Çin yönetimi, dev nüfusunu kontrol ve denetim altında tutmak için dronelardan sosyal medyaya, yüz tanıma sisteminden veri madenciliğine kadar birçok yöntem kullanarak vatandaşlarını teknolojinin "yakın markajı"altına alıyor.
Kamuya açık alanlara yerleştirilen yüz tanıma sistemleriyle aranan zanlılar, dakikalar içinde tespit edilerek güvenlik güçleri tarafından yakalanıyor. Ülkede gerçek kimlik bilgileriyle kayıt zorunluluğu olan sosyal medya hesaplarından yapılan paylaşımlar, kişilerin bilgi ve rızası olmadan mahkemelerde delil olarak kullanılıyor.
AA muhabiri, 2020´den itibaren "sosyal güven" başlığı altında "vatandaşlarını puanlamaya" hazırlanan Pekin yönetiminin 1,4 milyarlık nüfusuyla dünyanın en kalabalık ülkesindeki halkı izlemek ve kontrol altında tutmak için kullandığı başlıca yöntemleri derledi.
Ünlü yazar George Orwell´in "1984" romanındaki "Büyük Birader" benzeri şekilde "gözüm sürekli üzerinde" mesajı veren sistemler, gerçek kimlikle sosyal ağlara katılım, arka kapılarla uygulamaları izleme, yüz tanıma, robot kuşlarla takip ve tarassut ile çevrimiçi ödeme metotlarıyla devletin vatandaşları üzerindeki sürekli denetimini sağlıyor.
"Robot kuşlar"
Resmi medyada yer alan haberlere göre, Çin´de yerleşimin nispeten seyrek olduğu en az beş eyalette halkı izlemek için "kuş görünümlü" dronelar kullanılıyor.
Ülkede 30´dan fazla kamu kurumunun kullandığı "robot kuşlar", gerçek güvercin hareketlerinin yüzde 90´ını kopyalayacak şekildeki tasarımıyla bir kuş sürüsüyle uyumlu şekilde gökyüzünde manevra yapabiliyor.
Yüz tanıma teknolojisi
Çin, yüzde 90 doğruluk payıyla saniyede 1 milyar 300 milyon kimlik bilgisi ve biyometrik fotoğraf veri tabanına eşleştirilebilen bir yüz tanıma sistemi geliştiriyor.
Sistem, kamu yönetimi ve aranan şüphelilerin izlenmesi gibi güvenlik ve devlet amaçları için kullanılacak.
Yüz tanıma teknolojisi, halihazırda Çin´de kısmen kullanılıyor. Pekin Üniversitesi başta olmak üzere çok sayıda eğitim kurumu, öğrenci ve personelinin "güvenliği" için giriş kapılarına yerleştirdiği yüz tanıma teknolojisinden faydalanıyor.
Sosyal medya
Çin´de yaklaşık 1 milyar aktif kullanıcı sayısına sahip sosyal medya platformu WeChat, Çin Komünist Partisi (ÇKP) tarafından yönetilen ülkedeki yetkililerin teknolojiyi sosyal denetim aracı olarak kullanabilmesine de fırsat veriyor.
Facebook, Youtube, WhatsApp, Instagram ve Twitter gibi ABD menşeli sosyal medya araçlarına erişimin yasak ya da sınırlı olduğu Çin´de bu uygulama, mesajlaşmadan, sosyal ağlara, oyunlardan çevrimiçi ödeme yöntemlerinin özelliklerine kadar birçok özelliği tek veri tabanında birleştiriyor.
Ancak WeChat´i kullanabilmek için kişisel bilgilerin, gerekli durumlarda ülkedeki güvenlik birimleriyle kullanıcının "izni ve bilgisi dışında" paylaşılabileceği yönündeki gizlilik sözleşmesine onay mecburiyeti bulunuyor.
Dev kamera ağı
Çin´de yaklaşık 200 milyon kamera kişilerin her adımını izlemek için 24 saat kesintisiz gözlem yapıyor. Bu sayının gelecek yıla kadar iki katına çıkması bekleniyor.
Hangcou kentindeki bir ortaokulda sınıfta ders gören öğrenci ve öğretmenlerin, veliler ve okuldaki idari kadrolar tarafından sürekli denetlenebilecek bir kamera sistemiyle çevrimiçi olarak izlenebildiği bir pilot proje yürütülüyor.
Diğer yandan kırmızı ışıkta geçmek, sigara içilmeyen bölgelerde yapılan yasak ihlalleri gibi "istenmeyen davranışlar" da bu dev video izleme ağı sayesinde Çinli yetkililer tarafından tespit ediliyor.
İhbar platformu
Pekin yönetimi, vatandaşlarını izlerken teknolojinin sağladığı imkanların yanı sıra insan faktöründen yararlanıyor.
Çin Kamu Güvenliği Bakanlığının açtığı "ihbar platformu" adlı internet sitesinden vatandaşlara, çevrelerinde "sosyalist sistemi yıkmak" ve "ulusal güvenliğe zarar vermek" şüphesi gördüğü yerli veya yabancıları ihbar etmeleri çağrısı yapılıyor.
Bu internet sitesinde, ihbar yoluyla istihbarat bilgisi temin eden kişilerin mükafatlandırılacağı belirtiliyor ancak ödüllerin detayına ilişkin bilgi paylaşılmıyor.
Gümrük kapıları
Yüz tanıma teknolojisi, serbest ticaret bölgesi Hong Kong ile Şıncın kenti arasındaki sınır kontrol noktasında kullanılıyor.
Hong Kong´dan vergisiz ürünler satın alarak Ana Kara Çin´de satmak için çoklu giriş vizesi politikasından yararlanmaya çalışan kişilere karşı kullanılan sistem, yolcuların yüzlerini ve seyahat bilgilerini içeren bir veri tabanına başvuruyor.
Bu teknoloji, gümrük kapısından geçen kişinin "kaçakçı" olduğundan şüphe etmesi durumunda görevlileri uyarıyor.
Diğer yandan Pekin´de bu yıl açılması planlanan 12 milyar dolar yatırımla yapılan yeni havalimanının bu teknolojiyi, güvenlik ve vize çalışmalarında kullanması bekleniyor.
Yolcuların yüzlerini ulusal kimlik veri tabanlarıyla eşleştirerek bilgilerini doğrulayacak yapay zeka destekli yüz tanıma araçları, bagaj takibi ve güvenlik riski analizleriyle havaalanı yetkililerine yardımcı olacak.
"Veri madenciliği"
Çin´de sosyal denetim alanında seçilen yollar arasında "beyinden veri madenciliği" formülü, en ilginç yöntemlerden biri olarak dikkati çekiyor.
Hong Kong merkezli "South China Morning Post" gazetesinin haberine göre, Hangcou kentindeki Congcıng Elektrik adlı bir şirket, işçilerin beyin dalgalarını izlemek için onlara özel cihazların bulunduğu başlıklar takıyor. Şirket, beyin dalgalarını ölçen cihaz yardımıyla bu işçilerin performanslarını artırmaları için veri elde ediyor.
Bu teknoloji, aynı kentte bulunan State Grid adlı devlet elektrik şirketinde de kullanılırken, şirketin bu cihazı kullanmaya başladığı 2014´den bu yana üretim gelirini 2 milyar yüen (yaklaşık 315 milyon ABD doları) yükselttiği savunuluyor.
Güvenlik kasklarında veya şapkalarda gizlenmiş hafif ve kablosuz sensörler, kullanıcının beyin dalgalarını sürekli izliyor, elde ettiği verileri depresyon, endişe veya öfke gibi duygusal durumları analiz etmesi için yapay zeka algoritmalarını kullanan merkezi bir bilgisayara aktarıyor.