Zalim Çin yönetimi, Çırağan Sarayı’nda düzenlediği resepsiyonda dağıttığı bir broşürde dinimize ve milli değerlerimize açıkça hakaret etti. İsa Yusuf Alptekin Vakfı Başkanı ve İstanbul Üniversitesi Türkiyat Araştırmaları Enstitüsü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Ömer Kul, Çin Halk Cumhuriyeti’nin Ankara Büyükelçiliği’nin Çırağan Sarayı’nda düzenlediği etkinlikte dağıttığı broşürdeki hadsiz ve skandal ifadeleri eleştirdi.
Çin Halk Cumhuriyeti’nin kuruluş yıldönümü vesilesiyle İstanbul’daki Çırağan Sarayı’nda organize edilen bir resepsiyonda dağıtılan broşürde yüce dinimiz İslamiyet hedef alınırken Uygur Türkleri hakkında skandal ifadeler kullanıldı. İsa Yusuf Alptekin Vakfı Başkanı Doç. Dr. Ömer Kul, Çin’in skandal broşürüne, “Bu olsa olsa Müslüman mahallesinde salyangoz satmaktır, bu ne cüret?” sözleriyle tepki gösterdi.
Çin’in Ankara Büyükelçiliği tarafından hazırlanıp resepsiyona katılan davetlilere dağıtılan “Terörizm ve Aşırılıkla Mücadele ve Xinjiang’da İnsan Haklarının Korunması” başlıklı broşürde, açıkça değerlerimize hakaret edildi. Doğu Türkistan’ın Çin’in ayrılmaz bir parçası olduğu, Uygurların da Türk kökenli olmadığı gibi safsatalarla dolu olan broşürde tarihi gerçekler çarpıtıldı.
Broşürde Çin toplumunun bir parçası olarak nitelenen Uygurların tarihte Türklerin baskısına uğradığı, İslam dininin Uygurlara ilk Türk İslam devleti olan Karahanlılar tarafından dayatıldığı gibi iftiralara yer veriliyor. Ayrıca Çin zulmüne karşı sürdürülen Doğu Türkistan milli davası da sık sık ‘aşırı dincilik’ ve ‘terör’ yaftalamalarıyla hakir gösterilmeye çalışılıyor. Çin, yıllardır sürdürdüğü buna benzer çirkin algı operasyonlarıyla Doğu Türkistan’daki sömürge ve zulüm faaliyetlerini, dünya kamuoyuna unutturmaya çalışıyor.
Çin’in ahlaksız hamlesini gündeme taşıyan İsa Yusuf Alptekin Vakfı Başkanı Doç. Dr. Ömer Kul, davete katılan tanınmış isimlerin bu çirkin broşüre karşı tepkisiz kalmasını eleştirdi. Kul, “Çin’in Ankara Büyükelçiliği, Çırağan Sarayı’nda verdiği bir resepsiyonda aralarında milletvekilleri, üst düzey bürokratlar, sivil toplum kuruluşu temsilcileri, gazeteci ve akademisyenlerin de olduğu davetlilere, 42 sayfalık bir broşür dağıttı. Bu broşürü davetlilerin herhangi birinin okuduğunu düşünmüyorum çünkü okunmuş olsa baştan sona İslam dinini aşağılama ve Türklüğü yok sayma üzerine bina edilen bu propaganda broşürüne en azından tarih bilgisi olanlar itiraz eder, aralarından biri “bu olsa olsa Müslüman mahallesinde salyangoz satmaktır, bu ne cüret” derdi. Çin’in algı oluşturma ve propaganda konularında ne kadar mahir olduklarını bilmeyenlere tavsiyemiz Çin Komünist Partisi zihniyeti sizi suya götürür susuz getirir, demedi demeyin. Yarın çok geç olmadan uyanalım, uyanık olalım, titreyelim ve kendimize gelelim” ifadelerini kullandı.