Eğitimci yazar Süleyman Dilmen'in 'Irmak ve Burak Namazın Faydalarını Öğreniyor' alt başlıklı "Namaz Kılsak Ne mi Olur" adlı, çocuklara namazı öğreten ve sevdiren eser, Çıra Çocuk serisinde yayımlandı.
Toplam 176 sayfadan oluşan ve roman boydan biraz daha geniş ve uzun bir ebada sahip oluan bu kitap, çocukların anlayacağı sahih” bilgilerle birlikte yer yer, sayfalara serpiştirilmiş, özenle çizilmiş olup onuyu pekiştirmek adına bir birinden güzel resimleri de çocukların beğenisine sunuyor.
Önceden seöyler isek; kitabın son bölümünde, namaz ibadeti ile ilgili, anket şeklinde -galiba yetişkinleri de kapsıyor- 22 adet soru bulunmaktaır.
Bir de "Ekler" bölümünde, namazlarda okunacak olan sureleirn Türkçe mealleri le birlkte namaz ibadetini içeren bazı kavramlara da yer verilmiş; ör. Allahu Ekber, Essalamu Aleykûm ve Rahmetullah...
Eğitimci yazar Süleyman Dilmen'in 'Irmak ve Burak Namazın Faydalarını Öğreniyor' alt başlıklı "Namaz Kılsak Ne mi Olur" adlı, çocuklara namazı öğreten ve sevdiren eserin içeriğinde şu başlıklar bulunmaktadır;
Yaşasııın!
Namaz Kılsak Ne Mi Olur?
Kitap Sever Çocukların
Beğenileri Işığında Yazıldı!
Sıcacık aile ortamı hissi veren sayfalarda
Meryem İle Taha Bey, Irmak ve Burak’ın yüzlerce sorusuna öykü tadında cevaplar veriliyor.
Hz. Muhammed'in gözümün nuru dediği namaz için şu ana kadar yazılmış binlerce kitaptan farkı ne peki?
Bu kitabı bizce gerekli kılan;
Namazın bireysel, ailesel, toplumsal hatta evrensel tam 47 faydasını içeriyor olması!
Dilmen, eserini “Bu kitap çalışmamı, sıcacık yuvamızda cemaatle namaz kılma imkânı bulduğum kıymetli eşim Rukiye Hanım’a; En kıymetlilerim Nergis, Meryem ve Eyüp’e ithaf ediyorum” dedikten sonra ise “Bir tevhid eylemi olan namaz ile görüldüklerinde Allah’ı hatırlatanlardan olmalarını yüce Rabbim’en niyaz ediyorum.” duası ile kendi çocuklarından hareketle Müslümanların, en başta olmazsa olmaz bir olgu olarak öne çıkan tevhid eylemi ile birlikte namazlarıyla da İslam’ı, yaşadıkları süre içerisinde kendi şahıslarında temsil etmelerini,farkındalık açısından öne çıkarmaktadır.
Dilmen, bu eserinde, namazı hayatının şiarı haline getiren, getirmesi gereken ve onu, hiçbir spekülasyona ve istifhama gerek bırakmadan “dinin direği” mesabesinde gören bizlere ve dolayısıyla çocuklarımıza örneklik iççin “içimizden bir aile” edasıyla “Yıldız” ailesini prototip olarak seçmiş…
Bu aile ebeveyn olarak “Meryem hanın, Taha bey, çocuklar; Irmak ve Burak ile minik Nergis’ten oluşmaktadır.
Bu çocukları, kendi çocuklarımız, torunlarımız ve “geleceğimiz” olarak düşündüğümüze, hiçbir tembelliğe kapılmadan,üşenmeden; her daim, sabah, akşam namaz kılmalı, onu, hayatımızı anlamlı kılmak için ikame etmeli, hayatımızı onunla güzelleştirip, anlaşılır ve anlamlı kılmalı, onu alnımızın çatına vurmalıyız ki, onsuz bir günü, ömrü, hayatı düşünmemeliydik.
“Yazıklar olsun o namazı kılanlara ki onlar namazlarından habersiz olarak (okuduklarının anlamını düşünmezler) onlar gösteriş yaparlar. En ufak yardımı da engellerle” (Maun Suresi, 5, 6 ve 7. Ayetler)
Dilmen, kitaba yazdığı önsöz’de; Namaz Kılsak Ne mi Olur?” kitabı Güzel Ülkemizin birçok köşesindeki Kitap Seven Çocukların Beğenileri Işığında Yazıldı! Çocuğun midesini doyurmak kadar ruhunu da doyurmanın endişesini duyan, onu imanı kuvvetli, ameli Salih bir inanan olarak yetiştirmek isteyen anne babaların yüzleştiği en zor mesele çocuğa namazı öğretmektir. Kitap, namazı çocuklarımıza sevdirmenin onlarca yolunu göstermesi bakımından önemsenmelidir.” İfadeleriyle, mes’eleyi tüm çıplaklığıyla gözler önüne sermektedir.
Geçmişte e vaki olduğu üzere, çoğu cehaletten sadır olan, Müslüman nesillerin önemli bir kısmının, bihakkın uygulandığı takdirde, şahıs ve toplum açısından olumlu semeresinin görüleceği kabul gören, başta namaz ibadeti ile ilgili ihmalkârlık, yer ter, ebeveynin, özellikle e annelerin “çocuğum daha küçük, ona kıyamam, sabahın erken vaktinde onu şirin uykusundan uyandıramam” türü yanlış algılar, çocuğun gelişimine, faydadan çok zarar vermekte ve bir neslin ibadetsiz, namazsız, niyazsız, ve dahi Rabbine yönelik duasız” bir şekilde dünya hayatında yol almasına sebep olmakta, faturası ise “Allah muhafaza” hep ağır ve yıkıcı olmakta; bu yıkıcılık, kişinin sözde iyi niyetine rağmen sürüp gitmektedir.
Biz, bu yanlışa düşmeden, onlara yönelik aşırı “korumacı” tavırlar takınmadan Rasulullah’ın(s) şu hadis’ine kulak verelim. O(s) şöyle burmaktadır: “Çocuk sağını solundan ayırmasını bildiğinde, ona namazı emredin.” (Ebu Davud, Salat 26, 437)
Dilmen, eserinde birkaç başlık içre ve o başlıklara bağlı onlarca madde ile namaz konusunu işlemektedir. Bu ana başlıkla; 1-Namazın bireysel faydaları, 2-Namazın ailesel faydaları, 3-Namazın toplumsal faydaları ile 4. Başlıkta da “Namazın evrensel faydaları”nı, yukarıda da belirttiğimiz üzere onlarca “ara ve açıklayıcı” madde ile işi vüzuha kavuşturmaktadır.
“Davut Rükû enlerle yere kapandı ve gönülden Allah’a yöneldi”(Sa’d Suresi, 34. Ayet) dahi, bir peygamberin şahsında namazın bireysel faydasına işaret ederdi.
Keza “Ey İman Edenler! Kendinizi ve Ailenizi Yakıtı İnsanlar ve Taşlar Olan Ateşten koruyun.”( Tahrim Suresi, 6. Ayet) ayeti de, hiç şüphesiz, kişiyi hem bireysel ve hem de aile efradı ile birlikte bir uyarı olarak okunmaya ve anlamaya işaret etmektedir.
Elbette, yaptığımız tüm ibadetlerden fayda umalım, ama ondan önce başta tevhid ehli olmakla birlikte; sair ibadetleri ıskalamadan biteviye yapmak,onları yerine getirmek, ikame” etmek, beklenen, umulan faydadan da ziyade bizi yoktan var den ve bizlere türlü nimetler veren ve en büyük ikramı da bizleri “Müslüman” ismiyle taltif eden Rabbimize karşı kulluk vazifesi idi, sonuçta…
Başta da sorduk, şimdi de soralım; “Namaz Kılsak Ne Mi Olur?” Evet sadece, çocuklarımıza yönelik bir soru değil, bu soru! Ya kime? Hepimize!
Hani Allah© buyuruyordu ya; Sizler kitabı okuduğunuz halde insanlara iyiliği enredip kendinizi unutuyor musunuz? Aklınızı kullanmıyor usunuz?”(Bakara Suresi, 44. Ayet)
Evet, iyiliği emretmek gibi,namaz konusunda da, başkalarına; özellikle de çocuklarımızla birlikte kendimize de onu,bir emir addedip kendimize bir iyilikte bulunalım, eğil mi?
Öyle ise, haydi, anneler, babalar, yetişkinler ve de çocuklar namaza; önümüz kıble olun, Kabe’ye yönelelim,yani o kutlu mekâna…
Allahu ekber!
