Tarih: 05.03.2023 12:07

Çin fragmanları!

Facebook Twitter Linked-in

Önceki yazımda Amerikan kara suları üzerinde düşürülen “Çin Balonu”nun ABD ve Çin arasındaki “Büyük güç rekabeti” bağlamında veya “Yeni Soğuk Savaş” kapsamında yorumlanması gerektiğine dikkat çekmiştim. ABD’deki iki partili “Anti-Çin Partisi”nin “Acilciler” kanadıysa bu vakayı ‘Çin Korkusu’nu derinleştirmek için bir araç olarak kullanıyor. Washington’da bu balonun “Casus Balon” olduğu konusunda “iki partili” bir görüş birliği var.

Çin, jandarmalığını ABD’nin yaptığı küresel ekonomik sistemin içinde yükselen bir güç. Eski Soğuk Savaş’taki eski düşman “Sovyetler Birliği”yse bu sistemin dışında kalmıştı. ABD ve Çin ekonomilerinin iç içe geçmiş olması “Anti-Çin Partisi”nin çözmesi gereken yaman bir çelişki. Çin’in Avrupa ekonomileriyle sıkı biçimde bağıntılı olmasıysa bu çelişkiyi daha derinleştiriyor.

ABD hem “Asya ana karası”nda, hem “Pasifik okyanusu’nda Çin’in nüfuz alanını kısıtlamak istiyor. Dolayısıyla ABD bölgedeki birçok ülkenin Çin ile yaşadığı ihtilafların derinleşmesi için çalışıyor. Avustralya ve Japonya’nın askerî harcamalarını artırmaları bu bağlamda önem kazanıyor. Savaş karşıtı bir Anayasa’ya sahip olan Japonya’nın yeni güvenlik stratejisinin askerî politikasına benzeri görülmemiş bir değişiklik getirdiğiyse bilhassa dikkat çekiyor.

“Ukrayna Savaşı”nı Çin’le bağlantılandırmak ise Avrupa’nın ABD’nin Çin politikasıyla uyumlu hale getirilmesini amaçlıyor. ABD Dış İşleri Bakanı Antony Blinken “Münih Güvenlik Konferansı “ vesilesiyle bulunduğu Münih’te “CBS News” kanalına verdiği röportajda Çinli şirketlerin Ukrayna’daki Rus askerlerine “ölümcül olmayan maddi yardım”da bulunduklarını ileri sürmüştü. Blinken ayrıca “Şu anda sahip olduğumuz endişe, onların ölümcül destek sağlamayı düşündüklerine dair elimizdeki bilgilere dayanıyor” demişti. ABD, özel güvenlik şirketi “Wagner”e uydu görüntüleri sağladığı iddiasıyla Çin’li bir şirkete yaptırım getirmişti.

ABD’nin Ukrayna’ya verdiği silahların nitelikleriyse giderek yükseliyor. Sanki ABD, Rusya’yı Çin’den askerî yardım almaya yöneltmek istiyor. Temkinli davranan Çin ise bu tuzağa düşmek istemiyor. ABD bir taraftan Çin ve Rusya arasında- neredeyse ittifaka dek düşen- ‘sınırsız dostluk” ilişkisini bozmak, diğer taraftan ise Rusya’ya askerî yardım yapması durumunda Çin’i Avrupa’yla karşı karşıya getirmek gibi çift taraflı bir strateji izliyor gibi görünüyor.

Tayvan’ın silahlandırılmasıysa ABD’nin “Hint-Pasifik politikası”nın ana unsurunu teşkil ediyor. ABD Dış İşleri Bakanlığı Tayvan’a F-16’larda kullanılan 619 milyon dolarlık füze satışı için onay verdi. ABD daha önce Tayvan’a 6.5 milyar dolarlık bir silah satış paketi açıklamıştı

İstikbalde ABD ve Çin arasında bir sıcak çatışma çıkacaksa, kuşkusuz bu “Tayvan” sebebiyle patlak verecektir. Amerika’daki “Anti-Çin Partisi”nin “Acilciler” kanadıysa sanki savaş hemen çıkacakmış gibi ABD’nin hızlıca hazırlanması için bastırıyorlar. Tabii ki “Acilciler” ileri askerî teknolojiye ve diğer askerî harcamalara daha fazla para ayrılması gerektiğini savunuyorlar.

Amerikan askerî cenahından da Çin’in birkaç yıl içinde Tayvan’ı işgal edeceğine ilişkin notlar, açıklamalar geliyor. ABD Kara Kuvvetleri Sekreteri Christine Wormuth Şubat ayı sonlarında “Amerikan Girişim Enstitüsü”nde konuşmuştu. Wormuth Çin’in Tayvan’ı istilasının yakın zamanda gerçekleşeceğini düşünmediğini belirterek, “ancak savaşmaya ve bu savaşı kazanmaya hazır olmamız gerekiyor” demişti. Wormuth, ABD’nin Hint-Pasifik’te askerî caydırıcılığını artırması gerektiğini bir kampanyayı andırır biçimde detaylandırıyordu. Bölgeye daha fazla asker ve gemi konuşlandırmak, bu kuvvetleri hipersonik silahlar dahil olmak üzere ileri teknoloji içeren teçhizatla donatmak bu kampanyanın bileşenleri arasında yer alıyor.

Christine Wormuth savaş ihtimali çerçevesinde ABD Ordusu’nun rolünün Donanma, Deniz Piyadeleri ve Hava Kuvvetleri için “hazırlık üsleri” kurmak, yanı sıra silah stoklarını ve deniz taşıtlarını kullanarak “sahne içi destek” sağlamaya yönelik olacağını söylüyordu. Wormuth’a göre Avustralya, Japonya, Filipinler ve Singapur bu hazırlık üsleri için elverişli ülkelerdir.

“Ukrayna” ve “Tayvan” ABD’nin Yeni Soğuk Savaşı’nın küresel hattaki iki ucunu temsil ediyor. İki ucu biribirine bağlayan bir ‘büyük strateji’ adım adım ilerliyor. Bütün bunlar “küresel hegemonya” savaşının fragmanlarıdır. Gördüklerimiz, buzdağının sadece bir yüzü.




Orjinal Habere Git
— HABER SONU —