´CHP´yi uyarıyorum´

Mahmut Övür- 21.06.2018

´CHP´yi uyarıyorum´

Türkiye´nin kader seçimine sadece 3 gün kaldı. Saldırılara, algı operasyonlarına rağmen seçim şölen havasında geçiyor. Önceki gün İçişleri Bakanı Süleyman Soylu ile birlikte Kırşehir ve Mersin´deydim. Bir gün içinde iki şehir ve dört ilçede açık hava ve kapalı salon toplantılarına katıldım. Arada fırsat buldukça da sokaklara inip mitingleri uzaktan izleyenlerle sohbet ettim.
Şu gerçeği bir kez daha ve yerinde gördüm, ayakkabı boyacısından kıraathane sahibine, öğretmenden esnafa herkes, Türkiye´nin nereden nereye geldiğini de, nereye gitmesi gerektiğini de biliyor. İktidarın eksiğini de görüyor, muhalefetin yetmezliğini de...
Ve kimin kiminle neden ittifak yaptığının da farkında... Tam da bu yüzden, mitinglere katılarak veya kenardan izleyerek büyük fotoğrafı netleştirmek istiyor. İçişleri Bakanı Soylu´nun önce Kırşehir ve ilçesi Mucur´da, sonra da Mersin´in Erdemli, Toroslar ve Akdeniz ilçelerinde katıldığı mitingleri izleyince bu gerçek çok daha net ortaya çıkıyor.
O büyük fotoğrafın bir yüzünde Cumhurbaşkanı Erdoğan´ın "devrimci" kimliği öteki yüzünde de FETÖ ve PKK gibi küresel bağlantılı terör örgütlerine karşı verilen tarihi mücadele var. İçişleri Bakanı Soylu, gittiği her yerde öncelikle Cumhurbaşkanı Erdoğan´ın nasıl bir "zihniyet devrimi" yaptığının altını çiziyor ve şu tespiti yapıyordu:
"Tayyip Erdoğan bir devrimcidir. Öyle sol elini kaldırıp da molotofkokteylini hazırlayıp sadece söz söyleyen devrimcilerden değil, bir zihniyet devrimcisidir. Türkiye´yi büyüten, kimsenin cesaret edemediklerini yapan bir devrimcidir. Bu ülkede 2002´de, ´Ben dindarım, Ben Alevi´yim, ben Kürdüm´ demeye insanlar çekiniyordu. Şimdi Allah´ımıza şükürler olsun, herkes rahatlıkla kendini ifade edebiliyor, Tayyip Erdoğan büyük bir zihniyet devrimi gerçekleştirdi."
Soylu´un üzerinde durduğu ikinci konu, terörle mücadeleydi. Ancak burada asıl vahim olan tehlike terörden çok terörü motive eden yaklaşımlardı ve ona dikkat çekiyordu: "Biz terörle mücadele ediyoruz ve ederiz de. Ancak asıl büyük tehlike terörü makulleştiren, güzellemeler yapan siyasi anlayış. Bunun bedeli çok daha ağır. Buradan CHP´yi ve nefret ittifakı yaptığı milliyetçi, dindar geçinen ortaklarını uyarıyorum. Bu vebalin altından kalkamazsınız." 
"Afrin kahramanının apoletlerini sökenlere Türkiye´yi teslim etmeyelim" diyen Bakan Soylu´ya gittiği her yerde yoğun ilgi vardı. Şimdi gelelim o ilgininsandıklara nasıl yansıyacağına... Bunun için mitinglere katılanlardan çok, izleyenlere kulak verdim. Kırşehir´de Cumhur İttifakı´nı oluşturan AK Parti ve MHP güçlü. İkisinin oy toplamı yüzde 75 civarında. CHP ise yüzde 19´la üçüncü sırada. Sürpriz beklenmiyor. Bu kez de 2 milletvekilini AK Parti alır.
Kırşehir´den sonra Mersin´in ilçelerine gidiyoruz. Siyasetçinin işinin ne kadar zor olduğuna bir kez daha tanık oldum. Üç ilçede mitingler gece 02´lere kadar sürdü. Özellikle Erdemli´de mahşeri bir kalabalık vardı. Mersin´de dört parti de yarışın içinde. Bu kez araya İP de giriyor. AK Parti ve CHP başa baş gibi. Kilit parti ise yüzde 21 oy alan MHP. MHP bu oyunu korursa sonuç değişmeyecek. Gördüğüm kadarıyla seçmen sandığa giderken dört şeye bakıyor; "güven, itibar, istikrar ve istikbal."
Son bir not: Gittiğim iki şehirde de Cumhurbaşkanı Erdoğan´ın İstanbul mitinginin ve o mitinge katıldığı için bazı çevrelerce eleştirilen eski başbakanlardan Tansu Çiller´in olumlu etkisi olduğunu gördüm.