Reklam Görüntülerine Tıklayarak Kitap Siparişi Verebilirsiniz

CUMARTESİ ANNELERİ EYLEMİ HAKKINDA DÜŞÜNDÜKLERİM

Av. Ömer Bozoğlu, 80’li yılların darbe ortamında kaybolan siyasi kimliğe sahip kişilerin yakınlarının 700 haftadır (23 yıl) devam eden “Cumartesi Anneleri” adıyla bilinen eylemlere dair görüşlerini belirtiyor.

CUMARTESİ ANNELERİ EYLEMİ HAKKINDA DÜŞÜNDÜKLERİM

CUMARTESİ ANNELERİ EYLEMİ HAKKINDA DÜŞÜNDÜKLERİM

Cumartesi annelerine Beyoğlu Kaymakamlığı Polis marifetiyle operasyon yaptırmış,

700 haftadır yani 23 yıldır süren bir oturma eylemi,

Bu anneler kim niye 700 haftadır oturuyorlar?

1980 sonrası genelde devlete muhalif, hatta bazıları terörist diyebileceğimiz kişilerin ortadan kaybolmaları ya da büyük bir ihtimalle derin devlet tarafından kaybedilmeleri sonucu onların ailelerinin bu kayıpları arama eylemi bu oturma eylemi,

Bu haliyle bu eylem halen devlete, düzene, iktidara karşı bir eylem gibi algılanmakta, zaman zaman bu tandanslı kişi ya da derneklerin desteği de olunca kamuoyunda bu şekilde algı pekişmektedir.

Epey zamandır medyaya yansımayınca doğrusu bu eylemi de kamuoyu unutmuştu ta ki  700. hafta ki eyleme yapılan operasyona kadar.

Ben de bu eylemi duyunca hatırladım ve iki şeye üzüldüm; bir halen bu insanların acılarına bir çözüm bulunmamış olmasına iki bu acıları umursamayıp polis marifetiyle dağıtılmalarına.

Biz insanız Ve Müslümanız;

Temel vasfımız merhametli olmamız, zalime karşı mazlumun yanında olmamız, öç almak ve zulmetmek için değil sadece zararı def etmek için Cihad ederiz. Hesabı İlahi adalete bırakırız. İnancımızın temeli barıştır, İslam Barış demektir.

Peygamber Efendimiz Mekke'yi feth edince, kendilerini yurtlarından süren, katleden, mallarını yağma eden Mekkelilerden öç almadı.

Cumartesi annelerinin zihniyeti bizleri yaşatmaz, zulmeder diye düşünsek  dahi biz yine de müslüman olarak kendi ilkelerimiz ile hareket etmemiz gerekir.

Bu kişilerin çoğu yakınlarını faili meçhul şekilde kaybetmiş acılı kişilerdir, yani mazlumlardır, yani yanlarında olmamız gereken kişilerdir, yani bizlerden birileridir.

Müslüman olmamız, mazlumun dinini, ırkını, devletini, soyunu-sopunu, zenginliğini-fakirliğini, vatanını-milletini sorgulamadan yanında yer almamızı gerektirir.

Müslüman olmamız insan olmamız demektir. Yunus Emre'nin diliyle "yaratılmışı severiz yaradandan ötürü".

AK Parti öncesi üçlü koalisyon döneminde Cumartesi Annelerine tepki gösteren MHP'li birine; "bunlara tepki göstermek yerine ilgili bakan yanına ilgili siyasileri de alarak gidip onları ziyaret etmeli dertlerini dinleyip çare bulmak üzere yargıyı ve devletin diğer ilgili kurumları harekete geçirip çözüm bulmalı, böylece onlara devletin insani yüzünü göstermiş olur hem de onları yasa dışı örgütlerin istismarından da kurumuş olur" dediğimde "senin kafan bulanmış terörist yardakçılarına merhamet olmaz" demişti de onu aşırı anlayışsızlıkla suçlamıştım.

Cumhuriyet kurulalı belli çeşitli zulümlere maruz kalan en yenisi de 28 Şubat zulümlerine maruz kalan bir kesimin iktidar olduğu Son 16 yılda, hala Cumartesi annelerinin dertlerine çözüm bulmayıp eyleme devam ediyor olmaları acıdır.

Bu yetmiyor gibi 700. hafta eyleminin polis tarafından dağıtılması yukarıda anlattığım MHP'li anlayışının bu operasyona hakim zihniyet olduğu kanaatini vermektedir. Bu tehlikeli bir durumdur iktidar bu anlayışa sürüklenemez, bu anlayışla yürüyemez.

Hemen Cumhurbaşkanı ve ilgili bakanlıklar olaya acilen dahil olmalı, ilgili kaymakam merkeze alınmalı. Cumartesi Anneleri ile toplanılan yerden gidilip birebir görüşülmeli, hepsinin şikayetleri - istekleri dinlenilmeli, olaya hukuksal olarak da el konulup yargıya taşınmalı, her bir kayıp için savcılıklarda dosyalar oluşturulup soruşturma başlatılmalı, çözüme ulaşılmaya çalışılmalıdır.

Devlet insanca yüzünü gösterip vatandaşlarının bu en haklı taleplerinin isteğini yerine getirmeli, bunu yaparken de onlardan bir minnet beklememeli, bunun devlet olmanın en tabii bir gereği olduğu bilinciyle hareket etmelidir.

Bu girişime vatanın bayrağın kutsallığı için kişilerin canının feda edilmesini ilke olarak savunan MHP'li anlayış dahi karşı çıkmayacaktır kanaatindeyim.

Aslolan insandır; vatan, bayrak, devlet insanın yaşaması, mutluluğu, huzuru için birer araçtır. İnsan malını-mülkünü, arazisini, devletini, bayrağını, vatanını savunur, uğrunda gerekirse Cihad eder ama eğer insan yoksa bunların hiçbirinin bir önemi kalmaz. Allah insanı "eşrefi mahlukat" olarak yaratmıştır, yukarıda sayılanların insana karşı bir üstünlüğü ve bir kutsallığı yoktur.

Bütün insanların bir daha bu ve benzeri acılar yaşamadan, bayramlarını gerçek mutluluklarla yaşaması dileğiyle...

26.08.2018 Av. Ömer Bozoğlu



Uyarı! Yapmış olduğunuz yorumlar incelendikten sonra onaylanacaktır onaylandıktan sonra gözükecektir


YAZARLAR

Resimlere Tıklayarak Kitap Satın Alabilirsiniz

HABERLER