Geçtiğimiz Cumartesi gecesi Barzani en yakınlarını yanına çağırıyor. Başlıyor anlatmaya; "ABD tarafından kandırıldık... Oyuna getirildik" diye. Washington ile nasıl bir anlaşma yaptıklarını da ilk kez orada açıklıyor. Referandum sonrası devlet ilan edilecek. Amerika yeni kurulan devlete saldıran olursa "Karşısında beni bulur" diye açıklama yapacak. Barzani "Ancak referandum sonrası ortada gözükmediler. Bize saldıran Haşdi Şabi´nin silahlarının da ABD ´den gittiğini gördük. Haşdi Şabi´nin bağlı olduğu İran´da Amerikan silahları vardı. Tezgahı görüyor musunuz?" diye yakınıyor. Barzani daha sonra bombaya geliyor. "YPG yeni kurulan devletin ordusu olacak, ben de o ordunun başkomutanı ve devleti yöneten olacaktım." Yani Amerika Barzani´ye "Yürü koçum arkandayız" derken PKK´lılardan kurulu bir ordu vaad ediyor.
"YPG Ordusu sana bağlanacak" demek "Suriye´nin kuzeyi ile size birleştirip topraklarınızı büyüteceğiz" anlamını taşıyor. Amerika Barzani´yi referandum tezgahı ile itibarsızlaştırıp yerin dibine soktu. Şimdi Peşmergeyi de PKK´ya bağlayıp K.Irak ile Suriye´nin kuzeyini birleştirerek terörist devlet kurma peşinde.
Türkiye bu tezgaha çomak sokuyor. Yarın Soçi´de Erdoğan-Ruhani-Putin zirvesi başlıyor. Taraflar bu tarihi buluşma öncesi anlaştı. Zirveden Suriye için NİHAİ ÇÖZÜM DEKLERASYONU çıkması bekleniyor. Üç ülke de Suriye´nin toprak bütünlüğünden yana. K.Irak ile Kuzey Suriye´yi birleştirip PKK devleti kurmak isteyen Amerika´nın planlarına Türkiye´nin şekillendirdiği anlaşmalar adeta kaynar su döküyor. Washington, kullandığı DEAŞ´ı Suriye´den çıkarınca istediği gibi harita çizerek parçalayacağını düşünüyordu. Bu planın hayata geçmesiyle birlikte teröristlerle Akdeniz´e iniş yolunu bulacak, Türkiye´nin hayati geçiş yolu üstünlüğünü bitirecekti.
SAVAŞ İSTİYORLAR
Tüm dünya Suriye krizi bitti diye rahat nefes almaya hazırlanırken ikinci plan devreye sokulacak, aynı safta birleştirilmiş Arap ülkeleri İran´a saldırtılacaktı. Yani bölgemizde kaos asla durdurulmayacaktı.
Sürekli kan-gözyaşı-kriz ve savaş taktiği ile zayıflatılmış ülkeler topluluğu ÇIKARLARIN BEKAASI için parçalara ayrılarak daha kolay yönetilecekti. Suudi Arabistan ve Birleşik Arap Emirlikleri´nin gizli İsrail kuklası olduğunu iki senedir defalarca yazdım burada. Nitekim BAE Generali Abdullah el Hashmi geçtiğimiz hafta "İsrail kardeşimiz, ABD abimiz" diyerek sağolsun bizi açık ve net bir şekilde teyit etti. Suudi Arabistan´ın da nasıl gizli kukla olduğunu sağolsun önce İsrail Genelkurmay Başkanı Eisenkot ifşa etti. "İran´a karşı Arabistan ve diğer Ilımlı Arap ülkeleriyle istihbarat paylaşımına hazırız" dedi. İsrail Enerji Bakanı Steinitz ise son noktayı koydu;
"Suudiler ile birlikte hareket ediyoruz, bunun gizli kalmasını onlar istedi, utanıyorlar, söyleyemiyorlar" dedi. Evet şu anda tamamen İsrail´in kontrolünde olan BAE ve Tel-Aviv´in kucağında olduğu için utanan S.Arabistan´ı İran´a saldırtacaklar.
Yakında PKK da bu işbirliğine katılırsa kimse şaşırmasın. Nasıl Barzani´yi kullanıp bir kenara attılar, bölge ülkelerini de belki senelerce savaştırıp çöp torbasına koyacaklar.
Hatırlıyor musunuz bir hafta önce de durup dururken Suudi Arabistan Müftüsü ve Ulema Heyeti Başkanı Abdülaziz Al-i Şeyh de "İsrail ile savaşmak caiz" değil diye fetva vermişti, Tel Aviv hükümetinden de alkış yağmuru gelmişti. Allah Allah, birdenbire peşpeşe ilginç açıklamalar, nasıl oluyor bu böyle? Hadi gelin mayıs ayına gidelim.
Riyad´da ABD başkanı Trump, Arabistan Kralı Selman ve Mısır´daki darbeci Sisi bir araya geldi hatta bir kürenin önünde poz verdiler. Trump o görüşmede CIA´nın hazırladığı "Mısır´da fetva verebilecek 50 kişi"nin listesini Sisi´ye verdi. Mısır, resmi açıklamayı önceki gün yaptı. Ezher Üniversitesi ve Mısır Fetva Kurumunun (Dar el-İfta), sadece 50 alime fetva verme ve televizyon kanallarında program yapma yetkisi tanıdığı açıklandı. Artık İslam dünyasında fetva verecekler bile CIA tarafından tayin ediliyor. Türkiye bu oyunlara gelmiyor, "Emredersiniz" demiyor, hatta tezgahlara çomak sokuyor. CIA´dan fetva alan FETÖ´ye kaçacak delik aratıyor. Onun için FETÖCÜ doldurdukları NATO´dan alçak girişimlerle ve ellerindeki her türlü işbirlikçi ile saldırıyorlar. Devam edecekler de...
Kaynak: Takvim
