Bunca arkadaşımızın yani yaşlıların çocukaları, gençlerin nişanları ve düğünleri oldu, hiçbirini haberleştidiğimizi hatırlamıyorum. Zehra kızımız yayın grubumuzdan "Çıra Genç Yayınları"na emek vermiş aileden biri olarak kabul ettiğimizden haberleştirmek istedik.
Zehra Karakoç ve Halit Levent´in hem kendilerinin hem de yakınlarının yani anne-baba ve kardeşlerin bu mutlu anlarını biz bu törene katılarak paylaştığımız gibi bizi (Haber Duruş) takip eden kardeşlerimizle de paylaşmak istedik.
Bu nişan törenini farklı kılan neydi, ben Zehra´yı yaşadığı bir olay vesilesile tanıdım. Zehra kızımız ve tüm ailenin dirençleri ve metanetleri beni çok dugulandırdı ve aynı zamanda gençlerimize olan güvenimi ziyadesiyle de artırdı.
Bu son dönemde ülkemizin yaşadığı menfur olaydan haksız yere etkilenen kardeşlerimize hep şunları söylemişimdir. İmtihan dünyasında yaşıyoruz. İmtihanımız bizzat şahıslarımızın sözlerinden veya fillerinden olacak diye bir şey yok, bir başkasının söz ve filleri bir bakmışsınki gelmiş seni bulmuş, tıpkı trafikten siz dosdoğru yolunuza giderken bir anda bir başkasının hatasından kaynaklanan sebeplerden çok acı olayları yaşadığımız gibi...
Konumuz bir nişan merasimi ve kahramanımız Zehra olunca aklıma takılan konuları da hatırlamış oldum ve bu birkaç yıllık süreçte Zehra kızımızın hüzünlü anlarına da şahitlik ettiğim gibi sevinçli anına da şahitlik etmiş oldum.
Bir şahit olarak mutlulukların ve hüzünlerin ikiz kardeşler gibi bir birlerine ne kadar benzediklerini nasıl da bir birlerinden ayrılamadıklarını gördük.
Yine bu törene anlam katan Ramazan Kayan hocamızın Zehra´nın muhterem babası Haşim kareşimizin düğününe bizzat katılarak düğünün konuşmacısı olduğunu hatırlatması zamanın nasıl geçtiğini ve bizim kuşağın da hızla yaşlılığa yol aldığını gösteriyordu.
Ramazan Hocanın harılattığı bir durum daha vardıki takriben 3 hafta sonrası kendinin büyük oğlu Yasin´nin düğününe davet etmesidir. Bir başkasının yani akraba ve yakın arkadaşlarımızın düğününe hep katılmış biri olarak Ramazan Hoca nasıl bir duygu yaşıyor doğrusu merak ettiğim bir konuydu.
Üç çocuk yetiştirmiş bir baba olarak henüz bu duygu ve heycanı yaşamak bize nasip olmadı, Rabbimden onlar için ne hayırlıysa dua ediyoruz. Her şeyin bir vakti ve saati olduğuna inanan biri olarak sabırla o saati ve vakti bekliyoruz. Hüküm Allah´ındır o ne demişse muhakka ki o olacaktır.
Tekrar nikahdaki iklime dönersek, Türkiye gibi halkı mozeik olan bir ülkenin çimentosu evliliklerdir. Diyarbekirliyle Malatyalıyı, Rizeliyle Hakkariliyi bir araya getiren ve onları bir aile eden, bize bu nimeti bağışlayan Rabbimize hamt olsun.
Tören biterken her iki ailenin de mutluluğu biz davetlileri ziyadesiyle sevindirdi. Evlilik yolundan ilk adımı atmış olan bu iki yavrumuza mutluluklar diliyor, yolculuğun bu aşamasının ne kadar çetin olduğunu da hatırlatmak istiyoruz. Bu hayırlı buluşmayı Rabbim tamamına erdirsin ve o mutlu anı yaşamayı da bizlere de göstersin. İnşallah. Selam ve dua ile...
