İman insana öyle bir güç, öyle bir heybet ve azamet veriyor ki, düşman karşısında zerre kadar korku hissettirmiyor. Bunu cihad eden tüm mü’minler kalbinde hissedebilirler. Ölecekmiş, öldürülecekmiş hiç gam
değil. Çünkü o, Rabb’ine kavuşmanın sevinç ve heyecanı içerisinedir. Başkalarının hayatı sevdiği kadar, müslümanlar da cihad neticesinde şehid olmayı severler.
Çeçen cihadının şerefli kahramanı Şeyh Şamil esir alındığı zaman, Rus Çar’ının huzuruna götürülür. Çar, Şeyh Şamil’e,
-Güçlü Rus ordularına karşı bu uzun savaşı hangi maddi imkanlarla sürdürebildiniz.diye sorar. Şeyh Şamil şöyle cevap verir;
-Bizim kendimize mahsus hazinelerimiz vardır.
Çar sorar -Nedir o hazineleriniz deyince Şeyh Şamil cevaplandırır.
-Üç çeşit hazinelerimiz vardır. 1. İman hazinesi. Bu hazineye sahip olanların ellerini bağlasanız bile kalplerini esir edemezsiniz. 2. Hürriyet hazinesi, Bu hazineye sahip olan hep özgür ve bağımsız yaşamak ister ve onun için mücadele eder. 3. Basit ve küçük bir hazine olan araç gereç (silah ve mühimmat)lerdir.
Şey Şamil bu cevapları verince, Rus Çar’ı şaşkına döner ve hayretle sorar.
-Ey Şeyh, bizim savaşta en büyük hazine olarak gördüğümüz şeyi, sen küçük ve basit bir hazine olarak görüyorsun, bu nasıl olur? Deyince, Şeyh Şamil de cevabı yapıştırır -Evet ama işte aramızdaki fark budur der.