CNN, isim vermeden "yabancı bir istihbarat yetkilisi" kaynağıyla verdiği haberinde, Türkiye´nin, Cemal Kaşıkçı´nın bir haftadan daha uzun bir süre önce Suudi Arabistan´ın İstanbul Başkonsolosluğunda öldürüldüğüne dair elinde "şok edici" ses ve görüntüler olduğunu ileri sürdü.
Haberde, "Kaynağımıza, Batılı bir istihbarat ajansı tarafından aktarılan kanıtlar, konsolosluğun içinde darp ve mücadele olduğunu gösteriyor. Kaynak, Kaşıkçı´nın öldüğü ana dair kanıtlar da olduğunu söyledi. Kaynak, söz konusu yabancı istihbarat ajansının, Türk yetkililerle görüşmelerinde elde ettiği delilleri ´şok edici ve iğrenç´ olarak tanımladığını da aktardı." ifadelerine yer verildi.
"ABD- Suudi Arabistan ilişkileri yerle bir olur"
Güney Carolina Senatörü Cumhuriyetçi Linsdey Graham da Fox televizyonundaki "America´s Newsroom" programına, Kaşıkçı konusunda önemli açıklamalarda bulundu.
Graham, bu konu hakkında her gün yeni delillerin ortaya konulduğunu belirterek, "(Cemal Kaşıkçı) Suudi Arabistan hükümetinin direktifi ile kaçırılıp öldürüldüğü doğruysa, ABD ve Suudi Arabistan arasındaki ilişkiler yerle bir olur." dedi.
"Prens Selman´ın uluslararası arenada meşru bir lider olması imkansızlaşır"
Daha önce ABD-Suudi Arabistan ilişkileri doğrultusunda birçok kez Suudi Arabistan´da bulunduğunu aktaran Graham, "(Kaşıkçı´nın Suudi Arabistan tarafından öldürülmesi ihtimali) Bu bize ve değerlerimize karşı bir saldırı olur. Suudi Arabistan rejimini cezalandırmak için elimden geleni yapacağım. Bu olay ilişkilerimize tam anlamıyla saygısızlık olur." ifadesini kullandı.
Graham, ABD´nin Suudi Arabistan´a silah satışını durdurup durdurmayacağına dair bir soru üzerine, "Benim bakış açımdan artık herşey masada. Eğer Suudi Arabistan Veliaht Prensi Muhammed bin Selman, bir şekilde bu olaya karışmışsa, uluslararası arenada meşru bir lider olması imkansızlaşır." değerlendirmesinde bulundu.
Washington Post´un iddiaları
ABD´nin önemli gazetelerinden Washington Post, adı açıklanmayan bazı Amerikalı ve Türk yetkililere dayandırılan haberde, Türk Hükümetinin, Kaşıkçı´nın İstanbul´daki Suudi Arabistan Başkonsolosluğunda öldürüldüğünü kanıtlayan ses ve görüntü kayıtlarına sahip olduğunu Amerikan tarafına ilettiğini öne sürmüştü.
Aynı yetkililerin ifadelerine göre olayla ilgili ses kaydının, Kaşıkçı´nın ölümünden Suudi güvenlik timinin sorumlu olduğunu ikna edici bir şekilde ortaya koyduğu belirtilmişti.
Washington Post, başka bir haberinde de ABD istihbaratının yaptığı bir dinlemede, Suudi Arabistan Veliaht Prensi Muhammed bin Selman´ın, Kaşıkçı´nın bazı vaatlerle Suudi Arabistan´a dönmesinin sağlanması, daha sonra da tutuklanmasını emrettiğini ileri sürmüştü.
Suudi reformistler için önemli bir platform olan Al Watan gazetesine katkı veren ve Batı medyasında Ortadoğu ile ilgili haberleriyle tanınan Kaşıkçı´dan, 2 Ekim´de resmi işlemler için Suudi Arabistan´ın İstanbul Başkonsolosluğuna girdikten sonra haber alınamamıştı.
Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın, Kaşıkçı´nın kaybolması soruşturmasına ilişkin dün AA muhabirine yaptığı açıklamada, "Türkiye ve Suudi Arabistan arasındaki işbirliği çerçevesinde ve Suudi Arabistan´ın teklifi üzerine, Suudlu gazeteci Cemal Kaşıkçı hadisesinin bütün yönleriyle aydınlatılması amacıyla ortak çalışma grubu kurulması kararlaştırılmıştır." ifadelerini kullanmıştı.
ABD Başkanı Donald Trump ise konuya ilişkin son açıklamasında Kaşıkçı´nın akıbeti ile ilgili duyduğu haberlerden hiç hoşnut olmadığını, konuyu sonuna kadar araştıracaklarını ancak bu olay dolayısıyla Suudi Arabistan´la ABD´nin yaptığı silah anlaşmalarını durdurmayı düşünmediğini belirtmişti.