta biz garantör ülkeyiz. Yunanistan garantör ülke, İngiltere de. Avrupa Birli adeta bir gözlemci ama hiçbir zaman da üzerine düşeni yapmamıştır. Burgenstock görüşmelerini unutmama. Kamuoyu araştırması ile ilgili oradan karar çıktığında da Kıbrıs´ta yapılan bu referandumda Türkler yüzde 67 evet dedi, karşı taraf da yüzde 75 hayır dedi. Hayır diyenleri aldılar, evet diyenleri almadılar. Hiçbir zaman sözlerimizi tutmadınız. Aynı şeyi maalesef F35 konusunda da sürdürüyorlar. Böyle bir adım atılırsa biz bir kabine devleti değiliz. Bir kabile hiç değiliz. Biz 2000 yıllık bir tarihe sahip bir TC devletiyiz. Dolaysıyla da savunma sanayiinde yüzde 70 imkana yerli ve milli olarak sahibiz. Bunu yeterli görüyor musunuz? Yüzde 100´e doğru ilerleyeceğiz."
"İsrail´in yanında kim yer alıyorsa herkes bilsin ki biz onun karşısındayız."
"Tam üyelik müzakerelerinde AB´nin verdiği sözleri açıkça çiğnediğini unutmadık. Mülteci meselesinde yükümlülüklerimiz yerine getirmesine rağmen karşı tarafın verdiği sözlerin üzerine yattığını biliyoruz. Bunun kesinlikle onlar tarafından gözden geçirilmesi ve yerine getirilmesi gerekir. Avrupa ülkelerinde giderek yükselen ırkçılık, Türk, İslam düşmanlığı bu yaşlı kıtanın geleceğini tehdit ediyor. Türkiye hâlâ Avrupa´nın en karşı dost adayıdır. Öyle de kalmak istiyoruz. Yeter ki Avrupalıların da aynı niyette olduğunu görelim. Bize bir adım gelene biz yüz adım gideriz."
"Günümüzde ekonomisi güçlü olmayan ülkelerin egemenlik haklarını kullanma imkanı daha da giderek zorlaşıyor. Bu yüzden sıkıntıların çözümü için var gücümüzle çalışıyoruz."
"Kredi derecelendirme kuruluşlarının bize karşı nasıl tavır takındıklarını hatırlayın. Bunların bir kıymeti yok onu da söyleyeyim. Bu kararlar siyasi, samimi değil. Aldılar da ne oldu. Biz yolumuza kararlı bir şekilde devam ediyoruz. SWAP piyasasına ilişkin bazı düzenlemeler gerçekleştirdik. Bir takım kötü amaçlı girişimlere karşı gerekli tedbirleri almış olduk. Bankalarda bulunan Türk lirasının yurt içinde kalması sağlandı. Önemli derecede işlem yurt içinde gerçekleşti böylece. Bu kararlılığımız devam ediyor."
"Uzun zamandır yüzde 24 oranındaki faizlerin ülkemiz için oldukça yüksek olduğunu savunuyorduk. Bundan ne kadar rahatsız olduğumu uzun yıllardır söyledim. Ama bunu maalesef o dönemlerindeki Merkez Bankası başkanlarına ulaştıramadık. Ne dediysek hep oyalama taktikleriyle ilerlediler. Dün MB faizlerde 425 bazlık bir düşüşe gitti. Peki ne oldu battık mı, bittik mi? Hayır piyasalar bu durumu gayet normal karşıladı. Zira olması gereken zaten buydu. Bu bile yeterli değil. Yıl sonuna kadar bunun kademeli şekilde devamı gerekir. Biz bu konularda nereye bakacağız? Dünyaya bakacağız."