Yazılar, demeçler ve atışmalar.
Kamplaşmanın ve ayrışmanın başka bir konuyla tekrar şahlandığı günler. Evet, meclis kürsüsünden yaptığı konuşmayla başlayan süreçten bahsediyorum.
Son olarak gönderilen, ilahi mesaj olan İslam´dan değil, Cihangir İslam´dan söz ediyorum. Meclis kürsüsünde yaptığı konuşma bir kesimi bir hayli alevlendirdi, diğer kesimi de linç kampanyasına karşı durma noktasında birleştirdi.
Kamplaşmak istemeyenler ise gene anlaşılmadılar ve alevlenen kesim tarafından hedef tahtasına kondular. Sizlere nasıl geliyor bilemem ama bana çok ama çok garip geliyor.
Trol olmakla suçlayan bir köşe yazarı Fehmi Bey´in de adını vererek alıntı yapmış. Diyor ki ile başlayarak Fehmi Bey´in cümlesini aktarmış: ????Ortalık yatışınca konuşmanın özünden ders çıkartanlar herhalde olacaktır´.
Ardından da eklemiş: ?Bence olmayacaktır´.
Ardından da Fehmi Koru´nun ?nazik biri´ olarak bildiği kişi demiş ve sıralamış ne kadar sıfat varsa?
Millî Gazete, Yeni Haber, Zaman, Vahdet, İmza ve Akit gazetelerinde muhabirlik, editörlük ve köşe yazarlığı da yapmış birinden bahsediyorum. Milli gazete ve Zaman´ın da altını çizerek.
Kamplaşmanın içinde olmak istemeyenler, kelimeleri-cümleleri-tanımları özellikle seçiyorlar ve olumlu bakışaçısıyla yaklaşarak meramını dile getiriyorlar. Ama tabii bu da görmek isteyenler açısından böyle. Görmek istemeyenler de, nasıl görmek istiyorlarsa, öyle bakıyorlar zaten.
Cihangir İslam, meclis kürsüsünde seçilmiş bir milletvekili olarak, toplumda konuşulanları ifade etti. Beklenmeyen ve hesap edilmeyen bir konuşmaydı. Bu yüzden de, tepkiler abartılı oldu.
Evet, psikolojik olarak tam da böyle. Birinin meclis kürsüsünde bunları ifade etmesi beklenmiyordu?
Cihangir İslam, toplumda var olan bir yaradan bahsetti. Konuşulmayan, yokmuş gibi yapılan, ?aman konuşursak başımıza iş açarız´ denilen bir konuyu kendi üslubuyla dillendirdi.
Başka eleştirenler yok mu? Var tabii ki.
Ocakmedya´nın da ?basından seçmeler´ bölümünde aktardığı ?Kötü örnek olmayalım da´ yazısı da, denilenlere, eleştirilere baktığımızda, Cihangir İslam´ın ifadelerinden pek farkı yok.
İslam, milletvekili sıfatıyla eğip-bükmeden ifade etmiş olabilir. Ama sonrasında başlayan ?had bildirmeler´, ?trollük suçlamaları´ ve ağza alınmayacak sıfatlarla süslenen yazılar, aslında ispat hükmünde gibi geliyor bana. Hakkında açılan suç duyurusu da cabası?
Nedir bu tepki?
Neden bu kadar en yüksek noktadan topa koyuyorsunuz?
İçinde bulunduğum durumu, Fransa´da birkaç yıl görev yaptıktan sonra yurda dönen bir tanıdığımın şu ifadeleriyle aktarayım: ?Yurda dönünce büyük şaşkınlık yaşadım. İnsanlar çok farklı geldi bana. Maddeci, çıkarcı, aşırı kamplaşmış ve kavgacı´.
Maddeci, çıkarcı, aşırı kamplaşmış ve kavgacı. Kavga çıkması için bahaneler arar şekilde?
İslam´ın ifadelerinden bu kadar abartılı rahatsız olanların, neden böyle bir psikolojiye girdiklerini anlamak mümkün değil gerçekten.
İspat hükmünde dememin sebebi de bu. Nedir bu tepki? ?Cihangir İslam´ın söyledikleri gerçekleri yansıtmıyor´ denir ve geçilir. Bu kadar basit.
Onu bu kadar saygısızca eleştirenler öncelikle ?milletin seçtiği vekile´, ?milletin iradesi´ne saygısızca eleştiri yaptıklarını biliyorlar mı acaba?
İkinci konu da, hükümet sistemini ve 15 Temmuz´u itibarsızlaştırmaktan bahsediyor olmanız da çok ilginç. Bu noktaya özellikle mi çekmeye çalışıyorsunuz? Bunu diyenlerin ezelden beri devletçi olduklarını bilsem içim yanmaz. Bunları diyenler, zamanında T.C. Devleti ile dalga geçmek için TC diyenler? Ya siz ne ara bu kadar devletçi oldunuz? Siz İslam devleti toplantıları, tartışmaları yaparken aşağılamak için TC´nin düzeni diyen insanlardınız.
Hadi bunları geçtik.
Bu kadar tepkinin sebebi, siyaset ve yaklaşan seçimler mi diye de düşünmüyor değilim. Siyaseti istenen yöne çekmek için çok güzel bir malzeme, öyle değil mi? Cihangir İslam´ı tanımıyorum, Saadet Partisi aday gösterdiği için rahat yazıyorum, hani bilmesek kasıtlı mı yapıldı diyeceğim. Çünkü bu tartışma alenen Ak parti için bir fırsat?
Neden mi böyle söylüyorum? Açıklayayım.
Onlarca konu etrafında çeşitli fikirler sunabilirsiniz. Benim bakışaçım böyledir, siyasi görüşüm bunu gerektirir dersiniz, kimse size ters birşey demez. Net ve açık olan bir veri karşısında farklı düşünceler ifade etmek safdillik olur. Nedir bu net ve açık olan konu? ?Açıklanan enflasyon rakamları´.
TUİK´in (Türkiye İstatistik Kurumu) açıkladığı rakam %25,24. Bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 25,24,
On iki aylık ortalamalara göre enflasyonda yüzde 14,90 artış gerçekleşti. (Kaynak Ocakmedya)
Bu şu demek oluyor: Geçen yılın aynı ayına göre insanımız %25 alım gücünü kaybetti. Yıllık ortalamaya göre ise %15.
İsraf ve lüks düşkünlüğü toplumun her kesimine sirayet eden bulaşıcı bir hastalık haline geldi.
İnsanlar ekonominin bu durumundan, israfın artmasından rahatsızlar. Bu rahatsızlığı görmezden gelmek hayattan kopuk olan bir kesim var anlamına gelir.
Bu yüzden de rahatsız olan bu vatandaşlarımızın seçimlerdeki tercihleri farklılık gösterecek. Bu da çeşitli araştırmalarda, yoklamalarda gün yüzüne çıkıyor.
Bu yüzden diyorum, Cihangir İslam´ın konuşmasından sonraki büyük tartışmalar Ak parti cephesi için önemli. Bu konu daha da dallandırılıp, budaklandırılacak.
Bu konu etrafında yeni bir 15 temmuz akımı başlayacak ve ekonominin etkisi unutturulmaya çalışılacak.
Daha da ilginç olanı, bunu görenler-uyaranlar ve bir de sanki ülkede yaşamıyormuş gibi yapanlar.
Bugün iktidara yakın olanlar eskiden şöyle cümleler sarfederlerdi: ?Müslümanları dışlayan bu iktidarlar hep aynı zengin kesimlerde oldukları için, halkın nasıl olduğunu, nelerle uğraştıklarını bilmezler.´
Bugün gelinen nokta, acı ama aynısı.
Ülkenin yeni fikirlere, yeni vizyona, yeni bakışaçılarına ihtiyacı var. Bunların da özgürce ifade edileceği bir ortama?
Bu ortam sağlanmaya başlanırsa ekonomide büyüme, geleceğe güvenle bakma ve innovation gerçekleşecek. Bunun olabilmesi için de dogmatik olmayan zihinlere ihtiyacımız var?
Sevgi ve Bilgiyle kalın
